Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/597 E. 2022/448 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/597 Esas
KARAR NO : 2022/448
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– tarihinde—— davalıya ait satış galerisinden aldığını ve —— plaka numarası ile tescil ettirerek kullanmaya başladığını, —yılının —–ayının sonlarında ——–yollarla sokulan —- olduğu ve —- ödenmediğini ihtar ederek af kapsamında araç bedelinin—– oranına tekabül eden tutarın ödenmesine dair yazıyı davacıya tebliğ ettiğini ayrıca davacı,——esas sayılı dosyaya müşteki olarak eklendiğini ve araca mahkemece tedbir konulduğunu, davacı kendisine verilen —— aylık süre içinde —- bedelinin —— oranına tekabül eden tutarı ödediğini ve araç üzerindeki tedbirin kaldırıldığını davacı, aracı bilinen bir galeriden ve piyasa değerinde aldığını, malın —— ödenmemiş olması ve —– sokulması gizli ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiğini, burada satıcının kusursuz sorumluluğunun söz konusu olduğunu, davalı firma ile önce şifahen görüşme yapılmış. akabinde dürum ihrarmame ile kendilerine bildirildiğini, ihtarnameye olumsuz cevap verilmesi neticesinde, —–esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız takip gerçekleştirildiğini, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile birlikte alacağın ——aşağı olmamak icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu ——olup, ——ekte sunulan ——sıra numaralı irsaliyeli fatura ile sabit olduğunu, husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının, —– tarihinde aracı devraldığını, aracı devralırken basiretli bir tacir gibi araştırma yapıldığını, sonrasında araç, davacı şirkete devredildiğini, davacı araçtaki gizli ayıbı bilmemekte, bu ayıbı bilme zorunluluğu da bulunmamakta olup, davacıya isnat edilebilecek bir kusur bulunmamakta olduğunu beyanla davacının davasının reddi ile aleyhine davaya konu tutarın —– az olmayan kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava konusu araçtaki ayıp sebebiyle uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, dava konusu ——-plakalı davalıdan satın alındığını, dava konusu aracın ayıplı olduğunu, zarara uğradığını, uğranılan zararın davalıdan tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—–Esas sayılı İcra Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, ——-davacı ve davalının —–kayıtları —–ortamından dosya içerisine alınmış, —— tarihli ——- alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.——– tarihli ——-raporunda özetle, —–hususunun—— iş olarak nitelendirilmesinin mümkün olduğu, sonradan ortaya çıkan gizli ayıplar bakımından TBK nin 219.maddesinde satıcının kusursuz sorumluluğunun düzenlendiği, davaya konu olayda gizli ekonomik ayıbın varlığından bahsedilebileceği, satıcının sorumlu olabileceği miktarın alıcının ödediği ——— tutarı olan —— olabileceği, ayıbın öğrenildiği tarihin——- bedelinin ödendiği tarihin ——-davalıya ihtarname gönderildiği tarihin ise ——- şeklinde olduğu, gerek ——–tarihi gerekse——– tarihi dikkate alındığında, ayıp ihbarının TBK nin 223.maddesindeki ifadeyle “hemen” gerçekleştirildiğinin söylenemeyeceği, maldaki ayıbın hemen bildirilmemiş olması halinde TBK nin 223/2.maddesi gereğince, satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı, ayıp ihbarının daha önce yapıldığının tespiti halinde yeniden değerlendirme yapılabileceği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Eldeki dava da, davacı tarafından dava konusu aracın ayıplı olduğu ve bu ayıp sebebiyle zarara uğradığı iddia edildiğinden, davacının dava konusu aracın ayıplı olduğunu ve ayıp sebebiyle zarara uğradığını yöntemince ispat etmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK’nın 219. ve devamı maddelerinde düzenlenen ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. ——tarafından dava konusu aracın ülkeye kaçak yollarla sokulduğunu ve —– ödenmediğine yönelik ihtarın davacıya gönderildiği anlaşılmaktadır. Satışa konu araç hukuki ayıplı olup, satıcılar bu ayıbı bilmese dahi bu hukuki ayıptan dolayı sorumludurlar. Yani davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Bu