Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/56 E. 2022/827 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/56 Esas
KARAR NO : 2022/827

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkillinin——adresinde faaliyet göstermekte olduğunu, taraflar arasında 02/05/2018 başlangıç tarihli sözleşme akdedildiğini, mezkur sözleşme uyarınca davalı tarafın müvekkili şirketin sunduğu yemek hizmetinden yararlandığını, müvekkilinin de bunun sonucunda ödemeleri hakettiğini, davalı tarafın yemek hizmeti almaya devam etmesine rağmen ödemelerini yapmayı kestiğini, müvekkilinden aldığı yemek hizmetine rağmen haksız olarak defalarca iade fatura kestiğini, bu yolla alacağın tahsilini geciktirmeye çalıştığını, 1/01/2019 tarihi itibariyle faturalara dayanan 56.662,65 TL cari hesap alacağı oluştuğunu ve mezkur alacak için —— sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, başlatılan icra takibinde ödeme emrinin davalı tarafa 18/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak 20/02/2019 tarihinde ödeme emri emrine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, tüm bu nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamı ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dava dilekçesinde yalnızca müvekkil şirketin borcu olduğundan, bugüne dek borcun ödenmediğinden dem vurduğu, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde söz etmediği somut gerçekler olduğu, bu durum somut olayın esaslı unsuru olup davacı şirketin haksızlığını açıkça gösterdiği, davacı tarafın da belirtmiş olduğu gibi davacı şirket müvekkil şirkete yemek hizmeti vermektedir ve bu hizmet karşılığında ödeme almaktadır. ne var ki davacı şirket sözleşmeden doğan edimlerini gereği gibi yerine getirmemiş, hizmet gereği gibi ifa edilmediği, davacı tarafça müvekkil şirkete gelen yemekler sürekli olarak —- olarak gönderildiği, davacı şirket tarafından hemen her gün ——-yemekleri gelmiş, daha tencerelerin/kazanların içleri açılır açılmaz dayanılmaz kokulu yemeklerle karşılaşıldığı, bu durum davacı şirkete defalarca bildirilmiş olmasına rağmen “yaz aylarında yemeklerin çabuk bozulduğu” savunması ile karşılaşılmıştır. işbu savunmanın hiçbir haklı ve geçerli bir yanı bulunmadığı gibi davacı şirketin bu tutumu açıkça insan sağlığını tehdit ettiği, dışarıdan bakıldığında bozuk olduğu anlaşılan yemekler hiçbir kimseye yedirilmeden dökülmüş olmasına rağmen bazı yiyecekler ancak yenildiğinde ya da çatal bıçakla kesildiğinde anlaşılabildiği, kimi zaman ise dışarıdan hiçbir şekilde anlaşılamayan yiyecekler personel tarafından yenilmiş ve zehirlenen işçiler olduğu, davacı taraf işbu durumdan açıkça haberdar olmasına rağmen dava dilekçesinde hiçbir şekilde söz etmemiş, tamamen kötü niyetli olarak alacak talebinde bulunduğu, ne var ki gerçekte olanlar yukarıda izah ettiğimiz üzere davacıdan alınan hizmetin ayıplı olduğu ve müvekkilin bu durum neticesinde maddi ve manevi olarak zarara uğradığı, davacı taraf dava dilekçesinde haksız olarak iade faturası kesildiğinden dem vurmuş ve bununla alacağın tahsilinin geciktirmeye çalışıldığını iddia etmişse de bu iddianın kabulü mümkün olduğu, müvekkil şirket tarafından düzenlenen iade faturaları yukarıda izah ettiğimiz durum üzere, sürekli olarak bozuk ve— gelmesi ve dolayısıyla gelen yemeklerin yenilememesi nedeniyle düzenlenmiştir. davacı şirket tarafından gereği gibi bir hizmet verilmediği aşikar olup hizmet verilmişçesine düzenlenen faturaların tarafımızca kabul edilmeyerek iade edilmesi son derece doğal ve haklı olduğu, kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının icra inkar tazminatı şartları oluşmadığından bu talebin reddi gerektiği, davacı tarafça talep edilen alacağın likit olduğu da söylenemeyeceği, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle davanın reddine, kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir alacak olsa dahi icra inkar tazminatı şartları oluşmadığından dolayı icra inkar tazminatı talebinin reddine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın—– karar sayılı ilamı açıldığı, mahkemece 15/01/2020 