Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2023/511 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/604 Esas
KARAR NO: 2023/511
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26.11.2020
KARAR TARİHİ:13.06.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket aleyhine müvekkili şirkete olan borcun ödenmemesi üzerine ——–dosyasıyla icra takibi başlatılmış, ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takip durmuş, taraflarınca başvurulan arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşmama ile sonuçlanmış ve anlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen tutanağın dosyaya sunulduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında ————-adresinde bulunan iki adet asansörün bakımı hususunda ———- imzalanmış olduğunu, müvekkili şirketin işbu sözleşmeyle yükümlülüklerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmiş, davalı şirketin ise sözleşmeden doğan fatura bedellerini ödememiş olduğunu, müvekkili şirketin alacağının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı şirketin borçlarını ödememesi üzerine, davalı tarafa borcun 3 gün içinde ödenmesi hususunda ——— nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamenin 01.07.2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalı şirketin borcunu ödemeyerek 05.07.2017 tarihinde temerrüde düştüğünü iddia ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlunun vaki itirazların iptali ile takibin talep şartlarında devamına, davalı aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA:Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirketin, işin yapıldığı taşınmazın müteahhidi olup, asansörlerin bakımı ve onarımına ilişkin davacı tarafça verilen hizmetlerin muhatabının davalı olmadığını, davalının apartmanın yöneticisi veya maliki de olmayıp, yapı oturma izni alındıktan sonra bu hizmetlerin bedeli kat maliklerinden ve/veya kiracılardan talep edileceğini, ——– uyarınca ortak yerlerin bakım ve onarım giderlerinden kat malikleri ve bağımsız bölümlerden sürekli şekilde yararlanan kişilerin sorumlu olduğunu, nitekim teamülde de müteahhitlerin binalarda asansör bakım/onarım giderlerini karşıladığı görülmemekte olup, davacının, alacak taleplerini yanlış kişiye yöneltmiş olduğundan, öncelikle husumet itirazında bulunmakta olduklarını, davacı, tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının sözleşmeden doğan fatura bedellerini ödemediğini iddia etmekte olup, oysa, davacı tarafından asansör yapıldığı halde davacının belgeleri eksik vermiş olması nedeniyle belediye tarafından onaylanmamış ve ruhsat alınamamış ve ruhsatsız asansörün bakım ücretinin talep edilemeyeceğinin açık olduğunu, —— monte eden, tescil işlemi için kanun maddesinde sayılan belgeleri idareye sunmakla yükümlü olup, davacının hem sözleşmesel hem kanuna dayanan yükümlülüğünü ihlal etmiş olduğunu, işbu yönetmelik ve ——— uyarınca davacının bu – davranışı idari para cezası dahi gerektirmekte olup, asansör ruhsatsız çalıştırılmak zorunda kalınmış olduğunu ve bu hususlarda davacıya karşı hukuki yollara başvurma hak ve taleplerini saklı tuttuklarını, davacı tarafın sunduğu belgeler incelendiğinde, servis fişlerinde yer alan imzaların müvekkili şirkete veya yetkilisine ait olmadığı görülmüş olup, dava konusu asansör bakım ve onarımlarının davalı ile hiçbir ilgisi bulunmamakta ve izah edilenler ışığında, davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığının kabulünün gerekmekte olduğunu savunarak, davanın reddine, haksız olarak başlatılan icra takibi sebebiyle davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,——– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında asansör temel bakım sözleşmesi yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden doğan edimlerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, davalının sözleşme bedelini ödeme borcu altında olup olmadığı, bu kapsamda ödeyip ödemediği, davalının husumet itirazının yerinde olup olmadığı, sözleşme çerçevesinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan muaccel bir alacağının olup olmadığı varsa miktarı bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,——– takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu; takibin 24.809,54-TL üzerinden açıldığı, başlatılan takibe davalı borçlu vekili tarafından itiraz dilekçesi gönderildiği, davanın 26.11.2020 tarihinde 24.809,54-TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 08/02/2022 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince davalı adresine talimat yazılarak dosyanın resen seçilecek bir makine mühendisi (Asansör işinden anlayan) bir makine mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile davacının taraflar arasındaki sözleşmeden doğan edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği ve taraflar arasındaki sözleşme ve fatura ilişkisini ticari defterlerine yansıtıp yansıtmadığı noktasında denetime elverişli rapor aldırılması şeklinde ara karar kurulduğu, ara karar gereğince talimat mahkemesince alınan 06.06.