Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/524 E. 2022/132 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/524 Esas
KARAR NO : 2022/132

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında davalı tarafa —-hizmet verilmesi hususunda, 01.02.2017 tarihinde, 3 yıl süreli ve bu sürenin bitimi ile birlikte yeni bir ihale ile yeniden bir anlaşma yapılıncaya kadar en fazla 3 ay devam edecek şekilde, bir sözleşme imzalandığını ,sözleşmenin yapıldığı günden itibarendavacı şirketin, davalı şirket tarafından sözleşmede belirtilen ve fiilen gösterilen çalışma alanlarına ilişkin uygun şekilde gerekli çalışmaları yürüttüğünü ,davalı şirket tarafından 3 yıllık sözleşme süresi ve 3 aylık ek süre geçtiği halde davacı şirketten fiili olarak çalışmalarına devam edilmesi istenilmesine rağmen sonrasında tamamen keyfi olarak davacı şirkete gönderilen — sözleşmenin sona erdirildiği, davalı şirket tarafından, davacı şirket çalışanlarının çalışma alanına alınmadığı, davacı şirketçe alınması gereken tedbirlere yönelik bildirimleri dikkate almaması ve davacı şirket tarafından yasal yükümlülüğü gereğince davalı şirketin iş yerinde çalışan işçilerin çalışma ve sağlık koşullarına ilişkin olarak gerekli tedbirlerin işverene bildirildiği ancak işveren tarafından çalışma alanına alınmamakla birlikte gerekli tedbirlerin de alınmaması sebebi ile bu durum yasanın aradığı şekli ile ——aracılığı ile—– ———- bildirildiği , davalının sözleşmeyi devam ettirme iradesi gösterdikten sonra aniden ve hukuka aykırı bir şekilde sözleşmeyi fesh etmiş olması sebebiyle davalının geniş çalışma alanında hizmet veren üçüncü kişi şirketler ile yapılan sözleşmelerde zorunlu olarak fesh edilmek zorunda kalındığı ve davacının ciddi kar kaybına uğradığını, davalı şirketin sahasını davacı———– kapatması sonrasında davacı şirketin — diğer—– yerine getiremez bir konuma getirildiğini ,bu sebeplerden ötürü davanın kabulünü ve davalı taraf ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmenin haksız olarak fesih edilmesi sebebi ile davacı şirketin uğramış olduğunu iddia ettiği — zararın ve kar kayıplarından kaynaklı 5.000,00 TL nin davalı şirket tarafından davalı şirkete faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA : Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşme —- gereğince taraflar arasındaki sözleşme 3 yıl yürürlükte kalacağını , süre bitiminin ardından sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği ve bu hususta herhangi bir bildirim yapılması gerekmediği,—- yapılana—-davacının işine 3 ay süreyle devam edeceği düzenlendiğini ,sözleşmenin imzalanmasının ardından 3 yıl geçmesi ile birlikte sözleşme 01.02.2020 tarihinde sona erdiğini ,—- gerçekleştirilip başka——– sözleşme imzalanana kadar davacı şirketten ile sözleşme kapsamında davacı—— —-tarihinde sonlanmasının ardından davacıya yapılan bildirim ile dava konusu sözleşmeye devam edilmeyeceğini ,dava dilekçesinde talep edilen tutarların taleplerin hangi husustan kaynaklandığı, kar kaybı ve zararın nasıl oluştuğuna dair açıklayıcı bir beyanda bulunulmadığını talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle davacı şirketin davalı şirket tarafından sebepsiz yere feshedildiği iddia edilen sözleşme sebebiyle uğranılan maddi zarara yönelik tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında— feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, sözleşmenin feshi sebebiyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, davacının kar kaybı talep edip edemeyeceği, talep edebilir ise miktarının tespiti ve oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşıldı.
Davaya konu edilen sözleşme celp edilmiş ,taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiştir.
Davada kusur durumunun tespiti için dosyanın Makine Mühendisi ve İş Hukuku uzmanı olan bilirkişilere tevdi edildiği, —–tarihli rapordan özetle; taraflar arasında yapılan protokollerde sözleşmenin herhangi bir sebeple yürürlükten kalkması halinde davacı firma ile davalı şirket tarafından yapılacak yeni ihale sonuçlanıncaya kadar işbu sözleşme şartları ile devam ettirmeyi kabul ve taahhüt ettiği ,ancak bu sürenin 3 ayı aşamayacağı yönünde hüküm bulunduğunun anlaşılması halinde ayrıca yapılacak feshin ayrıca bildirime gerek olmayacağından herhangi bir zarar ve kar kaybına hak kazanılmayacağı yönünde rapor sunduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğe çıkarıldığı, taraf vekili tarafından rapora karşı beyan ve itirazlarının sunulduğu ancak dosya ve rapor içeriğinin mahkememize kanaat oluşturmaya yeterli olduğu, usul ekonomisi ve yargılamanın makul sürede bitirilmesi gereği yeniden rapor alınması isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ,taraf iddia ,savunma ,toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında davacı şirket tarafından davalı şirkete —- tarihinde, 3 yıl süreli ve bu sürenin bitimi ile birlikte yeni bir ihale ile yeniden bir anlaşma yapılıncaya kadar en fazla 3 ay devam edecek şekilde, bir sözleşme imzalandığı, davacının davalının tamamen keyfi olarak davacı şirkete gönderilen bir —- sözleşmeyi sona erdirdiği, davalı şirket tarafından, davacı şirket çalışanlarının çalışma alanına alınmadığı, davacı şirketçe alınması gereken tedbirlere yönelik bildirimleri dikkate almadığı, davalının sözleşmeyi devam ettirme iradesi gösterdikten sonra aniden ve hukuka aykırı bir şekilde sözleşmeyi fesh ettiği ve davacının ciddi kar kaybına uğradığı iddiası ile davacı şirketin uğramış olduğunu iddia ettiği 10.000,00 TL zararın ve kar kayıplarından kaynaklı 5.000,00 TL nin davalı şirket tarafından davalı şirkete faizi ile birlikte ödenmesi talebiyle iş bu davanın açıldığı, davalı şirketin davaya cevap dilekçesinde davacının iddialarını kabul etmediği, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin kendiliğinden sona erdiğini savunduğu, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşme hükümleri gereğince taraflar arasındaki sözleşme 3 yıl yürürlükte kalacağının kararlaştırıldığı, süre bitiminin ardından sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği ve bu hususta herhangi bir bildirim yapılması gerekmediği,—–yapılana kadar davacının işine 3 ay süreyle devam edeceği düzenlendiği, sözleşmenin imzalanmasının ardından 3 yıl geçmesi ile birlikte sözleşmenin 01.02.2020 tarihinde sona erdiği, yeni bir ihale gerçekleştirilip başka—– imzalanana kadar davacı ——– şirkete—– —-hizmet alınmaya devam edildiği, —tarihinde sonlanmasının ardından davacıya yapılan bildirim ile dava konusu sözleşmeye devam edilmeyeceğinin bildirildiği yine sözleşmenin yenilenmeyeceğinin davacıya bildirim yapılmasının sözleşme hükümleri gereğince gerekmediği anlaşıldığından davacının taleplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 1.024,65‬TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 768,48 TL harcın davacıdan alınarak hazine irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.