tarihinde mahkemenin dosyanın yetkisizlik kararı verilerek dosyanın—– Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verildiği ve dosyanın mahkememiz esas numarasına kaydının yapılmış olduğu görülmüştür.Dava konusu uyuşmazlığın, İİK 67.maddesi kapsamında davacı alacaklının davalı borçlu şirket aleyhine giriştiği cari hesap fatura alacağına kaynaklı takibe davalının borcunun bulunup bulunmadığı, ayrıca takibin mükerrer olup olmadığı davacının edimlerinin gereği gibi yerine getirip getirmediği ile itirazın iptali ile icra ve inkar tazminatı koşullullarının oluşup oluşmadığı noktalarında olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;05/02/2019 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz davacısı, borçlusunun ise mahkememiz davalısı olduğu; takibin 56.662,65-TL asıl alacak ve asıl alacağa işlemiş faizin tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; davanın 21/06/2019 tarihinde 56.663,65-TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması gözetilerek mahkememizce TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, —– heyeti tarafından düzenlenen raporda özetle; her türlü hukuki tavsif, nihai karar ve İİK. Md.67/2 kapsamına giren icra tazminatı taleplerinin takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere, dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davacı Şirketin Usul ve Yasaya uygun tutulduğu tespit olunan Ticari Defter ve Kayıtları ile Dayanak Belgeleri üzerinde yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; davacı Şirketin 56.662,65 TL asıl alacak Talebi üzerinden Harçlandırmak suretiyle itirazın iptali istemli olarak davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında, davacı Şirketin Davalı Şirketten Takip/Dava Tarihi itibarıyla Faturalara Dayalı Açık—– bakiyesinden kaynaklı olarak 56.662,65 TL asıl alacağı bulunduğu, bu alacağın, talep gibi, takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği kanaatine ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller ile alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin —– sunan bir şirket olduğu, davalı tarafın ise ——adresinde faaliyet göstermekte olduğu, taraflar arasında 02/05/2018 başlangıç tarihli sözleşme akdedildiği, davacı şirketin sözleşme gereğince davalı tarafın davacı şirketin sunduğu yemek hizmetinden yararlandığını ve davaşlı tarafın yemek hizmeti almaya devam etmesine rağmen ödemelerini yapmayı kestiğini iddia ederek davaya konu takipte belirtilen bedel üzerinden iş bu itirazın iptali davasını açtığı, davalının ise cevap dilekçesinde davacı tarafça sunulan yemek hizmetinin ayıplı olduğunu iddia ettiği, ayıp iddiasının her türlü delille, ayıp ihbarı ise sadece yazılı delille ispatlanabileceği bu anlamda davalı şirketin basiretli davranmayıp ayıp ihbarını yapmadığı yada buna uygun delil sunmadığı anlaşıldığından davalının ayıp iddiasını ispatlayamadığı ve davalı Şirketin davacı Şirket adına düzenlenmiş 2018 Yılında KDV dahil 205.690,92 TL, KDV Hariç 183.047,00 TL olan 43 Adet Fatura, 2019 Yılında KDV dahil 121.020,64 TL, KDV Hariç 102.558,00 TL olan 16 Adet Faturanın KDV hariç tutar ve fatura adetleri ile uyumlu bir şekilde —— FORMU ile Davacı Şirketten Mal/Hizmet Alımı olarak Beyan etmiş oldukları, bu anlamda —- FORMU Beyanına tabi olan 2018 ve 2019 YILI ——FORMU Beyanlarında tarafların Mutabık oldukları ve Beyan olunan tutarların Davacı Şirketin Ticari Defter Kayıtlarıyla uyum içinde oldukları tespit edildiğinden davacının alacağını ispatladığı anlaşılmakla davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 56.662,65-TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.870,62-TL harçtan başlangıçta alınan 684,37-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 3.186,25-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 684,37-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 322,65-TL tebligat ve posta gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.367,05-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından kullanılan gider avansının kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.