Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/529 E. 2021/613 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/554 Esas
KARAR NO : 2021/385

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkilinin yapılan icra takibinde itiraz süresini kaçırdığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkili ile davalı arasında geçmiş dönemde —- ticaretinin söz konusu olduğunu, icra takibinden sonra davalı tarafından müvekkili tarafından —-hacze gelindiğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan görüşmeler neticesinde taraflar arasındaki hesabın kapatıldığını ve davalı tarafça icra dosyasının takipsiz bırakıldığını ancak geçen zaman zarfında davalının alacağı olmamasına rağmen icra dosyasını yeniden takibe konu ettiğini, müvekkilinin davalıya ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığını, icra dosyası incelendiğinde borcun dayanağı olarak davalı tarafından düzenlenmiş cari hesap ekstre çıktığının görüleceğini, bu belge de tarihin ve miktarı müvekkili tarafından tevsik edilmiş olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, icra dosyası incelendiğinde iddia edilen asıl alacağa işletilen faiz miktarının usul ve yasaya uygun olmadığını, davalının bu şekilde —- borçlusuna ait olmayan evraklarla işlem yaptığı ilk dosyası olmadığını, davalı tarafından daha önce de Pendik —-. İcra müdürlüğünün ——esas sayılı dosyası ile müvekkilinin —–hakkında icra takibi yapıldığını, yapılan itiraz üzerine icra dosyasına konu senet üzerindeki imzanın incelenmesi sonucu imzanın takip borçlusuna ait olmadığından bahisle Pendik —-.İcra Mahkemesinin —-esas sayılı dosyası ile takibin iptaline karar verildiğini, icra dosyasının müvekkili tarafından imzalanmış herhangi bir evrak ya da senede dayalı olmadığını, müvekkilinin yoğun bir — altında bulunduğunu ileri sürerek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davanın konusunu ticari alacak oluşturduğundan davanın ticari nitelikte olduğunu, davanın ticari nitelikte olması sebebiyle davanın görülmesi gereken mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dosyanın görev yönünden red kararı verilerek görevli Mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, davacının öne sürdüğü tüm beyanların haksız,ve kötü niyetli olup gerçeği yansıtmadığını, davacı borçlunun borcun ve hesabın kapatıldığı yönündeki iddiaların da asılsız olduğunu, tüm iddiaları yazılı olarak ispat etme yükünün kendisin de olduğunu, davacı borçlunun elinde borcu ödediğine ya da hesabın kapatıldığınıve —— dair yazılı belge olması gerektiğini, aksi durumda davasının dinlenemeyeceğini, davacı borçlunun borcu ödememek için her türlü hukuk dışı davranışı gerçekleştirdiğini, hatta — malları kaçırmak suretiyle———– suçunu işlediğini ve ceza aldığını, davacı borçlunun ilk günden beri tam amacının müvekkiline olan borcunun çeşitli hileler yaparak ödememek olduğunu, bu davayı da bu sebeple açtığını ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik açtığı menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın İstanbul Anadolu —–.Asliye Hukuk Mahkemesinin —– esas numarası ile açıldığı, mahkemece —– tarihinde mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın yetkili—- Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verildiği ve dosyanın mahkememiz esas numarasına kaydının yapılmış olduğu görülmüştür.
Yargıtay—-. Hukuk Dairesinin —- tarih —- esas ve —-karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir. Somut olayda davacı tarafın gerçek kişi olduğu görülmektedir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle mutlak ticari dava olmadığı tartışmasız olmakla birlikte mahkememizin görevi hususunda sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için tarafların bağlı bulunduğu ilgili —–, ilgili ———– ayrı ayrı müzekkereler yazılmış, ——–yazıda davacı gerçek kişi ..—– gerçek kişi işletme kaydının bulunmadığ——–yazıda, davacı gerçek kişinin ——tarihinden itibaren belirli bir — edilmiş ———– tarihi itibariyle faaliyetini sonlandırdığı ——- beyannamesini işletme hesabına göre defter tuttuğunun bildirildiği,———— müzekkere cevabı ile yapılan tetkiklerde davacının——– rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Gelen müzekkere cevapları incelendiğinde, davacını —-olması ya da olmaması——–sayılması yahut sayılmaması için tek başına yeterli olmamakla birlikte, ——- ile birlikte değerlendirme yapılması esas olduğundan nitekim Yargıtay içtihatları da bu yönde olup mahkememizce de tüm kayıtlar göz önünde bulundurularak inceleme yapılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda davacı tarafın gerçek kişi ticari işletme kaydının olmadığı, —- olmadığı ayrıca — kayıtlarında— yılı itibariyle faaliyetini sonlandırdığı, — beyannamesine göre ise işletme hesabına göre defter tuttuğu diğer bir deyişle gelirinin esnaf sınırını aşmadığının belirtilmesi karşısında nispi ticari dava koşullarının oluşmadığı görülmekle, mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin İstanbul Anadolu ——— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından karar istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın — ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri, vekalet ücreti ve karar ilam harcının yargı yeri belirlendikten sonra görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.