Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/504 E. 2021/387 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/504 Esas
KARAR NO : 2021/387

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —– gösterdiği, davacı ile davalı firmanın, davalı firmaya ait yüklerin taşınması konusunda anlaştıklarını, anlaşma neticesinde davacının, üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, davalının taşıma bedellerini ilişkin ödemeleri ifa etmediğini, davacı ile davalı firmanın uzun zamandır ticari ilişkilerini sürdürdükleri, davalı firma ile yapılan görüşmeler ve anlaşmaya istinaden davacı firmanın davalıya ait yüklere ilişkin olan tüm taşımaları eksiksiz, hasarsız, zamanında ve hukuka uygun şekilde gerçekleştirdiği, iş bu taşımalara ilişkin taşıma belgelerinin dilekçe ekinde ibraz edildiği, taşıma işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanmas———- düzenlenerek davalı firmaya gönderildiği, iş bu faturaların davalı firma tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen, faturalara ilişkin herhangi bir itiraz ve ödeme olmadığı, davalı firmaya faturaların ibrazından sonra herhangi bir ödeme ve itirazın olmaması üzerine——– dosyasıyla genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, iş bu takibe davalı firma tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği, davalı firmaya faturaların ibrazından sonra herhangi bir ödeme ve itirazın olmaması üzerine tarafından 03/01/2019 tarihli, 2.655,00 TL tutarlı, faturadan——- dosyasıyla genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, iş bu takibe davalı firma tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği, davalı şirket, davacı tarafından icra takip işlemlerine başlanılması üzerine şirket üzerine olan menkul ve gayrimenkulleri elden çıkarma yoluna başvurduğu, davacıya zarar vermek amacıyla hakkın kötüye kullanıldığı, davacının hukuken korunması ve zarara uğramaması için davalı şirketin —– üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettikleri, açıklanan sebeplerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalı borçlunun —– sayılı dosyalarına yaptığı borca, takibe, faize itirazının iptali ile takiplerin devamını, takip konusu alacakların ticari temerrüt faizi ile birlikte % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalının mallarını kaçırmasına mani olmak için ve müvekkilin alacaklarını teminat altına alınması amacıyla davalılının menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine davanın niteliği nazara alınarak teminatsız olarak dava değeri üzerinden ihtiyaten haciz konulması karar verilmesini bu taleplerinin kabul edilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı—— yapan bir şirket olduğu, davalı söz konusu mermerlerin taşınması hususunda davacı dahil olmak üzere bir çok şirketle çalışmakta olduğu, davalı ile davacı arasında da 8 yıldan bu yana süregelen bir ticari ilişki bulunduğu, davalı şirketin ——- birkaç şirketle yapılan görüşmelerde —- kendilerine geç teslim edildiğini, geç teslim nedeniyle ilave külfetlere katlanarak— çekebildiklerini, bu nedenle fatura bedelinden kendi maddi zararlarını kesmek suretiyle ödeme yapacaklarını yazılı ve sözlü bildirmeleri üzerine —— görüşülerek geç teslim nedeni sorulmuş olup yetkililerin davacıdan kaynaklanan sebeplerle malların geç çekildiğini belirttikleri, söz konusu malların geç teslim edildiğine ilişkin mail kayıtları mevcut olup bu durum davacıya da şifahen bildirildiği, 30/05/2019 tarihinde davalı şirkete göndermiş olduğu davacı ———– edilmediğini,—- iptal edildiğini ikrar ettiklerini, söz konusu geç teslim edilen mermerlere ilişkin fatura bedellerinin davalıya kesinti yapılarak ödenmesi üzerine davalı şirketin zararının oluştuğu, bu nedenle davacıya ——- ihtarname keşide edilerek keşide tarihi itibariyle oluşan 8.210.00 USD zararın giderilmesinin ihtar edildiği, davacı tarafça keşide edilen —- davacının kusuru nedeniyle davalı şirketin zarara uğradığının ticari defter kayıtları ile sabit olduğu, açıklanan sebeplerle; haksız davanın reddini, davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep ettiği görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —- ilişkisine dayalı olarak düzenlenen navlun faturasının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, TTK’nın “—–” başlıklı — kapsamında yer almaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, ilk itirazlar incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine —– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 01/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 06/07/2020 tarihinde müdürlüğün dosyasındaki asıl alacağa, faizine ve oranına, vekalet ücretine, yargılama gideri, harç ve masraflara tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın—– asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesi “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde—-asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan —– sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” şeklinde düzenlenmiştir.
—-sayılı kararının 18. maddesi — kurulup faaliyete geçirilen — tarafından görevlendirilen Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevlidir. Görev hususu re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan olduğundan, davaya bakmaya mahkememiz değil — tarafından deniz hukukundan doğan davalara bakmak üzere görevlendirilen — Mahkemesi görevli ve yetkilidir. — mahkemesi olarak ise İstanbul —–. Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK m. 114 ve 115 hükümleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin —- Mahkemesi’ne (—————) olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli——– MAHKEMESİ’NE (—- GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı