Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/549 E. 2021/842 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/549 Esas
KARAR NO: 2021/842
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 28.12.2017
KARAR TARİHİ:28.09.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalının ——– imzalandığını, poliçenin —- imzalandığı için davaya bakmaya mahkemenin yetkili olduğunu, davalı tarafından düzenlenen—-arasında yapılan sevkiyatlarda geçerli olmak üzere —– tutarında alıcı limiti onayı tahsis edildiğini, davacının sigorta kapsamında —- tutarındaki sevkiyat bedelini tahsil edemediğini ve söz konusu sevkiyatın ödenmesi için davalı sigorta şirketine — tarihinde müracaat ettiğini, yapılan sevkiyatın vade tarihinin —- olduğu, bu itibarla da vadesi geçmiş alacak bildiriminin süresinde yapılmadığı gerekçesi ile tazminat talebini reddettiğini—- tazmin edeceğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla dilekçede belirtilen sevkiyattan kaynaklanan — ödeme günündeki — karşılığı tutarındaki sigorta tazminatı alacağının, temerrüt tarihinden itibaren —– açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı bankanın kısa vadeli ihracat kredi sigortası ile sevk sonrası dönemde ortaya çıkan riskleri teminat altına alan bir sigorta programı olduğunu, alıcı limiti onayı adı verilen belge ihracatçı ile paylaşılarak bu belgede yazan süre içerisinde yapılacak sevkiyatlara yine aynı belgede yer alan meblağa kadar sigorta himayesi sağlandığını, sigortalının yaptığı sevkiyatları bildirmek ve sigorta kapsamında olan bir sevkiyattan doğan alacağını tahsil edememişse bu durumu poliçede belirtilen süreler içerisinde sigortacıya bildirmek zorunda olduğunu, dava dilekçesinde davacı —— tutarında sevkiyat gerçekleştirdiğini ve alıcıdan alacağını tahsil edemediğini belirterek müvekkiline başvurduğunu, —- fıkrası incelendiğinde sigortalı davacının vadesi geçmiş alacak bildirimini vade tarihinden tam — yaptığını, —–göre bu bildirim yapılmadığı taktirde sigortalının teminattan yararlanma hakkını kaybedeceğini, poliçenin diğer hükümlerine bakılmaksızın madde —- yükümlülüklerin sigortalı veya satıcı tarafından yerine getirilmemesi halinde —-bu poliçe kapsamında her türlü yükümlülüğünün kalkacağını açıklayarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerirnde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında düzenlenen kısa vadeli ihracat kredi sigortası poliçesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın ilk olarak —- dosya numarası ile açıldığı, yapılan yargılama neticesinde —- tarihinde yetkisizlik nedeniyle reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, mahkememiz —- numarası aldığı, mahkememizce —tarihinde yetkisizlik kararı verildiği, davalı vekili tarafından duruşma talepli istinaf edildiği, —- sayılı ilamı ile mahkememiz kararın kaldırılmış olduğu, mahkememizin yukarıdaki esas numarasını almış olduğu anlaşılmıştır.
—— tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davacının sigorta konusu rizikonun —– gecikmeli olarak bildirmesi hakkında hiçbir gerekçe beyan etmediği ve dava dilekçesinde sadece ”Müvekkil, alacağını tahsil edebilmek için birçok girişimde bulunmuş ve fakat alacağını tahsil etmede başarısız kalmıştır. Davalı —– ödemekle yükümlü olduğu tazminat bedelini kanuni ve hukuki olmayan gerekçelerle ödememektedir. Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin geç yapılmasının tazminat hakkını zayi etmeyeceği sigorta hukukunun genel ilkeleri arasındadır. demekle iktifa ettiği, fakat yaptığını ifade ettiği girişimleri yazılı belgelerle tevsik etmesi gerektiği, belgelere dayanmayan bu beyanın kabulünün mümkün bulunmadığı, davacının —– gecikmeyi izah edebilecek belgelerini sunmasının elzem bulunduğu” diğer taraftan davacı dava dilekçesinde; ”Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutularak belirtilen sevkiyattan kaynaklanan —- tutarındaki sigorta tazminatı alacağının temerrüt tarihinden itibaren —– açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği —– hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile masraf ve vekalet ücretininin davalıya yükletilmesine,” demekte ise de, davalı —temerrüdünün poliçenin ——- hükümlerinin gerçekleştirilmesine bağlı olarak davalı—- belgeleri teslim hususunda davacıya yaptığı yazılı ihbarın yapıldığı ayın ilk iş günü geçerli olan—- alınacağı, Davalı——olduğu, dosyadaki noksanlıklar tamamlandıktan sonra bu husus hakkında —— maddesine istinaden görüşümüzün belirtileceğine ilişkin sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
Taraflar arasında düzenlenen —-düzenleme tarihli, sigortalısının davacı olduğu, azami tazminat sınırının —– olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya —- bilirkişiye tevdi edilmiş olup —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı —-tarafından üstlenilen edim,—– karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu — olduğundan Davalı —- bölümünde yer alan sigorta hukukuna tabi olduğu,— tarihli sevkiyatın vade tarihinin —- olduğu, Davacı — tarafından Davalı —-yapılan vadesi geçmiş alacak bildirim tarihinin ise —olduğu, Bu halde Davacı —- vade tarihini takip eden —— vadesi geçmiş alacağını bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, Davacı —- —-maddesindeki yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması——- poliçe kapsamındaki yükümlülüğünün ortadan kalktığı, buna bağlı olarak davacının iddialarına katılmanın mümkün olmadığına ilişkin sonuç ve kanaatine varılmış olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan raporlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin davalının —- arasında kısa vadeli ihracat kredi sigortası poliçesi imzalandığını, davalı tarafından düzenlenen—- tarihli alıcı limiti onayı belgesi ile —- tarihleri arasında yapılan sevkiyatlarda geçerli olmak üzere —-tutarında alıcı limiti onayı tahsis edildiğini, davacının sigorta kapsamında —- firmasına gerçekleştirdiği —– tutarındaki sevkiyat bedelini tahsil edemediğini ve söz konusu sevkiyatın ödenmesi için davalı sigorta şirketine —- tarihinde müracaat ettiğini, yapılan sevkiyatın vade tarihinin —– olduğu, bu itibarla da vadesi geçmiş alacak bildiriminin süresinde yapılmadığı gerekçesi ile tazminat talebini reddettiğini belirterek iş bu davayı açtığı, davalının cevap dilekçesinde sigortalının yaptığı sevkiyatları bildirmek ve sigorta kapsamında olan bir sevkiyattan doğan alacağını tahsil edememişse bu durumu poliçede belirtilen süreler içerisinde sigortacıya bildirmek zorunda olduğunu, dava dilekçesinde davacı —– tutarında sevkiyat gerçekleştirdiğini ve alıcıdan alacağını tahsil edemediğini belirterek müvekkiline başvurduğunu, — incelendiğinde sigortalı davacının vadesi geçmiş alacak bildirimini vade tarihinden tam — sonra yaptığını, kredi sigortası genel şartlarına göre bu bildirim yapılmadığı taktirde sigortalının teminattan yararlanma hakkını kaybedeceğini belirterek davanın reddini savunduğu, yapılan yargılamada her ne kadar alınan bilirkişi raporlarında davacının — maddesindeki yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeni ile —- uyarınca Davalı—- poliçe kapsamındaki yükümlülüğünün ortadan kalktığı, buna bağlı olarak davacının iddialarına katılmanın mümkün olmadığı görüşü belirtilmiş ise de —- gerçekleştiğine ilişkin bildirim yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa kusurun ağırlığına göre tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidileceğinin belirtilmesi ve yine —– madde hükümleri, sigorta ettiren , sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemez; değiştirilirse bu kanun hükümleri uygulanır.” maddesi karşısında davacının zararın artmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından alınan bilirkişi raporlarının aksine —— uyarınca sigortacının zararın %90 ‘ını tazmin edebileceği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
—-dava tarihinden itibaren — maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte ve tahsil tarihinde —- karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı —- harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan — peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan —- yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 20.293,33-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ———maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2021