Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/581 E. 2022/317 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/581 Esas
KARAR NO : 2022/317

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——- numarası ile ——-başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanmadığını, davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin olduğu, iş bu ilişki neticesinde davacının davalıdan cari hesap alacağının olduğunu iş bu alacağın davalıdan talep edildiği ancak davalının ödeme yapmadığı, davalı aleyhine ——— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalının icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğunu, iş bu alacağın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı/borçlu tarafından haksız olarak —- icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirketin,
dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye
mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında—- sözleşme sebebiyle ticari ilişki —– tarihli —- gereğince davalı şirket bünyesinde —– ilişkin ödemelerin davalı şirket tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı, davalı şirketin sözleşmeye rağmen haksız bir şekilde —- haklarına ilişkin ödeme sebebiyle cari hesap alacağından kesinti yaptığını, yapılan kesintinin haksız olduğunu ve cari hesap alacağı/hakız kesinti alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan —-basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- Esas sayılı İcra — edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—— üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmış incelenmiş, davalının —- incelenmesi amacıyla —-Mahkemesine talimat yazılmış, davalıya yapılan tebligata rağmen ——- kayıtların sunulmaması sebebiyle talimat iade edilmiş, — tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
20/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı şirket tarafından ———- yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter
kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin —– bakımından uygun olduğu davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Davalı şirketin ————talimat ile incelenmesinin talep edildiği ancak davalının —-ibraz etmemesi sebebiyle davalı şirketin — inceleme yapılamadığı, Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu,
Davacı şirketin — göre; takip tarihi itibari ile davacı —davalı——- alacaklı olduğu, iş bu alacağın başlatılan takip ile aynı olduğu, davacının ticari kayıtlarına dayanak olan belgelerin ibraz edilmediği, iş bu konudaki takdirin ise — ait bulunduğu, Davacının takibi asıl alacak üzerinden takibi başlattığı, takip öncesi işlemiş faiz talep etmediği, icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ——-
bulunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu —- itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp,—- uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura — açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun—-davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura— sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında bulunan 14/11/2017 tarihli sözleşmesinin 2.4 maddesi gereğince davalı şirket bünyesinde çalışan tüm personelin özlük haklarına ilişkin ödemelerinden davalı şirketin sorumlu olduğu, dosya kapsamında celp edilen —-, davalı tarafından — yatırıldığının icra dosyasında —- ile sabit olduğu, davalının sorumluluğunda olan bedelin icra dosyasına yatırıldıktan sonra haksız bir şekilde davacıdan kesildiği, davalı tarafından ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçınıldığı da nazara alındığında davacının talebinde haklı olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının — esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, —– asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır——— Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —- ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, 40.200,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.746,06-TL’den davacı tarafça yatırılan 488,18-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 202,10-TL harç olmak üzere toplam 690,28‬-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.055,78-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 488,18-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 202,10-TL harç olmak üzere toplam 690,28‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 155,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.167,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Gerekçeli karar yazım tarihi itibariyle—– faaliyeti yönünden düzenlenmiş sarf kararı bulunmadığı anlaşılmakla arabuluculuk sarf kararının düzenlenmesi halinde TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —- davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.026,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.