Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/631 Esas
KARAR NO : 2021/340
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 06/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili, davalı şirketin %25’i oranında pay sahibi olup işbu davaya açmaya hak sahibi olduğunu, aynı zamanda davalı şirket müdürlerinden biri olan davacının, uzunca bir süredir davalı şirketten diğer pay sahipleri tarafından fiilen uzaklaştırıldığını, bu süreç boyunca davacının, şirketin iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili bilgi almasının engellendiğini, davacı, gerek şifahi gerek yazılı olarak bu tür engellemelerin sona erdirilmesini ve kendisine gereken bilgilerin verilmesini istemişse de davalı şirketten olumlu yanıtın alınamadığını, 07.09.2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, diğer pay sahipleri tarafından davacının, müdürlükten haksız olarak azledildiği, bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiği ve özel denetçi atanması talebinin de kabul edilmediğini, bunun üzerine davacının, TTK.614.madde uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak amacıyla İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–sayılı davayı ikame ettiğini, davacının, kurulduğu günden itibaren davalı şirkette pay sahibi olup müdür olarak görev yaptığını, ancak diğer pay sahipleri, uzun bir süredir davacıyı şirket yönetiminden uzaklaştırmak üzere bir takım faaliyetlere girişmiş, şirketten fiilen uzaklaştırmış, davacının şirket iş ve işlemleri ile ilgili bilgi almasını engellemiş, davacının gerek hissedar gerek müdür olarak hak ve yetkilerini kullanmasının önüne geçildiğini, bu kapsamda davacının davalı şirket merkezine girmesine dahi engel olduklarını,
davalı şirketten bu şekilde uzaklaştırılan davacının, bilgi, belge ve haber almaya ilişkin ortaklık hakkını kullanamadığını, davacı, pay sahibi ve müdür olarak şirketin iş ve işlemlerinde söz sahibi olamamış ve bunları denetleyemediğini, hal böyle iken, şirketin zararına iş ve işlemler yapıldığı şüphesi duyan davacının, öncelikle şifahi olarak şirket ve şirket ortakları ile iletişime geçmeye çalışmış ancak olumlu bir yanıt alamadığını, Üsküdar —. Noterliği’nin —– yevmiye nolu ihtarnamesini davalı şirkete keşide ederek, belirttiğimiz hususlardaki endişe ve taleplerini yazılı olarak ihtar ettiğini, . fakat davalı şirketin, bu ihtara karşılık olarak herhangi bir yanıt vermediğini, davalı şirketin, 07.09.2020 tarihinde gerçekleştirilecek olağan genel kurul toplantısı için— verilen ilanda davacının bilgi alma ve inceleme talebini göz ardı etmiş ve değerlendirilmek üzere dahi —— gündemine dahil etmediğini, davacı, bahse konu olağan genel kurula katılmış ve bu konudaki beyan ve taleplerini dile getirmişse de, genel kurul gündeminde bu husus gerektiği gibi değerlendirilmemiş ve davacının bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini, ayrıca ilgili genel kurulun 4. maddesinde davacının — talebi de haksız olarak reddedildiğini,—- tarihli genel kurul toplantısında alınan işbu kararın iptali için İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——. Sayılı davası açıldığını, bu sebeple davacı tarafından TTK. 614.madde uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak amacıyla İstanbul Anadolu ———. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–. sayılı dava ikame edilmiş ——tarihli celsede işbu dava kısmen kabul edildiğini, ancak gerekçeli karar henüz yazılmamış ve kararın henüz infaz edilemediğini, davacının, davalı şirketin, diğer pay sahiplerine haksız olarak borçlandırıldığını, herhangi bir kar dağıtımı olmaksızın şirket hesaplarından pay sahiplerinin——— yapmak suretiyle gerek kendilerine gerek 3. kişilere para transferlerinin yapıldığını, şirketin TTK kapsamında borçlanma yasağını ihlal edildiğini, esasında şirketin çift hesabının bulunduğunu, diğer bir deyişle çift kasa kaydının tutulduğunu, resmi kayıtların ——- kayıtlar olduğunu, aslında şirket kasa kaydı ile kasadaki mevcut paranın örtüşmediğini, yani; kasada kayıtlardaki kadar para olmadığını, şirketin aleyhine olacak şekilde hizmet alımı/danışmanlık gibi açıklamalar ile fahiş miktarlarda gerek kendilerine gerek 3. kişilere ödeme yapılarak şirketin zarara uğratıldığını, ayrıca davalı şirket, bilgi alma ve inceleme davasında vermiş olduğu cevapta, diğer şirket ortaklarının, davalı şirketi borçlandırdıklarını esasen davacının beyanlarının doğruluğu kabul ettiğini, söz konusu davada, mahkemece de şirkete ait tüm defter ve kayıtlarının bir suretinin davacıya verilmesine karar verildiğini, ayrıcı diğer pay sahiplerine yapılan borçlandırmanın nedenlerinin açıklanması, reddedildiğini bildirmiş,TTK.439.vd.maddeleri uyarınca, davalı——– atanmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili savunmasında özetle: hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK.439.vd.maddeleri uyarınca, ———- atanması isteğine ilişkindir.
Dava, basit yargılama usulüne tabi olup, dilekçelerin teatisi aşaması tamamlandıktan sonra HMK.320.maddesi uyarınca yapılan ilk duruşmada, ön incelemeye başlamadan önce taraf vekilleri sulh için süre istemişlerdir.
Belirlenen duruşma gününden önce davacı vekili 05/03/2021 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu belirlenmiştir.
Davalı vekili 05/03/2021 tarihli dilekçesinde, feragat beyanını kabul ettiklerini, davacıdan yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
HMK.311.maddesi uyarınca feragat beyanı kesin hüküm gibi sonuç doğuran bir taraf işlemidir. Feragat ile uyuşmazlık sona ermiştir. Davalı taraf yargılama gideri ve avukatlık ücreti istemediğini bildirmiştir. Bu nedenlerle, feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf———–gideri talep etmediğini bildirdiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekili ile davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.