Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/506 E. 2021/1141 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/506 Esas
KARAR NO: 2021/1141
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2019
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar dava dilekçelerinde özetle; davacı şirket yetkilisi, —— sayfasında kayıtlı bulunan taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak işletmeciliği ve bayiliği—–taraflarına bırakıldığını, sözleşme tarihinde atıl durumda olan ve faaliyet belgesi bulunmayan taşınmaza ilişkin davacı şirket tarafından ciddi yatırımlar yapılmak sureti ile taşınmaz üzerine gerekli bina inşaatları gerçekleştirildiğini ve işletmeye hazır hale getirildiğini, yapılan inşaatlar neticesinde— tarihinde —- tarafımızca alındığını, birçok zorlukla alınan ruhsatların ardından taraflarınca sözleşme konusu —- — —- başlandığını, faaliyete başlanılmasının ardından yaklaşık olarak — geçtikten sonra dava dışı şirket tarafından keşide edilen ihtarname — internet sitesinde yayımlanan duyurusu uyarınca —- Sözleşmesinin feshedildiği bildirildiğini, anılan ihtarname ile taraflarının, davaya konu taşınmaz üzerindeki bayilik yetkisi sona erdirilmiş ve — kısa bir sürede derhal tahliye edilmesi emri verildiğini, tarafımızca, imkanlarımız doğrultusunda akaryakıt sevkıyatı durdurularak mecburi bir şekilde tahliye işlemi gerçekleştirildiğini beyan ederek bu zararlar için şimdilik —- manevi tazminatın sözleşmenin feshi tarihi itibariyle uygulanacak yasal faiz miktarı tahsiline ve yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin, harç ve masraflar ile birlikte davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, —-ortağı ve yetkilisi olduğu davacı—-taşınmaz üzerinde kurulu —–olarak imzalanan — başlayan bir ticari ilişki sözkonusu olduğunu,—- anılan——- yetkilisi olduğu —- devredildiğini, —-süreli yeni bir bayilik sözleşmesi imzalandığını, —- olarak işleticilik hakkını —— devrettiğini ve davacının —- ticari ilişkisi bu devir ile birlikte sonlandığını, söz konusu —– ilişkin olarak ta —–tarihinde—- tarihinden itibaren —- davacı—– arasında, anılan intifa hakkına dayalı olarak, taşınmaz üzerinde kurulu ——- imzalandığını, —- tarihinde internet sitesinde yayınlamış olduğu duyuru —- almış olduğu kararlar çerçevesinde — tarihinden önce yapılmış olan ve bu tarih itibariyle kalan süreleri —- anlaşmaların,—- tanınan — yararlanma ve uygulama süresi bulunduğunu, —-intifa hakkı sahibi olan —- itibaren taşınmazı kullanmakta haklı sebebi kalmadığından hareketle; —- ihtarnamesi keşide edilerek taraflar arasındaki — —- sebeple feshedildiğini,—– uygulandığını, esasen davacılar ile ——- kaynaklanan bitmiş bir ticari ilişki söz konusu olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava sözleşmeye aykırılık iddiası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı——- kararı verildiği akabinde dosyanın mahkememize tevzi edilerek —- Esasını aldığı ve yargılamanın bu esas üzerinden neticelendirildiği anlaşılmıştır.
Davacılardan—– tarihinde —— imzalanmış olup davacı şirketler bu sözleşmenin haksız olarak feshedildiği gerekçesi ile dava dışı şirket ortakları aleyhine maddi ve manevi tazminat talebi davasıdır.
