Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 E. 2023/47 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/573 Esas
KARAR NO : 2023/47

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı Şirket tarafından, zorunlu mali mesuliyet(trafik) poliçesi ile sigorta edilen —–Plakalı araç, meçhul sürücü idaresinde iken, 29.12.2019 tarihinde—– plakalı araçta %100 oranında kusurlu olarak maddi hasara meydana geldiği, sürücü olay mahallinden kaçtığı, mahallinde tutulan tutanağa göre, —— plakalı sigortalımız araç olayda %100 kusurlu olarak bu hasarı meydana geldiği, söz konusu hadise sebebiyle, yaptırılan ekspertiz sonucu 18.247,00-TL hasar bedeli karşı tarafa ödendiği, tazminatı ödeyen müvekkil şirket, sigorta genel şartları B4-f maddesine (olay yeri terk) göre, alacağımızın tahsili için dava açılması zorunluluğu ortaya çıktığı, davalıya ait araç, olayda 8/8 kusurlu olarak müvekkil şirketin büyük zararına sebep olduğundan, sadece Trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edildiğinden, ve de müvekkilim Şirketin mali gücü yüksek olduğundan teminat alınmaksızın H.M.K. 389 ve 392. Maddelerine göre —— Plaka sayılı aracın Trafik kaydına 3.şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, dava açılmadan evvel 6325 sayılı kanun gereğince arabulucuya başvurulmuş ancak anlaşmaya varılamadığı—— plakalı sigortalı araç ticari şirket adına kayıtlı olup, Aracın ticari amaçla kullanıldığının kabulü gerekeceğinden 6502 sayılı Yasanın 3. Maddesine göre davalı tüketici sayılmayacağından aynı yasanın 73/1 maddesi gereğince Mahkemeniz görevli olduğu, açıklanan nedenlerle 18.247,00-TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri, ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsili ile dair karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ünvanından da anlaşılacağı üzere araç kiralama şirketi olduğu, davalı şirket 29.12.2019 tarihinde kazaya karışan ve davaya konu olan aracı 20.11.2019 tarihinde —— adlı kişiyle uzun dönem kiralama sözleşmesi yaparak kiralamıştır. Bu sözleşme neticesinde müvekkil şirketin işleten sıfatı ortadan kalktığı, uzun dönem kiralamalarında şirketlerin işleten sıfatı ortadan kalkmaktadır. 2918 sayılı KTK’nun 3.maddesindeki tanıma göre: “İşleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olduğu, ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği veya araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” Yani madde hükmündeki tanımdan da anlaşılacağı üzere uzun süreli araç kiralamada kiracı işleten olarak sorumlu tutulacağı, araç sahibi kimi durumlarda işleten olmayabilir ve eğer işleten konumunda değilse trafik kazalarından ve motorlu aracın yol açtığı zararlardan sorumlu tutulamayacağı, Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere aracın kayıt sahibi, aracı 2 yıl süreyle kiralayarak işleten sıfatını kaybetmiş olduğundan, kazadan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı, bütün bu bilgiler ışığında —— uzun dönem kiralama yapan müvekkil şirketin kaza tarihi olan 29.12.2019 tarihinde işleten sıfatı bulunmadığı, tüm bu açıklanan nedenlerle müvekkil şirketin işleten sıfatı bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği, öncelikle usulsüz tebligat nedeniyle dava dilekçesinin müvekkil şirkete tebliğ tarihinin 13.10.2021 tarihi olarak belirlenmesine, bilirkişi raporuna itirazlarımızın kabulü ile yeniden bilirkişi raporu alınmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilerek yargılama gideri, vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketin ödemiş olduğu iddia edilen hasar bedelin davalıdan tazminine ilişkin alacak davasıdır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 29/12/2019 tarihinde davalı sigortalı —–plakalı araç ile ——- plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı ——-plakalı araç malikine yapılan tazminat ödemesinin davalıdan rücuen tazminat talebine ilişkin olup, davacı tarafça talep edilen rucüen tazminat şatlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.Mahkememizin 13/04/2021 tarihli duruşma ara kararı gereği dosyanın mahkememizce resen seçilecek Hasar ve Kusur bilirkişisine tevdi edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, Makine Mühendisi Bilirkişiden alınan 25/08/2021 tarihli raporda özetle; dava dışı ve —— plaka nolu meçhul araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğu, kazada hasara uğrayan ——- plaka nolu araçlar park halinde bulunduklarından sürücülerinin kusursuz oldukları, davacı sigorta şirketi sigortalısı ve %100 kusurlu olan ——- plaka nolu araç adına ödediği 18.247,00 TL’yi Sigorta Genel Şartlarına göre olay yerini terk eden sigortalısından ödeme tarihinden itibaren talep edebileceği, davalı sürücünün olayda 2918 sayılı K.T.Kanunu hükümlerine göre ağır kusurlu olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalanan ——plakalı araç sürücüsünün davaya konu 29/12/2019 tarihi gece saatlerinde meydana gelen trafik kazasında park halindeki ——- plakalı araca çarpması ve bu aracın da aldığı darbe ile öne doğru itilerek önünde park halinde bulunan ——-plakalı araca çarparak ağır hasar vermesi nedeniyle davalı sigorta şirketine ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, dava dışı ve meçhul araç sürücüsünün kaza yerini terk ettiği, davacı sigorta şirketinin davalı şirkete ait aracın kusuru nedeniyle 18.247,00-TL sigorta genel şartlarına göre ödeme yaptığı ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartlar B.4-f maddesi gereğince davacının davalı sigortalısına rücu hakkı bulunduğu, anlaşılmış, ayrıca davalı şirketin husumet ve işleten sıfatının bulunmadığına dair itirazı yönünden kiralama ilişkisinin ispatı anlamında şirket ticari defterlerinin incelenmesine dair ara karar kurulmuş ancak ticari defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle inceleme yapılamamış ve davalının iddialarını ispatlayamadığı değerlendirilerek ödeme tarihlerine göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE;
17.647,00-TL nin 05/02/2020 tarihinden ve 600-TL 11/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.205,46-TL harçtan başlangıçta alınan 311,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 893,85-TL’in davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 311,62-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 71,25-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 925,65‬-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.