Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/548 E. 2023/283 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/548 Esas
KARAR NO : 2023/283

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 22/08/2002 tarihinde kurulduğunu, 3.000.000,00 TL sermayenin %50—– %50 … olmak üzere iki ortaklı bir şirket olduğunu, şirketi iki ortağı, diğer ikisi de dışarıdan olmak üzere —- oluşan dört müdürden herhangi ikisinin imzalarıyla temsil ve ilzam olunduğunu, davalı …rekabet yasağına ve kanunlara aykırı haksız rekabet eylemleriyle ortağı ve imza yetkili müdürü olduğu müvekkil şirketin müşterilerini başka bir şirkete kaydırmasına kadar müvekkil şirketin yurt dışı taşımacılığında önemli başarılara imza attığını, müşterilerin … tarafından diğer davalı şirkete kaydırıldığını, müvekkil şirketin aylık ortalama cirosunun —- firmasından 60.000 – 70.000 Euro ve diğer müşterilerden 170.000-200.000 Euro civarında iken … tarafından tümünün aile şirketine aktardığı için müvekkilin cirosunda düşüşler olduğunu, müvekkil şirketin —– plakalı araçlarını da aile şirketlerine teslim ettiğini, … davacı şirkete ait —— plakalı araçları şirkette tek imza yetkilisi olduğu dönemde kardeşi —– çıkarılan vekaletname ile —— isimli yeğenlerine satılmasını sağladığını, … hakkında— Cumhuriyet Başşavcılığının—– sayılı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu, borçlusu müvekkil şirket olan alacaklısı diğer davalı şirket olan 15/04/2013 keşide tarihli 15/03/2014 vadeli 790.000,00 TL bedelli sahte/muvazalı senedin … tarafından eski tarihli olarak imzalanarak,—-.İcra Müdürlüğünün—- sayılı dosyasında takibe konduğunu ileri sürerek davalı … şirketteki ortaklığı ve görevi devam ettiği halde rekabet yasağı ilkesini ihlal ederek müvekkil şirketi zarara uğratması, diğer davalı … —— haksız rekabet ve dürüstlük kuralına aykırı hareket ederek müvekkil şirketi zarara uğratması sebebiyle bilirkişi marifetiyle tespit edilecek miktarda tazminata hükmedilmek üzere şimdilik 50.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 55.000,00 TL tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talepve dava etmiştir.
Birleşen —–Asliye Ticaret Mahkemesinin—— Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, uluslararası yük taşıma/nakliye yapan bir ticaret şirketi olduğunu, yük taşımada uzmanlık alanı ve kamyonlarının satın alma planlaması ilaç taşıma işine göre yapıldığını—- şirketinin ürettiği ilaçların uygun ısı derecesinde ve uygun ortamda taşınmasını sağlayacak güvenli nakliye araçları satın alınarak işe başlandığını, faaliyete devam ettiği sürede işlerinin % 80’i ilaç taşıma olduğunu, 2013 yılına kadar işlerin sorunsuz gittiğini, 2013 yılı son aylarından itibaren, iş bu davanın konusunu oluşturan haksız rekabet eylemleri sonucu müvekkili şirketin işleri ve müşterilerinin; davalı şirket ve müvekkili şirketin % 50 hisse sahibi … ile şirket çalışanı …eylemleriyle davalı şirkete kaydırıldığını, davalının; rekabet yasağı ilkesini ihlal ederek ve dürüstlük kuralarına aykırı hareket ederek müvekkili şirketi zarara uğratması sebebiyle bilirkişi marifetiyle tespit edilecek miktarda tazminata hükmedilmek üzere, bilirkişi raporuna kadar şimdilik 10.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini ve dava konusu haksız rekabet eylemlerine dayanan zararların tazmini talepli olarak … ve —–.hakkında açtıkları tazminat davasının halen —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin ——sayılı dosyasıyla devam ettiğini, iş bu davanın davalısı ile —–sayılı dosyanın davalılarının işbirliği halinde haksız rekabet eylemleri gerçekleştirdiklerini belirterek, iş bu dosyanın—–Asliye Ticaret Mahkemesinin—–.sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA :
