Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2021/921 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARARIN ÖZÜ
ESAS NO: 2020/601 Esas
KARAR NO: 2021/921
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/11/2020
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının,—- görevlilerce tespit edildiği,Somut olayda, elektriğin kesilerek mühür altına alındığı ve kesilen elektriğin mühür fekki yapılarak açıldığı — arasında tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değeri ile yapılan besaplamada — elektrik enerjisi faturası tahakkuk ettirildiğini,—- kendisine fatura edilen bedeli son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür. Fatura kredi kartı ile ödenebilir. Tüketiciye gönderilen faturada ödeme için en az —- İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.” denilmekte olduğunu, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit olunan davalı kendisine tahakkuk eden bedeli son ödeme gününe rağmen ödemediğini, bunun üzerine davalı/borçlu hakkında, ilgili —- tahakkuk eden bedellerin tahsili amacıyla —– ilamsız icra takibi yapıldığını ve—– gönderildiğini, davalı/borçlu tarafından borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz edildiğini, borçlu tarafından borca itiraz edilerek takip durdurulmuş ise de borçlunun itirazı haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçlunun iş bu itirazın kaldırılması amacıyla dava şartı arabuluculuk kanun yoluna başvurulduğunu ve yapılan toplantı sonucu anlaşmaya varılamadığını,—— anlaşmama üzerine takibin devamının sağlanması için iş bu dava ikame edildiğini, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit olunan gerçek veya tüzel kişiler, kendisine tahakkuk ettirilen bedeli ödeme bildiriminde yer alan son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlü olduğunu, borçlu tarafından da tahakkuk eden tutarın ödemesi yapılmamış, akabinde icra takibi başlatılmış ve borca da itiraz edildiğini, davalı/borçlunun mevzuata uygun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkuku ödemekle yükümlü olmasına
karşın haksız ve kötü niyetle borca itirazda bulunması yerinde olmadığını, yapılacak yargılama neticesinde ve müvekkili şirket kayıtları incelendiğinde alacağın varlığı ve miktarı sübut bulacağını, davalı/borçlunun itirazının haksızlığı ortaya çıkacağını, bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı, usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kaçak elektrik alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalının —–bulunmaksızın—— kullandığını, davalı hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, kaçak elektrik alacağının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup tensiben kurulan ara kararlar ile bir kısım deliller toplanmış, — dosyası dosya arasına alınmış, —-müzekkere cevapları celp edilmiştir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut olayda davalının tacir olmadığı —— cevapları ile sabittir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının tacir olmadığının gelen müzekkere cevapları ile sabit olduğu, dosyaya konu kaçak elektrik tutanağında her ne kadar dava konusu yer —-olarak belirtilmiş ise de; bu hususun eldeki davanın ticari dava olması için tek başına yeterli olmadığı, nispi veya mutlak ticari dava şartlarının bulunması gerektiği, eldeki dosya bakımından bu şartların oluşmadığı dikkate alındığında eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiştir. —–
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile ——- Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021