Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2022/206 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/565 Esas
KARAR NO : 2022/206

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11.11.2020
KARAR TARİHİ : 16.03.2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ….—– takibe konu çek sebebiyle davalı —- herhangi bir borcu bulunmadığı, taraflar arasında hiçbir zaman herhangi bir ticaret veya herhangi bir borç alışverişi yapılmadığı, davacının kendisini tanımadığını, davacı —- hayatında ilk kez böylesi bir durumla karşılaştığını, davacı — olan ödemelerini her ay çek ile yaptığı, — itibaren ise son çekini de ecza deposuna verdiğini düşünen davacı bu tarihten sonra senetle çalışmaya başladığı,——— ödemelerini de senetle yaptığı, 09.08.2020 tarihinde —-tarafından aranan davacı bu tarihte daha önce tanımadığı … isimli şahıs adına düzenlenmiş takibe konu çekten haberdar olduğu, çekin üzerinde keşide yeri yazılmamış olması ve bedel kısmının anlaşılır olmaması sebebiyle ödeme yapmayacağını bildiren banka görevlisi çekin fotoğrafını da davacıya gönderdiğini, ibraz tarihinde çekin üzerinde keşide yeri bulunmamakta, bedel kısmında ise ilk bakışta —-olduğu anlaşıldığı, bankadan çeki tahsil edemeyen davalı, davacının——- geldiğini, kendisini tanımayan davacı önce ——ne istemiştiniz diye sorduğu, bunun üzerine davalı ise ——- ödeme tarihini bir ay erteleyelim” dediği, davacı, davalıya kendisini tanımadığını, herhangi bir ticari ilişkisi de olmadığını bu sebeple bir borcu da olamayacağını belirterek eczaneden çıkardığı, bu esnada davalının bağırarak——” diye bağırarak uzaklaştığı, tüm bu olaylar olduğunda davacının iki çalışanı ve bir başka— konuşulanlara şahit olduğu, davacı ise—- ile yaptığı görüşmede ibraz edilen çekten başka—-numaralı bir çekinin daha açıkta olduğunu anladığının, dava dışı —- davacının—- olarak tanıdığı —olduğu, tüm bu olaylardan sonra davacı kendisine ait çekleri——- olan güvenini kullanarak davacının haberi olmaksızın alıp davalıya verdiğini anladığı, —-çalışmış kendisinin telefonlarına bakmadığını, bunun üzerine davacı—-gidip çalışanına arattığında ona da cevap vermeyen —- ardından kendi iş yerini — aradığı, çalışanı telefonu açtıktan sonra davacıya verdiği, davacı kendisine olanları sorduğunda ise— diyerek telefonu kapattığı, o tarihten sonra kendisine ulaşamadığını, dava konusu çeklerdeki imzanın davacıya ait olduğu, davacı—- —- olan ödemelerini— yaptığından dolayı kendisi her zaman— olmadığı için çekleri imzalayarak çekmeceye bırakmakta ve — gelindiğinde ise çalışanları tarafından — görevlilerine verildiğini, davacı söz konusu çeklerin bu şekilde —- bulunduğu sırada —- çalındığını düşündüğünün, davalı ise davacı aleyhine— dosyasıyla icra takibi başlattığını, davacı önce —- dosyası ile borca itiraz ettiği, sonrasında ise —- Numarası ile davalı ve dava dışı —hakkında suç duyurusunda bulunduğu, davacı tarafından imzalanmış rızası dışında elinden çıkmış olan —– Sayılı dosyasından yasal işleme konulduğu, davacıya ait banka hesaplarına, aracına, üç ayrı— haciz işlendiği, satışa esas olmak üzere kıymet takdiri talebinde bulunulduğu, söz konusu icra takibi ve hacizler sebebiyle davacının bankalar nezdinde kredisinin olumsuz etkilendiği, ticari itibarı zedelenmiş, ödemelerini yapması imkansız hale geldiğini, davacı ile davalı … arasında bir borcun doğumunu gerektirir hiçbir hukuki işlem olmadığı, davacının ne davalı ile ne de dava——bir ticari ilişkisi bulunmadığı, davalı —- bahsetmişse de söz konusu çekin yalnızca numarasının bilindiği, zira her iki çek de davacının rızası olmaksızın elinden çıkmış ve davalının elinde bulunduğunun, söz konusu çek ile alakalı da savcılığa şikayette bulunulmuş olup her türlü talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile müvekkilimizin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davacının rızası dışında elinden çıkan çekin iptalini, davalı tarafından alacağı olmadığı halde yaptığı— takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve neticeten takibin iptalini, dava açılmasına sebebiyet veren kötüniyetli davalının %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 10.03.2022 tarihli dilekçesinde davadan feragat edildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı, dosyaya yatırılan teminatın kararın kesinleşmesi ile iadesine karar verilmesini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili mahkememize ibraz ettiği 10.03.2022 tarihli dilekçesinde taraflar arasında sulh sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme gereğince davaya ait harç ve masrafların davacı taraf üzerine bırakıldığını, feragat sebebiyle herhangi bir vekalet ücreti talep etmediklerini, ihtiyati tedbir sebebiyle davacı tarafça yatırılmış olan teminatın kendilerine iadesine muvafakat ettiklerini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE;
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.024,65 harcın mahsubu ile artan 943,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı beyanları göz önüne alınarak vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Mahkememizin —-tarihli ihtiyati tedbir kararına istinaden davacı tarafından yatırılan 12.000,00-TL teminat bedelinin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.