Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/5 E. 2020/688 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/5 Esas
KARAR NO: 2020/688
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 23/09/2011
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: davacı vekili dava dilekçesi ile; davalıların murisleri —————- müvekkil şirketin ——— protokol numarası ile————- yılında sağlık hizmeti aldığını, bu hizmet karşılığında — adet fatura düzenlendiğini, bu faturalardan sadece ——- faturanın ödendiğini, toplam ———— hastane giderinin ödenmediğini, borcun ödenmemesi üzerine ———— sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, borçluların borca itirazı üzerine takibin durduğunu, sağlık hizmet bedelinin halen ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla bu miktarın davalıların tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; murisleri ——– tarihinde geçirdiği kalp krizi neticesinde ———– Hastanesinin acil servisine kaldırıldığını, müdahalenin ardından ——- yoğun bakımda tedavi görmesi gerekçesi ile davacının işlettiği hastaneye sevkinin yapıldığını, aslında hiçbir ödeme yapılmaması gerekirken davacının baskısı üzerine kısmı bir ödeme yapıldığını,——- sayılı genelgesi uyarınca davacı hastanenin giderlerini ————-hükümleri çerçevesinde tahsilinin mümkün olduğunu belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
————— sayılı bozma ilamında özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlık, özel hukuk hükümlerine tabi sağlık hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı alacak talebine ilişkindir. özel hukuk hükümlerine tabi olan ihtilafta, davalılar tacir olmadığı gibi, yargılamaya konu olan dava da ticaret kanununda belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde değildir. davalıların tacir olmadığı dikkate alındığında, davacının tacir olması davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. bu itibarla davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin kabulü zorunlu olduğu o halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına dair karar karar verilmiş olduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalıların murislerinin davacı——- yılında sağlık hizmeti aldığı iddiası ile bu hizmet karşılığında düzenlenen fatura bedelinin —- ödendiği, ödenmeyen ——— hastane giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin alacak davasına ilişkindir.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın ilk olarak mahkememizin —- sayılı dosya no ile açıldığı, mahkememizce yapılan yargılama neticesinde — tarihinde davacının davasının kabulü ile; —– davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verildiği, verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilerek – incelemesine gönderildiği, ——— karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilerek mahkememizin ——– sayılı numarasına tevzi kaydının yapılmış olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce yapılan — tarihli duruşmada ———bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve ———— sayılı bozma ilamı hep birlikte değerlendirilerek taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine tabi sağlık hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu ve davanın mutlak ticari dava olmaması, davalıların da tacir olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nın 114/1-c maddesinin yollaması ile HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli ——— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne Gönderilmesine,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..03/11/2020