Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/501 E. 2022/327 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/501 Esas
KARAR NO : 2022/327

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı şirkete——verdiğini, taraflar
arasındaki hizmet ilişkisinin, davalı tarafın talebi ile —– itibarıyla sonlandırıldığını, davalı şirkete karşı o güne kadar ——bedelli, ——– numaralı ———- düzenlendiği ———- gönderildiğini, davalı tarafça fatura bedellerinin zamanında ödenmediği; —– karşılık yasal süresinden sonra iade faturası kesildiğini, davacı tarafın, işbu iade
faturalarını kabul etmediği ve yasal takip hakkını kullanarak ——-
yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği; davalının—– haksız şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafın, davacı şirketten hizmet ——— —- Sözleşmesi’ni, ——— Sözleşmesi’ni —–ortamında kabul ettiğini ayrıca faturalar konusunda——
aracılığıyla ödemelerin yapılacağına dair beyanda bulunduğunu, davacı şirketin, davalı ———————-, arama ———— metinle yer almasını sağlamaya yönelik ————- —- yayınlanması hizmetlerini verdiğini, davacı şirket tarafından davalıya hizmet raporu gönderildiği ve davalı tarafından rapor içeriğinin
onaylandığı öne sürülerek itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında usulüne uygun şekilde imzalanmış bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, tarafların — maddeleri hususunda karşılıklı yazışmalar yaptığını, ancak davalı şirketin hiçbir zaman bu sözleşmeyi veya herhangi bir maddeyi kabul etmediğini, iki tarafın da sözleşme—– imzalandığında hüküm doğuracağını düşündüklerini, hizmetin niteliği ve kapsamına dair olan icabın ve hizmet bedelinin ne kadar olacağına dair olan icabın davalı tarafından hiç kabul edilmediğini, fatura içeriğindeki hizmetin davalıya verilmediği ve fatura bedellerinin de fahiş şekilde belirlendiği öne sürülerek davanın
reddine ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesi talep
etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında —– verilmesi sebebiyle ticari ilişkisi bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —- bilirkişi heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
11/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki —- yapılan değerlendirmeler sonucunda;
Tarafların usul ve yasaya uygun olarak —— sahipleri lehine
delil kudretine haiz olduğu;
Dava konusu icra takibinin dayanağı, —– tarihinde, sonuncusu ise —— tarihinde düzenlenen toplam —- tutarındaki 3 adet faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu; Davalı şirket tarafından düzenlenen 26/08/2020 tarihli aynı tutarlardaki iade faturalarının ise davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı; Davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların, davalı — defterlerine kaydedilmiş olması ve Kanun’da belirtilen süre içinde itirazda bulunulmamış olması birlikte değerlendirildiğinde fatura içeriğindeki mal veya hizmetin teslim edildiğine ilişkin ispat
yükünün yerine getirilmiş olduğu;
Davacı şirketin — yapması gereken işlemleri yaptığı ve vermesi gereken —– takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan — alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin——- itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, —- uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir.——ifası —- hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura —— açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında —- ilişki bulunduğunun ——– davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve—– konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. ——– sözleşme iliskisi yoksa fatura —- açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen fatura alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı tarafından—— dava konusu faturalara yönelik iade faturalarının düzenlendiği, anılan iade faturalarının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı — kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Başka bir deyişle, dava konusu faturaların iki tarafında ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı tarafından süresi içerisinde dava konusu faturalara itiraz edilmediği, davacı tarafından —— bedelli faturadan sonra davalının —tarihinde üç adet — düzenlendiği, anılan iade faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı — kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında alınan teknik bilirkişi incelemesi dikkate alındığında davacının dava konusu faturalara konu hizmeti davalıya verdiği/teslim ettiği görülmektedir.
Eldeki dosya yönünden davacı tarafından dava konusu faturaların her iki tarafından ticari defterlerine kayıtlı olması sebebiyle davacı tarafından dava konusu faturalara ilişkin hizmetin davalıya teslim edildiği/hizmetin verildiği anlaşılmakla, bu hususun aksini (—–defterlerine işlemesi sebebiyle) iddia eden davalının, iade faturalarına konu hususu (dava konusu hizmetin verilmediği) ——ispat etmesi gerekmekte olup, dava konusu miktar dikkate alındığında bu hususun yazılı olarak ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafından iade faturalarına konu hususların (dava konusu hizmetin verilmediği) ispatına ilişkin dosya kapsamında yeterli ve somut delilin olmadığı, davalının tek taraflı olarak ticari defterlerine kaydettiği iade faturalarının davacı yönünden sonuç doğurmayacağı, dosya kapsamında alınan teknik bilirkişi raporu da dikkate alındığında davalı taraf iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmış, davalı beyan ve itirazlarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının —- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, 43.070,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.—- —– Dosyaya konu alacağın faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı—- Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, —- asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.942,11-TL’den davacı tarafça yatırılan 520,18 peşin ile icra dosyasına yatırılan 215,35-TL harç olmak üzere toplam 735,53-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.206,58-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 520,18-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 215,35-TL harç olmak üzere toplam 735,53-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 185,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.747,20-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —- davalıdan alınarak hazine adına irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.399,10-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.