—- tarihli sözleşmenin incelenmesi sonucu davacı şirketlerden —- dava dışı —- yapıldığı ve davacılardan —— sözleşmede taraf olmadığı dava dilekçesinde bahse konu sözleşmeye dayalı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu ve 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d bendi uyarınca dava açmakta aktif husumet ehliyeti olmadığından dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından ,dava dışı şirket ortaklarının davalı olarak gösterilmesi nedeniyle davanın TTK 553. maddesi yer alan sorumluluk davası olarak değerlendirilesi durumunda ise ; TTK’nın 553(1). maddesi uyarınca, şirket yöneticileri yasadan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. TTK’nın 553-555 maddeleri gereğince, şirket alacaklıları ve pay sahiplerinin şirket yöneticileri hakkında sorumluluk davası açmaları imkanı mevcuttur. Yöneticinin, ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların da dolaylı zarar görmesine yol açar. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların ve alacaklıların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur.
Zararın varlığın ve miktarını kanıtlama yükü davacıdadır. ——- üyeleri şirkete ,ortaklara ve alacaklılara doğrudan doğruya verdikleri zararlardan olduğu gibi dolaylı zararlardan da sorumlu tutulmuşlardır. Davacı gördüğü doğrudan zararın kendisine ödenerek tazmin edilmesini talep edebilir,buna karşılık şirketin gördüğü zararlar nedeniyle dolaylı olarak zarara uğrayan ortaklar —– alacaklılar şirkete ödenmesini isteyebilirler. Sorumluluk davasında asıl dava hakkı şirkete ait olup şirketi idare ve temsile yetkili —- tarafından açılır
Dolayısıyla zararlara dayanan davalar için ;— ortaklık malvarlığını kötüleştiren davranışları ,ortakların ve alacaklıların dolayısıyla zarar görmesine yol açar. Şirketin gördüğü doğrudan doğruya zarar ,ortaklar ve alacaklılar açısından dolayısıyla zarar teşkil etmektedir. Ortaklar veya alacaklılar davada tazminatın kendilerine değil ,ortaklığa verilmesini istemelidirler. —ortakların ve alacaklıların dava hakları arasında önemli bir fark olup — uyarınca alacaklıların dava hakkı şirketin iflas etmesi ön koşuluna bağlanmıştır. —–
—-maddesinde alacaklıların sorumluluk davası açma halleri düzenlenmiş olup, iflas şartına değinildiği anlaşılmaktadır. Anılan madde içerisinde —— de bahsedildiği görüldüğünden iflas tabiri ile amaçlanan kurumun teknik anlamda iflas olduğu tartışmasızdır. Bu sebeple şirketin mal varlığını kaybetmiş olması, ödeme gücünün olmaması, acz halinde olması gibi hususlar alacaklıların sorumluluk davası açmaları için yeterli olmayacak, dava dışı şirketin teknik anlamda bir mahkeme kararı ile iflası sağlanacaktır. Görüldüğü üzere değinilen madde metni alacaklıların açacağı sorumluluk davalarında dava şartı niteliğinde olup, söz konusu dava şartına riayetsizlik halinde davanın usulden reddi gerekecektir.—-
Diğer davalılar yönünden yapılan inceleme ise davalıların, dava dışı — ortakları olduğu ve sözleşmenin dava dışı —– tespit edilmiştir. —–zarara uğrayan şirketin iflası halinde, tazminatın şirkete ödenmesine isteme hakkını şirket alacakları hayizdir. Ancak pay sahiplerinin ve şirket alacaklarının istemleri önce iflas idaresince ileri sürülür. —-birinci fıkrada ön görülen davayı açmadığı takdirde her pay sahibi veya şirket alacaklısı meskûr davayı ikame edebilir. ”
Somut olayda yapılan incelemede —tarihli sözleşme dava dışı ——- imzalanmasına rağmen dava dışı şirketin ortaklarına gidilmesi 6100 sayılı HMK’nun 114/2 maddesi uyarınca” diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” özel dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan dava davacı ——-yönünden HMK 114/1-d bendi uyarınca AKTİF HUSUMET EHLİYETİ dava şartı yokluğundan REDDİNE ,
2-Davalılar yönünden açılan davanın HMK 114/2 bendi uyarınca özel dava şartı yokluğundan REDDİNE,
3-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,9‬0-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Maddi tazminat davası bakımından davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat davası bakamından davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı şirket yetkelisi ile davalı taraf vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/12/2021