Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/59 E. 2022/275 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/59 Esas
KARAR NO : 2022/275

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24.02.2020
KARAR TARİHİ : 05.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının —- milyonlarca müşteriye sürdürülebilir ve —– beraber bu hizmeti Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında yürüttüğü, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 9. Maddesi ve devamı maddelerinde davacının kaliteli elektrik dağıtım hizmetini yürütme şekli açıklandığı, yönetmelikle kendisine verilmiş olan hakları kullanarak ticari hayatına devam ettiği belirtilerek; davalının—kaçak elekirik tükettiği,— tüketimi tespit tutanağı ile görevlilerce tespit cdilerek enerji kesildiği, tutanakta şirket yetkilisinin imzası da bulunduğunu, dosyaya sunulan Kaçak Elektrik Tahakkuk Hesap Detay suretinden de görüldüğü üzere davalının —– tarihleri arası kaçak olarak —- kullandığı—— —-ile durumun sabit olacağı ve—- tahakkuk ettiği, davalının ödeme yapmadığını,6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile kurulan— hazırlanarak—— sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda Davalının mevzuat hükümlerine riayet etmeden elektirik kullandığını ve bu eylemi nedeniyle davalının ayrıca Karşılıksız Yararlanma suçunu işlediği ve kullandığı bu elektrik borcunu da ödemediğini, elektrik tarifeleri yönetmeliğinin kaçak elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı elektrik bedelinin—— takip tarihine kadarki gecikme zammının —- olduğu, ayrıca gecikme zammı vergi matrahına dahil olduğundan tahakkuk eden —- olduğunu, davalının dosya borcunun tamamına itiraz ederek takibin durdurulması neticesinde davanın açıldığı belirtilerek davanın kabulü ile, davalının —- sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamı ve mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı tarafa tensip zaptının ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla davacı kurum tarafından davalı adına düzenlenen faturanın tahsiline istinaden başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı …, borçlusunun dosyamız davalısı— olduğu; takibin — tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 05.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından süresinde 06.02.2018 tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı dolayasıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın 24.02.2020 tarihinde, 15.501,99-TL toplam alacak üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmekle, dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek, 21.04.2021 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 21.04.2021 tarihli raporda özetle, ”Dosyada yapılanı incelemelerde —- tarıhinde —- başlangıcı yapıldığı ancak buna ilişkin herhangi belgenin bulunmadığı anlaşıldığından, davacıdan— tarihinde yapılan işlem kayıtlarının talep edildiği, —tarihinde yapılan işlemde kaçak elektrik tüketim tutanağı düzenlendiği ancak tutanak mümzileri tarafından yazılan gerekçede —tutanak tutuldu.—- kesilemedi,” ibaresi düşülerek işlem yapıldığı, oysa ki yönetmelikte — satış sözleşmesi olmaması kaçak elektrik kullanımı için yeterli bir sebep olmadığı,— — — olan —-müdahale etmesi ve mevzuata aykırı bir eylemde bulunmasının şart olduğu, elektrik hizmetinin kesilmemesi ve davalının müdahalesi olmaması sebebiyle kaçak elektrik tüketiminin sübut bulmadığı, bu durumda ancak usulsüz elektrik enerjisi tüketiminden söz edilebileceği, davacı şirket çalışanları tarafından bu kez 14.06.2017 tarihinde yapılan incelemede— dolayı yönetmeliğe göre işlem yapılmış ve elektriği dağıtım sistemine bağlı olduğu noktadan kesildiği, ilgili tesisatta ———mevzuata uygun bir sözleşme yapılmadığı ve—bulunduğu sabit olup, kaçak elektrik tüketimi gerekçesi davalının herhangi bir müdahalesi olmadığından oluşmadığı, buu yönüyle tüketiminin hesaplanmasında yönetmelik maddelerinde ayrımtıları olduğu üzere — üzerindeki endeksler dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, dosyadaki tutanaklardan hesaplanacağı üzere—-tüketim tahakkuk ettirilmesi gerektiği, 01.04.2017 tarihinde —-tarafından —- güncel tarife bedelleri; tek zamanlık—- belirlenmiş olup, bu bedeller üzerinde tahakkuk etmesi gereken kaçak tüketime ilişkin faturanın ayrıntıları ile hesaplandığı, davacı tarafından fatura edilen bedelin de hesaplandığı ve kaçak tahakkukundan kaynaklı fark oluştuğu, dolayısıyla tahakkuk eden bedelin şartlarının yönetmeliğe uygun olmadığı, ancak tüketimin sabit olup, davacının davalıdan enerji tüketimine bağlı alacağı da bulunduğunun somut olduğu, buna göre—- alacaktan söz edilebileceği,” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu davacı vekili ile davalı tarafa tebliğ edilmiş, davacı vekil tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, itirazların değerlendirilmesi yönünden aynı bilirkişiden 15.02.2022 tarihli ek rapor alınmış, düzenlenen 15.02.2022 tarihli ek raporda özetle, ” Davacı —— tarihinde kaçak elektrik tüketim tutanağı düzenlendiği ancak elektrik kesilmediği, kök rapor öncesinde davacıdan dava konusu alacak ile ilgili tüm bilgi belgeler istenmiş olmakla ilgili —- tutanağının sunulmadığı, sadece —–tarihli tutanağın dosyaya
