Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/552 E. 2021/397 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/552 Esas
KARAR NO : 2021/397

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —————– konusunda anlaşma yapılmış olduğunu, buna göre davalı tarafın, müvekkiline ————–ödemeyi yapmış olduğunu, ancak davalı/borçlu tarafın bu ödemeye karşılık müvekkiline teslim etmesi gereken kumaşları teslim etmemiş olduğunu, söz konusu bedelin, müvekkil tarafından davalı/borçluya ödenmesine rağmen davalı/borçlu tarafça söz konusu mallar teslim edilmediğinden müvekkilinin bu süreç içerisinde davalı/borçlu taraf ile sürekli iletişim halinde kalmış olduğunu, ancak davalı/borçlu bu süre içinde sürekli olarak malları teslim edeceğini, edememesi halinde ise paranın müvekkilime iade edileceğini söyleyerek süreci uzatmış olduğunu ve en sonunda müvekkili şirketin, davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatmış olduğunu, icra müdürlüğü tarafından gönderilen ——–tebliğ edilmiş olduğunu, borçlu tarafın ise bu ödeme emrine karşılık yasal süresi içinde 23/09/2020 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın her ne kadar alacağın———— sözleşmesinden ileri sürmüş ise de davalı müvekkilinin tacir olmadığını, bu durumun ——— kayıtları ile sabit olduğunu davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğunu, zamanaşımı definde bulunduklarını, TBK m. 82 uyarınca, sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerde zamanaşımı süresi, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren iki olduğunu, icra takibi tarihi itibarıyla davacı şirketin talebi zamanaşımına uğradığından davanın reddini talep ettiklerini, davalı müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcu olmadığını, icra takibine dayanak yapılan havale ile davacı şirket borcunu ödemiş olduğunu, davacının iddia ettiği gibi——- sözleşmesi olmadığını, davalı müvekkilinin, —————- olduğunu, talep edilen miktar gereği davacının iddialarını yazılı olarak ispat etmesi gerekmekte olduğunu, Davacının iddialarının tamamına ilişkin olarak tanık deliline dayanmış ise de tanık dinlenmesine muvafakatlerinin bulunmadığını olduğunu, davalı müvekkilinin tacir olmadığı için ticari defteri söz konusu olmadığını, bu durumun bile davacının iddialarının gerçek dışılığını ortaya koymakta olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerini delil olarak kabul etmediklerini, söz konusu kayıtların tek taraflı oluşturulmuş kayıtlar olduğunu, icra takibine konu havalede hiçbir açıklama yer almamakta olduğunu, ——— Yargıtay içtihatlarında da havalenin eski bir borcun tasfiyesi anlamına geldiği belirtilmiş olmakla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, İİK. 67. Maddesi kapsamında icra dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması açılmış ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereken dava şartları ve görev hususu öncelikle incelenmiştir.
Yargıtay ——-. Hukuk Dairesinin ——- karar ile —– karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere; bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin ——- fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Davalının gerçek kişi olması sebebiyle tacir olup olmadığı ve tacir değilse bile faaliyetlerinin esnaf faaliyeti sınırını aşıp aşmadığı hususundaki bilgiler —– edilmiş ve taraflarca sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Celp edilen ——- kayıtlarında davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı,— mükellefi olduğu ve defter tutmak zorunda olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan dilekçeler, toplanan deliller ve taraf beyanları doğrultusunda; taraflar arasında kurulan yazılı olmayan satış sözleşmesi kapsamında ilişki kurulduğunun iddia edildiği, uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi ———- yazılan yazılara verilen cevaplarda davalı tarafın tacir olmadığı dolayısı ile nispi ticari davanın da bulunmadığı anlaşılmakla; HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 4, 5/3. ve HMK.114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli——— Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.