Asıl davada davalı … —– vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketi ilgilendiren tek iddianın haksız rekabet iddiası olduğunu ve ona ilişkin de herhangi bir açıklamaya yer verilmediğini, davacı şirketin, müvekkilinin eski çalışanları olan … ve —–tarafından, —–ilinde bulunan—–isimli şirketin 2011 yılında devralınması sonrasında, bu kişilerin şirketten ayrılmaları ile kurulmuş bir şirket olduğunu, hiçbir malvarlığı bulunmayan bu şirketin adının sonradan —-olarak değiştirildiğini, müvekkili şirket ile aralarındaki işçi işveren ilişkinin 2011 yılı itibariyle fiilen son bulduğunu, müvekkil şirketin 2004 yılında kurulduğunu, davacının nakliye işlerini de araç yetersizliği nedeniyle gittikçe küçüldüğünü ve ekonomik rekabete dayanamadığını, davacı şirket ortağı olan—— şirket üstündeki birçok aracı muvazaalı olarak, emekli maaşı dışında hiçbir geliri olmayan amcası —– kurmuş olduğu dava dışı—- 14.04.2014’te sattığını, müvekkilinin 15/03/2014 tarihi itibariyle davacıdan 1.212.387,86 TL fatura alacağı bulunduğunu, davacı şirketin imzaya yetkili ortağı … tarafından 15/04/2013 tarihinde imzalanarak müvekkile teslim edilen 790.000,00 TL tutarlı bononun—- İcra Müdürlüğünün—— sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, davacının takibe yönelik şikayetinin mahkemece reddedildiğini, davacı şirket ortağı … rekabet yasağına aykırı olarak müvekkil şirkete kaydırdığı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu dava dışı —— işleri açısından ise kendilerinin doğrudan bir alakası olmadığını zira dava dışı …taşıyan ile yük sahibi arasında aracılık, ettiğini, kaldı ki müvekkili şirketin—— işlerini tek başına yapacak kapasitede olmadığını, —–dava dışı birçok firma ile çalıştığını, kendilerinin de 600’ün üzerinde farklı firmayla çalıştıklarını, davacının birçok talebi açısından muhatabının diğer davalı … olduğunu, bahsi geçen araç devir işlemlerinin müvekkili ile ilgisi olmadığım belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin %50 hissesinin kendisine, %50 hissesinin ise—– ait olduğunu, —– ile —– ilinde bulunan —– ayrılarak—– isimli nakliye şirketini 2011 yılında devraldıklarını, akabinde şirketin adını —— olarak değiştirdiklerini, —— şirkete müdür olarak aldıklarını nakdi sermaye kısıtlı olması nedeni ile banka kredisi kullanmak suretiyle şirket adına sürekli olarak dorse ve çekici satın alarak şirketi büyütmeye çalıştıklarını, şirketin yönetilmesine ait tüm işlemlerin —– tarafından yapılmaya başlandığını, şirket adına kayıtlı tüm araçların tamamının anlaşmalı olarak devredilmesine karar veren bu kişilerin 14/0472014 tarihinde—— Noterliğinde yapılan satış işlemi ile devrettiklerini, bu devirle toplamda 12 adet aracın —– isimli şirkete satıldığını,—-amcası olan—–tarafından kurulduğunu, —– emekli olduğunu, şirketin faaliyeti konusunda hiçbir bilgisi bulunmadığını, davacının belirttiği yükün aynı zamanda—— nakliyat ve davalı şirket tarafından nakliyesi yapılan yük olduğunu, ——nakliyatın bu yükü tek başına nakletme kapasitesi bulunmadığını, davacı şirketin araçlarının şirketi temsilcn—–tarafından satılmasında ise kendisinin ilgisinin olmadığını, —- olarak yapıldığı, bu yetkiyi kendisine davacı şirket müdürü —– verdiğini, muhatabın—– olması gerektiğini, davalı firma ile bir bağının olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı …usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalıların rekabet yasağına ve haksız rekabete yönelik eylemleri sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili talebine ilişkindir.Asıl ve birleşen dosyada davacı, davalıların eylemlerinin davacı aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğini, davalılardan … rekabet yasağına aykırı hareket ederek şirketi zarara uğrattığını, davalıların eylemleri sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın asıl ve birleşen dosya davalılarından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Asıl davada davalılar ayrı ayrı, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Birleşen davada davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Dosyanın safahatı incelendiğinde, mahkememizin —-esas,—– karar, 23.05.2019 