Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/519 E. 2022/444 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/519 Esas
KARAR NO: 2022/444
DAVA: Ticari Şirket (Limited Şirketinin Fesih İstemi)
DAVA TARİHİ: 26/10/2020
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı,—- kurduklarını,—-sayfasında yayınlandığı üzere,—- kararıyla, şirket ortağı —- seçilmiş olup halen şirketi münferit imzası ile tek yetkili olarak temsil ettiğini, müvekkilinin yaşı ve sosyal durumu gereği şirketin tüm işleri, hesapları, tahsilatları, ticari işlemlerini şirketin tek yetkili müdürü olan diğer ortak — şirket müdürü——şirketi yönetirken basiretli bir iş insanı gibi davranmayıp şirketin yönetimini ticari kural ve kaidelere uygun yürütmediğini, birçok ödeme ve banka hesaplarının sevk ve idaresinde usulsüzlükler meydana geldiğini, müvekkili, kendisinden şirket hesaplarından tam anlamıyla haberdar olmadığını, düzenli bir şekilde defter tutulmadığını, şirket müdürünün sürekli şirket hesaplarından zimmetine para aktardığını, yapılan birtakım ödemelerin resmi hesaplara uygun olmadığını, şirket ortaklarının birbirlerine karşı güvenleri kalmadığını ve bu şartlar altında şirketin devamı mümkün olmadığından haklı nedenlerin varlığından dolayı —– feshine, fesih tarihi itibariyle var olan şirket aktiflerinin ortaklık hisseleri oranında paylaştırılmasına, şirketin ——nezdindeki şirket hesapları üzerine tedbir konulmasına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından öne sürülen iddialarının hiçbirine ilişkin somut dayanak, somut delil ibrazı veya herhangi bir açıklama yapılmadığını, müvekkili şirket yetkilisi hakkında suç duyurusunda da bulunmuş olup,—– numaralı dosyasında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, davacı soyut iddia dışında iddialarını ispat edemediğinden işbu davanın başkaca bir incelemeye gerek kalmaksızın reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, TTK’nun 636/3 maddesi uyarınca haklı nedene dayalı olarak davalı limited şirketi feshi talebidir.
Davalı şirket—- tarihinde iki ortaklı olarak kurulmuş olup, —tarihli ——- münferit imza yetkisi ile şirket müdürü olarak tayin edilmiştir.
Uyuşmazlık; dava dışı şirket müdürünün, davalı limited şirket yönetirken basiretli bir tacir gibi davranıp davranmadığı, şirketin yönetiminde yasal hükümlerin uyup uymadığı, ödeme ve banka kayıtlarında usulsüzlükler yapıp yapmadığı, şirketin gerekli defterlerinin usulüne uygun olarak tutup tutmadığı, zimmetine para aktarıp aktarmadığı, yaptığı işlerde kötü niyetli hareket edip etmediği ve bütün eylemlerin sonucu davalı şirketin TTK’nun 636/3 maddesi uyarınca haklı sebeplere dayalı olarak feshinin gerekip gerekmediği hususlarıdır.
Mahkememiz tarafından dosya içerisine —- tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış, itiraz üzerine aynı bilirkişi heyetinden —-tarihli hükme esas alınan rapor sunulmuştur.
Yapılan yargılama sonucu; davalı şirkete bilirkişi teknik heyeti tarafından—- yılındaki davalı şirketin ciro kayıtları incelenmiş ve satılan ticari malın maliyeti hesabında artış meydana geldiği ve yapılan harcamalarda herhangi bir usulsüzlük tespit edilemediği bildirilmiştir. — yılı cari hesapların incelenmesi sonucu herhangi bir usulsüzlük olmadığı tespit edilmiştir. ——- yılında alınan çeklerin defteri kebir dökümü ile —- bakiyesi ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.—-defter kayıtları ile uyumlu olduğu, herhangi bir usulsüzlük olmadığı tespit edilmiştir. —yılındaki olağan dışı yapılan belgesiz harcamalarında dava harç ve masrafı olduğu, herhangi bir usulsüzlük olmadığı tespit edilmiştir. — yılındaki ticari hesapların incelenmesi sonucu dava dışı —- kesinlen fatura ve ödemeler kontrol edilmiş olup kayıt altında olduğu ve usulsüzlük olmadığı tespit edilmiştir. —- yıllarına ilişkin banka kayıtlarının incelenmesi sonucu herhangi bir usulsüzlüğün olmadığı tespit edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından şirket müdürü dava dışı—– şahsi kredi kartından yapılan—- seyahat gideri harcamasının davalı şirketle ilgili olup olmadığı konusunun tespit edilemediği belirtilmiştir. Davadaki talep şirket müdürünün basiretli bir tacir gibi şirketi yönetmediği, usulsüzlükler yaptığı, yapılan hesaplamaların hatalı olduğu, bir takım ödemelerin gerçek anlamda faturalara dayanmadığı belirtilmiş ise de bilirkişi teknik heyeti tarafından —- yıllarına ilişkin şirketin ticari kayıtlarının, faturalarının, banka hareketlerinin, cari hesap kayıtlarının ve ciro kayıtlarının incelenmesi sonucu herhangi bir usulsüzlük tespit edilememiştir. Sadece seyahat harcaması olarak yapılan —- davalı şirket müdürünün kredi kartından yapılan harcama konusunda bir açıklama yapılamamıştır, ancak usul ekonomisi açısından mevcut olağan kanun ve nizamlara uygun olarak ticari hayatına devam eden bir şirketin devamlılığı esas olduğundan sadece açıklaması yapılamayan bir harcamadan dolayı mevcut şirketin feshinin TTK’nun 636/3 maddesi uyarınca haklı nedenle feshi şartları oluşmadığından şirketin devamı esasının hem tarafların hem de ülke ekonomisinin menfaati olduğundan açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 25/05/2022