Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/580 E. 2021/383 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/580 Esas
KARAR NO : 2021/383

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 25/07/2013
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının senetten alacağına dayanarak dava —– hakkında İstanbul —–. İcra Müdürlüğünde —— esas sayılı dosya—- günü —– ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin borçlu ———— hisselerine devir ettiğini, böylece borçlunun şirket ortaklığı ve hissedarlığının tamamen sona erdiğini, davacı tarafından borçlu aleyhine istanbul ————-İcra ceza Mahkemesinde ———- esas sayılı dosya kapsamında İİK nun 331.md uyarınca alacaklısını zarara uğratma kastı ile mevcudunu eksilttiğinden ———– günü şikayette bulunduğunu,———– aldığı şirket hisselerini iyi niyet iddiasında bulunması amacıyla————-devrettiğini, ————şirket ortaklığı ve müdürlüğünün tamamen sona erdiğini, şirket hisselerinin——– muvazaalı olduğunu beyan ederek şirket hissesini devreden davalının işlemlerinin iptaline hissenin haczine ve satışına karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …———-cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların hukuki bir dayanağının olmadığını, müvekkili ile davalı————- davaya konu işlemin gerçek işlem olduğunu beyan ederek davanın reddine, dava giderleriyle vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …————özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların hukuki bir dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin .———–, tamamen iyi niyetli üçüncü şahıs olduğunu, davaya konu işlemin gerçek işlem olduğunu beyan ederek davanın reddine, dava giderleriyle vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..——— cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …———, hisseleri ——— hisselerle ilgili dava açıldığı veya hisseler üzerinde———– hiçbir bilgi bulunmadığını, müvekkilinin——– kayıtlarına ———————— gerçekleştirdiğini, davacı tarafça, müvekkilinin kötüniyetle hareket ettiği, davacıyı zarara uğratmak maksadıyla hisseleri ———yönünde dosyaya herhangi bir somut delil sunulmadığını, davacı taraf, borçlu ile yakın ————rağmen (davacının eşi —– hissesini devir——–geçtikten sonra …’den söz konusu hisseyi ——— dava açtığını, davacının müvekkiline zarar vermek amacıyla huzurdaki davayı açtığını, davanın somut olarak ispat edilemediğini beyan ederek davanın İİK 282/son cümle hükmü uyarınca reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK madde 277 kapsamında ————hisse devri şeklindeki ———— iptali talebine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin———– Karar sayılı ilamı ile eldeki dosyanın —————- Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir.
Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla———– olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Dosya kapsamından, davacı vekilinin asıl ve birleşen davalarda davalılar arasında muvazaalı olarak yapılan şirket hisse devri işlemlerinin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, dava, İİK’nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu davalardaki amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz sayılması ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasıdır. Dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsili amaçlanır. Bu tür davalar, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğundan dava tarihi itibariyle TTK göre mutlak ticari dava niteliğinde değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun————- sayılı kararı, Yargıtay —- Hukuk Dairesi’nin——- Karar sayılı ilamı, İstanbul BAM———- Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın, asıl ve birleşen davalarda davalılar arasında muvazaalı olarak yapılan şirket hisse devri işlemlerinin/tasarrufun İİK 277 vd maddeleri gereğince iptaline yönelik olduğu, eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve davanın niteliği gereği uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin İstanbul Anadolu ——. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-İstanbul Anadolu ——. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından karar istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın ——–MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri, vekalet ücreti ve karar ilam harcının yargı yeri belirlendikten sonra görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Asıl ve birleşen dosyalar davacı ———— birleşen dosya —– yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.