Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/596 E. 2021/881 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/596 Esas
KARAR NO: 2021/881
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/11/2020
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan —-haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğunu, davalının —- olarak — babası — annesi — karşı ikame edildiğini, davalı —-aynı zamanda araç işleteni sıfatıyla dava sorumlu olduğunu, davalıların ebeveynlerinin—doldurmadığı ve ehliyeti olmadığı halde arabayı davalı —- kullanmasına izin verdiğini, müvekkilinin müteveffa—- tarafından geçimini sağlamakta iken vefatının ardından her hangi bir geçim kaynaklarının kalmadığını, öncelikle imzalanan ibranamenin hükümsüzlüğünün tespiti ile fazlaya ilişkin dava, talep ve haklarının saklı kalmak kaydıyla ve şimdilik davacılar için —– olmak üzere toplam —– bakiye destekten yoksun kalma tazminatının kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul manasında olmamak üzere trafik sigortası genel şartlarında ve diğer mevzuatta belirlenen usul ve esaslara göre destekten yoksun kalan davacılar için—– tazminat hesap edilip müvekkili şirket tarafından davacı taraflara ödendiğini, müvekkili şirket tarafından sorumlu olunan miktar ödendiğinden poliçe teminatı dahilinde başkaca hiçbir sorumluluk bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamakla birlikte; davacının kazanın oluş şekline ve kusur paylaşımına ilişkin iddiaları gerçek dışı olduğunu, davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, — tarihli trafik kazası nedeniyle vefat eden yakınının desteğinden yoksun kalan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacı —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden —- eşi diğer davacılar ise çocukları olup, kazaya karışan — plaka sayılı aracın trafik —- düzenleyen davalı — şirketinden aracın —dolasıyla, davalı küçük — aracın kaza anındaki sürücüsü olması dolasıyla, davalılar—— diğer davalı —— gereği —- sıfatıyla sorumlu olması dolasıyla ve ayrıca —— istemi ile dava açmışlardır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlanmış ve yöntemine uygun olarak ön inceleme duruşması yapılarak taraf iddia ve savunmaları kapsamında öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmiş ve akabinde tahkikat aşamasına geçilmiştir. Mahkememizin görev hususunda tahkikat aşamasında davalıların hukuki sorumlulukları irdelenerek yeniden inceleme yapılmıştır.
Somut olayda yukarıda açıklandığı üzere dava, davalılar —–işlediği iddia edilen haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dosya kapsamından davanın haksız fiil faili ile —- dayanılarak ev başkanı sıfatıyla anne ve babas— olan diğer davalılara ve aracın—- ——- açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Davalıların sorumlulukları incelendiğinde; bilindiği üzere ayırt etme gücüne sahip küçükler, haksız fiillerinden doğan zarardan sorumludurlar. Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız fiilin işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. Küçük Borçlar Kanunu uyarınca haksız fiilin faili olarak, anne ve babası ise Türk Medeni Kanununun 369. maddesi uyarınca ev başkanı olarak zarar görene karşı sorumludur. Her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar gören küçüğe ve ev başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı davalar açabilir. Aynı zarardan her ikisi de kendi malvarlıkları ile ayrı ayrı sorumlu olurlar. Davanın hukuki sebebinin belirlenmesi, hakimin görevlerindendir. Davacıların zarara uğramasına yol açan haksız fiilin gerçekleştiği tarihte, haksız fiili geçekleştiren çocuğun ergin olmadığı anlaşılmaktadır. Haksız fiil nedeniyle verilen zarar olay gününde meydana geldiğinden, hukuki sorunun da olay günündeki koşullara göre çözümlenmesi zorunludur. Haksız fiili gerçekleştiren kişi, davanın açıldığı tarihte ergin olsa bile, bu durum TMK. nun 369. maddesinde düzenlenmiş bulunan ev başkanının sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Öte yandan, —– yer aldığından, bu maddeye dayalı Aile Hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de——
Yukarıda açıklanan —– belirtildiği üzere davalı anne ve babanın sorumluluğu aile hukukundan kaynaklanmakta olup anılan davalılar yönünden davaya bakmakla görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. — nitelikte —— Her ne kadar sigorta şirketi yönünden mahkememiz görevli ise de davacılar tarafından açılan davada istem sonucu tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istendiği göz önüne alındığında, aynı maddi olaydan kaynaklanan zarara yönelik talepler yönünden uyuşmazlığın aynı mahkemede çözülmesi ve davaların birlikte görülmesi —- maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı kapsamında aynı olayla ilgili birbirinden farklı ve çelişkili yargı kararları verilmesinin önlenmesi bakımından önemlidir. Bu nedenle, davalılardan biri için özel mahkemenin görevli olması ve bu mahkemede yargılanmasının gerektiği hallerde diğer davalıların da aynı mahkemede yargılanması gerekli olup, diğer davalıların sigorta şirketi veya tacir olmasının sonuca etkili değildir —-
—– kazanın meydana gelmesinde yaşı küçük ve ehliyetsiz sürücü ile yaşının küçük olmasından dolayı velayeten ve —– başkanı sıfatıyla ve araç işleteni sıfatı ile anne babasına karşı ve aracın —–karşı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebi ile açıldığı, mahkemece maddi ve manevi tazminat davası yönünden karar verildiği, davalıların görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunduğu, — kararda bir kısım davalıya karşı açılan davanın —- maddesine dayanılarak ev başkanı sıfatıyla açılmış olduğu ve —–düzenlenen konularda davaya bakma görevinin aile mahkemesine ait olması nedeni ile davalı tarafın, mahkemenin görevsiz olduğuna dair itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Açıklanan hukuki gerekçeler ile emsal nitelikte ——-görevlerini belirleyen usul hukuku kurallarının kamu düzenine ilişkin olup görev itirazı yargılamanın her aşamasında, usul hukukuna ilişkin hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın taraflarca ileri sürülebileceği gibi, davaya bakan mahkeme de, bu yönde bir itiraz olmasa bile, görevli olup olmadığını kendiliğinden değerlendirmekle yükümlü olup her davanın, usul hukukunun kamu düzenine ilişkin kurallarının gösterdiği görevli mahkeme hangisi ise, orada görüleceği ve bu konuda kazanılmış hak da olmayacağı göz önüne alınarak eldeki davada mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114 (1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli —- AİLE MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/10/2021