tarihli kararı ile “…Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 1-37.205,86 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİN.E..” karar verildiği, asıl ve birleşen davada davacı ile asıl davada davalı tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya —–Bölge Adliye Mahkemesi—-Hukuk Dairesine gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi souncunda — BAM —-. Hukuk dairesinin —-Esas —–Karar sayılı ilamı ile; “…Asıl ve birleşen davada davacı ile asıl davada davalının istinaf başvurularının KISMEN KABULÜ ile; 1—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2019 tarih ve —– Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a4,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE…” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma sonrasında mahkememizin—— esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Yeniden yapılan yargılama ile 30.01.2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu, 04.11.2022 tarihli bilirkişi heyeti 2.ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin 30.01.2022 tarihli ek raporunda özetle, “…Mali açıdan, Mahkemeye sunulmuş olan 30/11/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda,
davacı şirketin 25/06/2014 dava tarihi itibariyle davalılardan talep edebileceği
tazminatın (kar kaybı) 37.205,86 TL olarak hesaplandığı, Mahkemenin verdiği görev
doğrultusunda, asıl ve birleşen dosyalar üzerinde yapılan tekrar incelemeler
neticesinde, tazminat (kar kaybı) hesabında değişikliği gerektirecek bir husus olmadığı,
Hukuki değerlendirme yönünden kök ve ek rapordaki hukuki kanaatin muhafaza
edildiği, bu kanaati değiştirecek bir hususun BAM kararı sonrasında da saptanamadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyetinin 04.11.2022 tarihli 2.ek raporunda özetle, “…Dosyaya sunulan 2013 ve 2014 yılına ait kurumlar vergi beyannameli üzerinde gerekli incelemeler
yapılmak suretiyle 30/11/2018 tarihli bilirkişi raporu Sayın Mahkeme’ye sunulmuştur. Mahkemeye
sunulmuş olan 30/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketin 25/06/2014 dava tarihi itibariyle
davalılardan talep edebileceği tazminat (kar kaybı) 37.205,86 TL olarak hesaplandığı rapor
edilmiştir. Mahkemenin verdiği ek görev doğrultusunda, davacı şirket tarafından dosyaya sunulan 2013 – 2014 yılı kurumlar vergisi beyannameleri üzerinde tekrar yapılan incelemeler neticesinde, tazminat (kar
kaybı) hesabında değişikliği gerektirecek bir husus olmadığı yönündeki kanaatimi mahkemenin
takdirlerine sunarım. Önceki raporlarımızda dile getirdiğimiz ve gerekçeli olarak izah ettiğimiz hususlarda değişiklik yapmayı gerektirecek herhangi bir bilgi/belge dosyaya sunulmamış olmakla, önceki raporumuzda belirttiğimiz hukuki, kanaatimizi muhafaza ettiğimizi beyan ederiz. Yukarıdaki gerekçelerden ötürü, önceki raporlarımızdaki kanaatimizi değiştirecek bir durum tespit edemediğimizi ve önceki kanaatimizi muhafaza ettiğimizi, takdiri tamamen Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Asıl ve birleşen dosya yönünden;Asıl ve birleşen dosya incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalıların eylemlerinin davacı aleyhine haksız rekabet teşkil edip etmediği ve davalılardan … rekabet yasağına aykırı hareket edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).Eldeki davada, davacı tarafından davalıların dosyaya konu eylemlerinin rekabet yasağına aykırılık ve haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürüldüğünden, anılan iddiaların davacı tarafından yöntemince ispat edilmesi gerekmekte olup, asıl ve birleşen dosya yönünden ispat yükü davacı taraftadır.
TTK 554 maddesinde; “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” denilmektedir.
Buna göre haksız rekabet kurumu TTK’nın 54 vd. maddelerinde düzenlenmiş, TTK 55. maddesinde de uygulamada sıklıkla karşılaşılan dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamaları örnekler halinde düzenleme altına almıştır.
