Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/488 E. 2022/94 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/488 Esas
KARAR NO: 2022/94
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/10/2020
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, ortağı davacı ——— — sürdürdüğünü, bilahare ortakların ayrılma konusunda anlaştıklarını ve——satarak ortaklıktan ayrıldığını, davacı —- olarak çalıştığı —-müracaat ettiğinde tüm hesaplarının —- olduğunu öğrendiğini, davalı tarafından şirket aleyhine icra takibi yürütüldüğü ve bu takibe —-malları ile banka hesaplarına haciz konulduğu, takibin —- dosyasında yürütüldüğünün görüldüğünü, ancak, takipte tebligatın borçluya ulaşmadığı, —- uyarınca işlem yapıldığı, bu şekilde takibin kesinleştiğinin görüldüğünü, yapılan itirazın, —- dosyası ile reddedildiğini, dosyanın halen istinaf aşamasında olduğunu. takip dosyası incelendiğinde; takibin ilamsız olduğu, —- borç paranın, —- tarihinde şirkete alacaklının ortak olduğu dönemde şahsi hesabından borç olarak verdiğini bedelinin tahsil edilemediğinin anlaşıldığını, alacaklının iddiasının hiçbir somut belgeye dayanmamakta olup, sırf beyana dayanarak bir hakkın varlığından söz etmenin mümkün olmadığını, eğer şirkete borç verilmiş ise bunun belge ile ispatlanması gerektiğini, davacı şirketten —- tarihinde alacaklı olduğunu iddia eden davalının, yaklaşık — ay sonra pay devri sözleşmesinde davacıya, kayıtsız şartsız devir ettiğini, beyan ederek; davanın kabulü ile davacı şirketin —- alacak ve fer’ilerinden ötürü davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, —- takip dosyasının tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasını, davalı takip alacaklısının —- aşağı olamamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmasını, ihtiyati tedbir kararı verilerek bedel tahsili halinde icra kasasındaki paranın alacaklı tarafa ödenmesinin yasaklanmasını, alacaklı tarafa bedel ödenmesi halinde bu bedelinin istirdadına, faiz, yargılama giderleri ve avukatlık davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahse konu dava da konu olan alacağın, şirket ortağı olan davalının, şirketin ödemeleri ve ticari olarak zora girmemesi için kendi şahsi hesabından şirket hesabına borç olarak verildiğini ve bunun akabinde şirket borcunu ödeyebildiğini. Sorun şirkete ortak olan davalının, gayri yasal olarak kandırılarak şirketten uzaklaştırılması sonrasında meydana geldiğini. Davalının, şirketten apar topar koparıldığı ve kapı önüne konulduğunu, davalının, şirketin —-ortağı olduğu, velakin şirketin zorda kalmaması için kendi şahsi hesabından şirkete para yolladığını ve bahse konu çekin ödenebildiğini, çekin kim tarafından tahsil olduğu istenecek olan banka belgesi ile görüleceğini, davalının, davacı şirkette kendi hesabından yatırdığı ve borç olarak verdiği parayı istediğini ancak ne parasını alamadığını ve akabinde alacağını icra takibine konu yapıldığını ve şirkete tebliğ ederek tahsil etmeye çalıştığını, şirket kayıtlarına bakıldığında bu durum açıkça görüleceğini, davanın nispi bir dava olduğu ve harcının eksik olduğunu, davacının yüzde 40 icra inkar tazminatı istemesi mümkün olmayıp, haksız olduğunu, icra inkar tazminatı yasal sınırı en fazla oranı yüzde 20 olduğu, dava haksız olduğundan icra inkar tazminatını da talep edilemeyeceğini beyan ederek; huzurdaki davanın reddi ile kötü niyetle olarak açılması sebebiyle uğrayacağımız herhangi bir zararda dava açma hakkımızın saklı kaldığını belirterek masraf ve ücreti vekaletin davacı borçluya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, menfi tespit talebidir.
Uyuşmazlık, davacı şirket dava dışı — tarafından iki ortaklı olarak kurulduğu ardından ——- davalı ortak hisselerinin tamamını dava dışı — devrederek ortaklıktan ayrıldığı, davalı eski ortak şirket ortaklığı döneminde şirketin borçlarını ödeyememesi ve ticari olarak zora girmesi nedeniyle dava konusu edilen — miktarda borç verdiği gerekçesi ile davacı şirkete başlattığı takip sonucu itiraz üzerine menfi tespit talebidir.
—- sayılı doyası ile davalı —- tarafından davacı şirket hakkında — asıl alacak ile — işlemiş faiz olmak üzere —– toplam alacak için ilamsız takip başlatılmıştır.
Dosya içerisine mali müşavir bilirkişiden — tarihli rapor alınmıştır. Davacı tarafın —– yılına ilişkin ticari defter kayıtları incelenmiştir. Ticari defterlerin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, usulüne uygun tutulduğu, bir birini teyit ettiği görülmekle davacı şirket lehine delil vasfında olduğu anlaşılmıştır. Yapılan incelemeler sonucu davalı —— tarafından davacı şirket hesabına para girişinin olduğuna yönelik herhangi bir kayıt tespit edilememiştir. —- devir sözleşmesi ile şirket ortağı davalı şirketteki bütün aktif ve pasiflerini bir bütün olarak —karşılığı—- devretmiştir ve şirket ortaklığından ayrılmıştır. Davalı tarafın beyanı dosya içerisinde fotokopi olarak sunulan —— bedelli çekin kendisi tarafından gönderilen para ile ödendiğini belirtmesine rağmen ticari defter kayıtlarında buna ilişkin herhangi bir bilgilinin olmaması yine dosya içerisinde bulunan —- tarihli işlemin incelenmesi sonucu hesap numarası —— yatırıldığı, bahse konu paranın davacı şirketin kendi hesabından çek borcunu ödemek için ——- başka şubesine aktarılmak üzere yatırıldığı, yatırılan paranın davalı ile herhangi bir ilgilisinin olmadığı tespit edilmekle davacı şirketin davalıya herhangi bir borcunun olmadığı anlaşıldığından açılan davanın kabulüne ve davalının kötü niyetli ispat edilmediğinden kötü niyet tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE
—– davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2- Davalının kötüniyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının REDDİNE
3-Karar harcı 42.604,94-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 9.563,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 33.041,547‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı ile 9.563,40-TL peşin harç toplamı olan 9.617,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan, 120,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.250,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 48.235,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———— Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2022