Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/508 E. 2021/1122 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/508 Esas
KARAR NO : 2021/1122

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalımız—- araç, müvekkili sigorta şirketi tarafından,—- numaralı Genişletilmiş—- tarihine kadar —- süre ile sigorta teminatı kapsamına
alındığını, sigortalı araç, 05/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı —–tarafından sigortalı —- plakalı aracın çarpması neticesinde muhtelif yerlerinden hasarlandığını, kazada zarar gören sigortalı araç üzerinde müvekkili şirket tarafından yaptırılan ekspertiz
incelemesi sonucunda; hak sahibine müvekkili şirketçe —– tarihinde olmak üzere toplam 40.000,00-TL. hasar ödemesi yapıldığını, 05/11/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı’ na göre; —-tarafından sigortalı —- aracın sürücüsü kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, Borçlar Kanunu ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, sebebiyet verdiği zarardan dolayı araç
malikini, sürücüyü ve aracın sigorta şirketini birlikte sorumlu tutulduğunu, davalı şirket aleyhine hasar bedelinin rücuen tahsili için ——sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış, fakat borçlu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek davalı yanın itirazlarının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu hasar dosyası ve dayanak poliçeleri üzerinde—– uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle yasal unsuların varlığı açısından geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunup
bulunmadığının, ayrıca bu meyanda hasar ödemesinin gerçek hak sahibine yapılıp yapılmadığının, yapılan bu ödemelerin teminat kapsamında ve gerçek zarar dâhilinde —- kalmadığının, ayrıca ödeme miktarlarının tespitinde poliçe şartlarının gözetilip gözetilmediğinin araştırılmasını, sigortalı araç sürücüsünün dava konusu kazada kusuru bulunmadığı, ———–ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükarda verilecek bir teminat olmayıp —– sigortası kapsamında müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kaza tespit tutanağında kazaya karışan sürücülerin beyanları arasında çelişki olması nedeniyle kusur dağılımı yapılamadığı kayıt altına alındığını, bu nedenle kusura ilişkin uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla her halükarda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil sigort———- Sigortası Genel Şartları B.2. maddesinde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, araçta meydana gelen hasar ve tamir bedeli poliçe genel şartlarına göre tespit edilmesini, davacı tarafından talep edilen tutarın hangi kıstaslar ile belirlendiği, değişen parçaların fiyat miktarının piyasa rayicine uygun olup olmadığı hususlarının belli olmadığını,müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olacağından her durumda müvekkili sigorta şirketinin en fazla araç başı maddi zarar poliçe teminat limiti olan
39.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, meydana gelen trafik kazası sebebiyle araçta oluşan hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, ——meydana gelen trafik kazası sebebiyle dava dışı/kasko sigortalısı——ödemesinin yapıldığını, TTK 1472 maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu, halefiyete dayalı —- sigorta şirketin oluşan zarardan —-kapsamında sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——-Esas sayılı İcra Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —– raporu ve —– tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
16/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Kusur yönünden değerlendirme:
——- plakalı araç sürücüsü——- kaza mahallinden emniyet şeridi üzerinden geçerken —— olduğunu görerek ıslak bölgeye girmeden
aracını durdurması, aracından inerek——– kaçağını tespit etmesi, ve o bölgeye girmeden aracını parkedip yolların temizlenmesini beklemesi gerekirken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup yoluna devam etmiş, tekerlerin —-, aracının bu sebeble yolda tutunamamasına ve yolun ortasında kalmasına, kendisi ile aynı dikkat ve özensizliği gösteren diğer araç sürücücüsü —– plakalı aracın
aynı sebeble kendisine çarpmasına neden olmuştur. Sürücü—- kazanın meydana gelmesinde % 50 kusurlu olduğu, ——- plakalı aracın sürcüsü —–kaza mahallinden —– üzerinden geçerken açık havada yerlerin ıslak olduğunu görerek ıslak bölgeye girmeden aracını durdurması, aracından ——- gelen mazot kaçağını tespit etmesi, ve o bölgeye girmeden aracını parkedip yolların temizlenmesini beklemesi gerekirken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup yoluna devam etmiş, tekerlerin mazot bulaşmasına, aracının bu sebeble yolda tutunamamasına, kaymasına ve direksiyon hakimiyetini kaybederek aynı nedenlerle yolun ortasında kalmış olan sürücü—- plakalı araca çarpmıştır. Sürücü — kazanın meydana gelmesinde % 50 kusurlu olduğu, Davacının, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği hasar bedeli sigortalısının kusuru oranında ( %50) * 5601.00 TL = 2.800,50 TL + işlemiş faizidir. Kazaya karışan—- plakalı araç kaza tarihinde ——– ait ve davacı
Sigorta şirketi —– Poliçesi ile kasko teminatı altındadır. ——– 28.11.2029 tarihinde 6.000 TL olmak üzere toplamda 40.000 TL araç bedelini dava dışı araç maliki——— ödemiştir.