Dosya kapsamında alınan 19/12/2016 tarihli kök ve diğer ek bilirkişi raporları dikkate alındığında davacı şirketin taşımacılık işi ile iştigal ettiği, buna karşılık davalı …kendi veya başkası adına veya hesabına herhangi bir taşımacılık işi yapmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla davalı … TTK m. 626 hükmünde belirtilen rekabet yasağını ihlal etmediği sonucuna varılmıştır. Ancak alınan kök ve ek bilirkişi raporları ile dosya içeriği dikkate alındığında davalı … kardeşi ve akrabalarının ortak olduğu davalı … Nakliyat lehine bono düzenlediği, bu bonoya dayalı olarak 08.04.2014’te ödeme emrinin gönderildiği, hemen ertesi günü davalının icra dairesine giderek davacı şirkete gönderilen ödeme emrini dairede tebliğ aldığı, takibin bu suretle kesinleşmesini sağladığı tespit edilmiştir. Davalı şirket yöneticisi olan ——, kendi şirketi aleyhine gönderilmiş olan ödeme emrini hemen ertesi gün icra dairesine giderek elden tebliğ alması ticari hayatının olağan akışına aykırı olduğu hususunda şüphe bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı … TTK m. 613 ile 626/3 hükümlerini ihlal ettiği ve yönetici olarak sadakat ve özen borcuna aykırı davrandığı sabittir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, 19/12/2016 tarihli kök ve diğer ek bilirkişi raporları, tanık beyanları, ayartıldığı iddia edilen dava dışı müşterilerden gönderilen e-mailler, … tarafından gönderilen e-mailler ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı … —- davacının müşterilerini davalı … Nakliyat firmasına yönlendirdiği,—— firmasına geçer geçmez davacı menfaatine irtibat kurduğu dava dışı şirketleri davalı şirkete çektiği anlaşılmakla davalı … eylemlerinin TTK m. 54/2 uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, diğer davalı …ise dinlenen tanık beyanları ile özen ve sadakat borcuna aykırı hareketleri sebebiyle davalı … Nakliyat şirketine menfaat temin ettiği sabit olduğundan eylemlerinin haksız rekabet kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine kanaat getirilmiştir. Ayrıca davalı … ve —– eylemlerinden bizzat fayda sağlayan davalı … Nakliyat şirketinin de haksız rekabet hükümleri gereğince davacının uğramış olduğu tüm zararlardan sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.Her ne kadar davacı tarafından maddi tazminat talebi yönünden farklı talepleri bulunmakta ise de; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olmadığı, dosya kapsamında alınan birden fazla bilirkişi raporunda davacının maddi zararının 37.205,86-TL olduğu tespit edildiğinden aksi yöndeki davacı beyan ve itirazlarına itibar edilmemiş, asıl dava yönünden davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 37.205,86-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, birleşen dava yönünden (taleple bağlı kalınarak) davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalıların haksız rekabete yönelik eylemlerinin davacı şirketin ticari itibarını zedelediğine kanaat etirilmiş, davalıların sosyal ve ekonomik durumları, dosya kapsamı dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminat hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Asıl dava yönünden;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 37.205,86-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden;
3-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 10.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar Harçları:
a)Asıl dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.883,08-TL karar harcına karşılık, dava açılırken alınan 939,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.943,78-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye irat kaydına,
b)Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.024,65-TL karar harcına karşılık, dava açılırken alınan 256,17-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 768,48-TL harcın davalı … tahsiliyle hazineye irat kaydına,
c)Asıl dava yönünden davacı tarafça yatırılan 939,30-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Birleşen dava yönünden davacı tarafça yatırılan 256,17-TL peşin harcın davalı … alınarak davacıya verilmesine,
6-Vekâlet Ücretleri;
a)Maddi tazminat talebi yönünden; Asıl davada davacı lehine, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 13. maddesi uyarınca taktir edilen 9.200,00-TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Maddi tazminat talebi yönünden; Asıl davada davalı … lehine, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesi uyarınca taktir edilen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine,
c)Manevi tazminat talebi yönünden; Asıl davada davacı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi uyarınca taktir edilen 5.000,00-TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Maddi tazminat talebi yönünden; Birleşen davada davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …alınarak davacıya verilmesine,
e)Manevi tazminat talebi yönünden; Birleşen davada davacı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi uyarınca taktir edilen 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … alınarak davacıya verilmesine,
7-Diğer Yargılama Giderleri
a)Asıl davada davacı tarafından tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 296,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 6.350,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.675,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 5.122,26-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Birleşen davada davacı tarafından yapılan 33,50-TL (29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı) yargılama giderinin davalı …alınarak davacıya verilmesine,
c)Asıl davada davalı … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 11,63-TL’sinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine, kalan tutarın davalı … üzerinde bırakılmasına,
d)Birleşen davada davalı … tarafından yapılan 628,80-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 146,27-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …. verilmesine, kalan tutarın davalı … üzerinde bırakılmasına,
e)Birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —-Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.