eklendiği, ancak bu tutanakta da hizmetin kesilmediğinin görüldüğü, ——- düzenlenerek —- numaralı ——-bağlantı noktasından elektrik hizmeti kesilerek sonlandırıldığı,——- bulunmaması, ———- karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve herhangi bir—- sözleşme yapmadan elektrik kullanması gerekçesiyle bu kez 14.06.2017 tarihinde sonlandırıldığı, her ne kadar davacı vekili itiraz dilekçesinde kaçak elektrik tüketimi gerçekleştirildiğini beyan etse de—–sadece —- satış sözleşmesi bulunmamasını——- ve bilgisi dışında müdahale gerektiğini açıkça belirttiği, oysa —– işleminde tüketimin sonlandırılmadığının somut olduğu, bu duruma herhangi bir gerekçe belirtilmemiş ancak — tarihinde ise bu kez tüketici davalının elektriği —bağlantı noktasından kesildiği, o halde—- tarihinde de ilgili tüketicinin elektriği kesilebilecekken bu yönde bir işlem yapılmadığı anlaşıldığı, Sayın Mahkeme tarafından da tedarikçi dava dışı ———- numaralı——-talebinde
bulunulduğu, gelen yazıda——–temin edilemediği
belirtilerek liste halinde —- kayıtlı kullanıcılar sunulduğu, buna göre davalı —— tarihleri arası
—— bulunuyorken, ———bulunmadığının somut olduğu, ancak davacıdan talep edilmesine rağmen ilgili tesisatın —-, tahliye nedeniyle —-sonlandırıldığı — kesildiğine dair kesme tutanağı dosyaya sunulmadığı, hal böyleyken kesilmeyen hizmete müdahale de söz konusu olmayacağından
kaçak elektrik tüketiminden söz etmenin mümkün olmadığı,—– davacı tarafından elektriğin kesilmesini mütekip —- başka bir kullanıcının—- sözleşme imzalaması da dikkat çekici olduğu, itiraz konusu hususta davacı vekili tarafından herhangi bir ilave belge sunulmadığından kök raporda yapılan olduğu değerlendirmeleri değiştirecek bir sonuca da ulaşılmadığı” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapordaki aleyhe hususların kabul edilmediği talepleri doğrultusunda karar verilmesine ilişkin beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizin denetimine ve uyuşmazlığın çözümüne elverişli bilirkişi kök ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu dönemi ilgilendiren—- Piyasası Kanunu ve mülga— Hizmetleri Yönetmeliği ve mer-i mevzuat hükümleri göz önüne alındığında, kaçak elektrik tüketim tutanağı düzenlendiğinin ayrıntılı ve net olması, mutlak suretle maddi olgularda tereddüte yer olmayacak şekilde tespit edilmesi ve mevzuata göre işlemlerin yürütülmesi gerektiği, somut olayda davacı kurum tarafından ilk olarak—tarihinde kaçak tüketim tutanağı düzenlendiği, —- tutanak tutuldu. —— kesilemedi,” ibaresi düşülerek işlem yapıldığının yazıldığı, ancak bu tutanağa istinaden ilgili tesisatın hizmetine ilişkin mühürleme veya kesme tutanağı dosyada mübrez olmadığı gibi bilirkişi incelemesi esnasında da sunulmadığı, 22.03.2017 tarihinde tutanak tutulmasına rağmen davacı —- tarafından elektrik hizmetinin sonlandırılmadığı sabit olup bu hususa ilişkin herhangi bir gerekçe de sunulmadığı, akabinde davacı —– elektrik tutanağı düzenlendiği ve tutanakta “—- tutanak tutuldu. ——- ibaresi düşülerek yönetmeliğe göre işlem yapıldığı ve elektriğin dağıtım sistemine bağlı olduğu noktadan kesildiğinin anlaşıldığı, ——- tarihli müzekkereye istinaden davacı —– müzekkere cevabında—- bulunduğunun bildirildiği ancak bir belge gönderilmediği akabinde belgelerin gönderilmesi için yeniden müzekkere yazıldığı ve 12.01.2022 tarihli müzekkere cevabında abonelik dosyası ve sözleşmelere ulaşılamadığının bildirilerek ekinde yalnızca—- numarasını —- davalı — bulunduğunun görüldüğü, ——-Görüldüğü,—– adına yapılan —-kaydı olduğunun belirtilmesine rağmen bu kez tabloya göre—- tarihleri —— bulunduğunun görüldüğü, hal böyle olmakla ——bulunmadığının somut olduğu, ancak —- tarihli tutanağa istinaden elektriğin kesilmemesi, ilgili —- tahliye nedeniyle —- hizmetinin sonlandırıldığı elektriğinin kesildiğine dair kesme tutanağının bulunmaması göz önüne alındığından davalı tarafından kesilmeyen hizmete müdahale de söz konusu olmayacağından -kaçak elektrik tüketiminden söz etmenin mümkün olmadığı ancak anılan tarihlerde davalı tarafından tüketim yapıldığı da sabit olduğundan usulsüz elektrik enerjisi tüketimi olduğu kanaatine varılmakla, bu doğrultuda bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde takip tarihi itibariyle davacı kurumun davalı şirketten 9.674,03-TL asıl alacak , 704,27-TL gecikme zammı, 126,76-TL KDV olmak üzere toplam — alacağı bulunduğu anlaşılmakla, açıklanan gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne, davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin 9.674,03-TL asıl alacak, —-alacağa takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin —- alacak ve 9.674,03-TL asıl alacağa takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi uygulanmak suretiyle aynen devamına,
2-Karar harcı—- davacı tarafça peşin olarak yatırılan 187,24‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 530,37-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 187,24‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.316,4‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (6325 sayılı yasanın 18-A/11. Bendi uyarınca davalı tarafın geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği göz önüne alınarak lehe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.)
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluklarında,davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.