Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2023/262 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/602 Esas
KARAR NO : 2023/262
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 25/11/2020
KARAR TARİHİ: 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle;—- alacağından doğan alacaklarının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine —— sayılı icra dosyasında gönderilen ödeme emri Davalı/Borçlu Şirkete tebliğ edilmiş olup, davalı borçlu şirketin yasal süresi içinde böyle bir borcun olmadığı iddiası ile itiraz edilmiş olup, takibin durdurulmuş olduğunu, davacı şirketin saygın bir firma olup borçlu şirket ile müvekkil arasında mal alım satımı ve hizmet verilmesine dayalı ticari ilişki bulunmakta olduğunu, Davalı ile uzun süredir ticaret yapmakta olup taraflar arasında bir cari hesap tutulduğunu, taraflar arasında ekte yer alan irsaliyeli faturalardan kaynaklanan borç ve alacaklar bu cari hesaba işlenmiş, ekte sunulan son tarihli fatura üzerinde görüleceği üzere cari hesabın son tutarı da faturalar üzerinde yer almakta olup, Davalı şirkete teslim edilen mallara ilişkin olan teslim alanca imzalı olan bu faturalara herhangi bir itiraz yapılmamış olduğunu, taraflar arasında gerçekleştirilen satışlara ilişkin faturalar mal içeriklerini gösterir biçimde düzenlenmekte ve irsaliyeli faturalar mal alıcısına gönderilmekte, ayrıca bahse konu satışlara ilişkin bilgiler ve kayıtlar müvekkilince ticari defterlere usulüne uygun biçimde yazılmış ve muhafaza edilmekte olup, Davalının satın aldığı mallara ilişkin irsaliyeli faturalar kendisine tebliğ edilmiş ve bu süreçte muhatapça herhangi bir itiraza konu olmamış olduklarını, dilekçe ekinde sunulan teslim tutanakları ve irsaliyeli faturaların tebliğ edildiğine dair tebligat bilgileri incelendiğinde borcun dayanağı faturaların ve bedellerin doğruluğunun anlaşılacağını, —– alacak ve —– alacak cari hesaba kaydedilmiş, daha sonrasında — tarihinde Davalı Şirket tarafından — ödeme banka kanalıyla yapılmış ve cari hesap sıfırlanmış olduğunu, sonrasında ——— Tarihli, —- alacak cari hesaba kaydedilmiş olup, İşbu fatura üzerinde cari hesabın son tutarı olan —–cari hesap bakiyesi yer almakta ve faturaların davalı şirket çalışanı tarafından imza edilmiş olduklarını, taraflarınca takip başlatılırken yukarıda sayılan 1.935,20 TL tutarındaki fatura hata ile mükerrer olarak yazılmış olup, işbu dava açılırken ödeme emrinde belirtilen miktardan 1.935,20 TL düşülmüş olduğunu, davalı borçlunun bakiye kalan meblağa ve faizine ilişkin itirazı ise haksız ve mesnetsiz olduğundan iptali gerektiğini, davalı tarafa gönderilen irsaliyeli faturalara ilişkin herhangi bir itiraz yapılmamış olup bu faturalar icra takibine dayanak teşkil etmekte olup, Davalı borçlu vekili herhangi bir borcu olmadığını ileri sürse de müvekkilince usulüne Uygun tutulmuş ticari defterlerin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere müvekkili ile davalı borçlu arasında ticari satım sözleşmeleri akdedilmiş olduğunu, Davalının borcunun sabit ve alacaklarının likit olması karşısında itirazın iptalinin yanı sıra, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, davalı borçlu vekilinin haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, Takip tarihine kadar olan 17.295,64 TL Türk Lirası borcun davanın sonuna kadar işleyecek olan yıllık avans faizi ve % 20 icra inkâr tazminatı ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçlu tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

SAVUNMA: Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında mal/hizmet satış sözleşmesi kapsamında kurulan ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağına istinaden başlatılan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağın bulunup bulunmadığı varsa miktarı, bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar/kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında ihtilaf bulunduğu noktasında toplandığı anlaşıldı.
İtirazın iptali istemine konu,—–sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu; takibin —-üzerinden açıldığı, başlatılan takibe davalı borçlu şirket yetkilisi tarafından itiraz dilekçesi gönderildiği, davanın —– asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın niteliği göz önünde bulundurularak TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın davaya ve takibe konu yıllara ait tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle; dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, Davacı Şirketin Usul ve Yasaya uygun tutulan ve sahipleri lehine delil olabilme niteliğine haiz Ticari Defterlerindeki Kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan incelemeler çerçevesinde yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, 6100 sayılı HMK” nın 266/c. 2. hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir, tavsif ve Taleple Bağlılığın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı Şirketin —— olmak üzere toplam—–alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle Kısmi İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; davalı Şirketçe Ticari Defter ve Kayıt ibrazında bulunulmadığı, davacı Şirketin Takip/Dava Tarihinde Davalı Şirketten Faturalara dayanan Açık C/H Bakiyesinden kaynaklanan 14.325,80 TL asıl alacağı bulunduğu, davacı Şirketin 2.969,84 TL olan İşlemiş Faiz Taleplerinin, Hukuken Değerlendirilmesi ve Takdirinin Sayın Mahkemeye ait olabileceği Sonuç ve Kanaatine ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, icra dosyası, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibarıyla faturalara dayalı açık —– bakiye alacağının varlığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı anlaşılmış olup taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından mahkememizce defterlerin incelenmesine yönelik ara karar kurulduğu ve kurulan ara kararın davalı vekiline meşruhatlı olarak tebliğ edildiği, ancak defterlerin incelemeye sunulmadığı, davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulduğu tespit olunan ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda ise davacı şirketle davalı şirket arasında —-yılı öncesinden süre gelen ve — yılında da sürdürüldüğü görülen ticari ilişki kapsamında, davacı şirketçe davalı şirket adına toplam—– adet irsaliyeli faturanın düzenlendiği ve davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydedildiği ve —- tabi olduğu tespit edilen alacak dayanağı 3 Adet irsaliyeli faturanın ilgili dönem bs formu ile davalı şirkete mal satışı olarak beyan edildiği, ayrıca davalı şirket adına borç kaydı yapılan bu irsaliyeli faturalara ilişkin olarak, davalı şirketçe davacı şirkete banka aracılığıyla —- ödeme yapıldığı ve bu ödemenin davalı şirketin fatura borçlarından düşülmek suretiyle davacı şirketin ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu,—— bakiye alacağının mevcut bulunduğunun tespit edildiği, davalının borcunun olmadığına dair soyut itirazı dışında delil sunmadığı, yine davalının davaya cevap vermediği gibi ticari defter ve dayanaklarını da mahkememiz incelemesine sunmadığı, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalı tarafın ticari defterlerinin incelenemediği, davacı tarafın ticari defter kayıtları ile davalı tarafın ticari defter kayıtlarının karşılaştırılamadığı, ispat yükü kendisine düşen davacı tarafın defterleri ile alacağını ispatladığı varsa bir ödemenin davalı tarafça ispatlanması gerektiği ancak davalının ispat şartını yerine getiremediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın cari hesaba dayalı olması karşısında likit olduğu değerlendirilerek icra inkar tazminat talebinin de kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —– dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 14.325,80-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davalının hükmedilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatını davacıya ödemesine,
2-Karar harcı 978,59-TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 295,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 683,22-TL’in davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 295,37-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 1.095,6‬0-TL nin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, kalan 224,40-TL nin davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 84-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.388,4‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.152,37-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.970,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/03/2023