nedenle; ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacı uğradığı zararları davalıdan talep etme hakkına sahiptir. —–Esas, ——-Karar sayılı ilamı Dava konusu araçtaki —— ödenmemesi ve aracın kaçak olarak yurda sokulması ekonomik değil, hukuki ayıp olarak değerlendirilmektedir. ——Esas—— Karar sayılı ilamı Dosya kapsamında alınan —– araçtaki ayıbın ekonomik ayıp olarak değerlendirmesi bu yönü ile hatalıdır. Ayrıca dava konusu aracın ayıplı olduğu ve ayıbın niteliğinin gizli olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının ödemiş olduğu ——bedelini davalıdan talep etmesinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.Somut olayda gizli ayıbın söz konusu olduğu ve yasal düzenleme gereği alıcı tarafından bu durumun öğrenildiği tarihten itibaren—– bildirilmesi gerekmektedir. Her ne kadar alınan —– ile davacı tarafından ayıp ihbar yükümlülüğünün süresi içerisinde yerine getirilmediği belirtilmiş ise de; emsal—– uygulaması ve —– gereğince davacının ayıp ihbar yükümlülüğünün zararın doğduğu tarih olan —–bedelinin davacı tarafından ödendiği tarihten itibaren başladığının kabul edilmesinin dosya kapsamına ve hayatın olağan akışına daha uygun olduğu, davacı vekili tarafından ——– tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan belgeler ve dosya kapsamındaki ihtarnameler dikkate alındığında dava konusu olay yönünden ayıp ihbarının süresi içerisinde yapıldığına kanaat getirilmiş, aksi yöndeki davalı beyanlarına itibar edilmemiş, ayıp ihbarı yönünden —–tespitler hükme esas alınmamıştır.Davacı tarafından işlemiş —— talep edilmiş olduğu görülmüştür. Davacı tarafından davalının temerrütüne ilişkin ihtarname belgesinin ve tebliğ şerhinin dosyaya sunulmaması sebebiyle temerrüt tarihinin davalı tarafın cevabi ihtarname tarihinin baz alınmasının dosya kapsamına uygun olduğu, davalı tarafın cevabı ihtarname tarihinin ——-tarihi olduğu, icra takip tarihinin —— tarihi olduğu dikkate alınarak belirtilen aralık yönünden işlemiş—— hesabının yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.
—–miktarı; —–
——-başlangıç; —–
—— bitiş, ——
——işletilen süre; ——-
İşlemiş——–olduğu hesaplanmıştır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, her ne kadar davacı tarafından davalı hakkında —— para cezası uygulanması talep edilmiş ise de; itirazın iptali davalarında ——para cezasına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan —— ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu aracın hukuki ayıplı olarak davacıya satıldığı, davacı tarafından ödenen —– bedelinden davalının sorumlu olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının—– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, —–asıl alacak,——- işlemiş —- ve takip tarihinden itibaren işleyecek —– üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin işlemiş —- ve —- taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın —– olması şarttır.——Dosyaya konu alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı——- tarih —– Esas ——-üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, —— asıl alacak, —— işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz ve sair taleplerinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın ——oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı ——-den davacı tarafça yatırılan ——-peşin ile icra dosyasına yatırılan ——harç olmak üzere toplam—— harçtan mahsubu ile bakiye——-harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırıla ——eşin ile icra dosyasına yatırılan —– harç olmak üzere toplam ——–harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan ——başvuru harcı,—- vekalet harcı, ——- tebligat ve müzekkere gideri, ——– olmak üzere toplam —— yargılama giderinin haklılık oranına göre ——- davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ——- ücretinin haklılık oranına göre —-davalıdan, kalan——davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen —— nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen ——- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren —- haftalık yasal süre içerisinde —–yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.