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davacı ve davalı şirketin davaya konu sözleşme süresinden önce ve sonrasında uzun yıllar cari hesap olarak tıcarı ilişki içinde oldukları, asansör bakımı servis fişlerinden davacı şirketin tarafın sözleşme süresince davalı taraf adına 3 adet asansör için bakım hizmeti verdiğini ancak icra takibine esas teşkil eden sözleşmenin konusunun 2 adet asansör olduğunu, sözleşme süresince 3 adet asansör için bakım faturalarının toplamının 15.730,70-TL olduğu, faturalarda asansörlerin ünite seri noları yer almadığından hangi faturaların sözleşme konusu asansörlere ait olduğunun tespitinin mümkün olmadığı, iki tarafın cari hesap dökümlerinin düzenlenen faturalar açısından aynı olmakla birlikte ödeme tutarları ve cari hesap bakiyesi yönünden uyuşmadığı, tespit edilmiş olup, tarafların noter tasdikli defterleri ibraz edilmemekle birlikte davacının icra takibine konu sözleşme ile yapılan asansör bakım hizmetlerinin icra takibin de yer alan——- olduğu, sözleşme dönemi öncesinde ve sonrasın da ise asansör bakım hizmeti dışında ticari ilişkinin devam etmekte olduğu, yapılan detaylı incelemelere rağmen icra takibine konu alacak tutarına ulaşılamamış, yine davalının görülen cari hesap dökümlerinde ise borç bakiyesi yer almamakla birlikte ödemelere ilişkin kayıtlar da ödeme şekline ilişkin açıklamalar yer almamakta olup hesap mutakabatı şeklinde hesap alacaklandırılarak hesap bakiyesinin kapatıldığını, bu şekli ile taraflar arasında ki borç alacak tutarına ulaşılamadığına ilişkin sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
Mahkememizce alınan 29.12.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı şirketin 21.012,64 TL asıl ve 3.796,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.809,54 TL alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle itirazın iptali istemi ile davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; davacı şirketin davalı şirketten talebi gibi 21.012,64 TL asıl alacağı bulunduğu, davacı şirketin takip öncesine ilişkin olarak talep edebileceği işlemiş faizin 3.319,89 TL olabileceği, davalı tarafından, asansörlerin bulundukları binanın müteahhidi oldukları ve binayı bitirdikleri, sattıkları, binada herhangi bir dairelerinin veya bağımsız bölümlerinin olmadığı için taraf ve husumet ehliyetlerinin olmadığının belirtilerek davanın reddi yönündeki talebinin mahkemenin takdirinde olduğuna ilişkin görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
Mahkememiz 14.02.2023 tarihli celsesinin — nolu ara kararı gereği dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 20.02.2023 tarihli ek raporda özetle; Kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek yeni bir delil veya ilave yeni bir değerlendirme olmadığı, davalının bakım formlarının altındaki imzanın kabul edilmediği ve sahte olduğu yönündeki iddiasının yeni bir iddia ve mahkemenin takdirinde olduğu , kök raporun aynen geçerli olduğu yönündeki tespit, görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sundukları anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı arasında——- adresinde bulunan iki adet asansörün bakımı hususunda —— imzalanmış olduğu, davacı şirketin işbu sözleşmeyle yükümlülüklerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiği ancak davalı şirketin ise sözleşmeden doğan fatura bedellerini ödememiş olduğunu iddia ederek taraflar arasındaki iki adet asansör bakım sözleşmesi ve ——- yevmiye nolu ihtarnamesini dayanak gösterdiği icra takibinde bulunduğu davalının itirazı üzerine mahkememizde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, talimat mahkemesi aracılığıyla yapılan incelemede taraf şirketlerin davaya konu sözleşme süresinden önce ve sonrasında uzun yıllar cari hesap olarak tıcarı ilişki içinde oldukları, asansör bakımı servis fişlerinden davacı şirketin tarafın sözleşme süresince davalı taraf adına 3 adet asansör için bakım hizmeti verdiğini ancak icra takibine esas teşkil eden sözleşmenin konusunun 2 adet asansör olduğu, sözleşme süresince 3 adet asansör için bakım faturalarının toplamının 15.730,70-TL ve 2 yıl 2 asansör için KDV dahil 10.195,20-TL olduğu, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu anlaşıldığından davacı itirazlarının yerinde olmadığının değerlendirildiği ve davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğü bu kapsamda yapılan hesaplamada 10.195,20 TL asıl ve 2.127,40-TL işlemiş faiz (Başlangıç Tarihi 05.01.2018-Bitiş Tarihi14.11.2018) üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-Davalının ——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 10.195,20-TL asıl alacak ve 2.127,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.322,60-TL ve takipte belirtilen faiz oranı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 841,76-TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 423,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 418,07‬-TL’in davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 423,69-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 655,63-TL nin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, kalan 664,37‬-TL nin davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 258,5‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 5.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.312,90-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.638,85-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 100,66-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi. 13.06.2023