Dekont kopyaları dosyada mevcuttur. Davalı sigorta şirketi —– kazaya karışan diğer —- plakalı aracın kaza
tutanağına göre —- poliçesi ile —- sigoratcısıdır. Poliçe bitiş tarihi 31.07.2020 dir. Araç maliki—– Araç başına maddi hasar teminatı 39.000 TL’dir.Davacının talep edebileceği tazminat miktarının asıl alacak 2.800,50 TL+ ödeme tarihi ——olmak üzere toplamda 2.982,80 TL olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
13/07/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, “…Teknik Yönden:
16.05.2021 tarihli kök raporun değiştirilmesi konusunda bir kanaate varılamadığı, —– raporun aynen geçerli olduğu, Sigorta Yönünden:
1-) Davacı —— nezdinde dava dışı sigortalısı —– ile—- mevcut bulunduğu, 2-)Davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısı——. TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef
olduğu, 4-) —— plakalı vasıtanın davalı ——- sayılı poliçe ile —- mevcut bulunduğu, 5-) Davadan önce, davacı —-müracaat ettiğini gösterir bir belge dosyada mevcut olmadığı sadece icra takip dosyasında hasar talebinin
22/05/2020 tarihinde —— tarafından reddedildiğine ilişkin mail yazışması mevcut olduğu, hasar talebinin davalı tarafça reddedildiği —- temerrüt tarihi olarak kabul edildiği, 6-) Davalı sigorta şirketinin sigortalısının %50 kusuru oranınca 2.800,50TL’den ve
—— temerrüt tarihinde—— tarihine kadar işlemiş — yasal faizinden sorumlu olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Davacı vekili, —- meydana gelen kazada davalının tam kusurlu olduğunu ve dava dışı/kasko sigortalısı —- ait araçta hasar meydana geldiğini iddia ettiğinden bu hususları ispatla yükümlü olup, ispat yükü davacı taraftadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; —— plakalı dava dışı/araç sürücüsü —–
şeridi üzerinden geçerken — yerlerin ıslak olduğunu görerek ıslak bölgeye girmeden aracını durdurması, aracından inerek——gelen—— tespit etmesi, ve o bölgeye girmeden aracını parkedip yolların temizlenmesini beklemesi gerekirken dikkat ve özen
yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması ve kazaya sebebiyet vermesi sebebiyle kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu,
—– plakalı aracın sürcüsü — aynı şekilde gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sebebiyle dava konusu kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından dava—- ait araçta oluşan hasar sebebiyle yapmış olduğu ödemeye ilişkin bedelin halefiyete dayalı olarak davalıdan rücuen tahsilini talep etmekte haklı olduğu, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı dikkate alındığında davacı tarafça talep edilen alacağın kısmen yerinde olduğu, dava konusu —- hususi olması sebebiyle davacının yasal faiz talep edilebileceği, davacının avans faizi talebinin yerinde olmadığı, 13.07.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmış, bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerektiğine mahkeme kanaat getirilmiştir. Anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalının —- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 2.800,50-TL asıl alacak, 58,00-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.—– Dosyaya konu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. —– Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının—— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 2.800,50-TL asıl alacak, 58,00-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 195,26-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 202,92-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 59,41-TL harç olmak üzere toplam 262,33-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan bakiye 67,07-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 105,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.550,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.717,20-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 413,11-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve —- arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 317,55-TL’sinin davalıdan, kalan tutarın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 2.858,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– 13/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 2.858,50-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.