Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/486 E. 2023/829 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/486 Esas
KARAR NO : 2023/829 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 14/10/2020
KARAR TARİHİ: 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde ;

Müvekkili banka tarafından davalı borçlu——- tarihlerinde kredi kullandırıldığı, davalı —– söz konusu ——– mütesetsil kefil sıfatıyla imzalamış olup, sözleşmelerin imza tarihlerinde şirketin ortağı ve münferiden temsile yetkili olduğu, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edildiğini, anılan ihtarnameye rağmen alacağın tahsil edilememesi üzerine ————- dosyası tahtında borçlu şirket ile müteselsil kefiller aleyhine genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, borçlular tarafından icra takibine konu borcun tamamına, tüm ferilerine ve faiz oranına itiraz edilmiş ve icra takibinin haksız olarak durdurulduğunu, davalı ——–, müvekkili banka ile kredi sözleşmelerinin aktedildiği esnada diğer davalı şirketin ortağı olduğundan kefalet için eş rızasına gerek olmadığı, kefalet sözleşmesinin yasada yazılı tüm geçerlilik şartlarını taşıdığını. TBK 583. madde hükmü uyarınca taraflar arasında aktedilen kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil sıfatının bulunması halinde buna ilişkin ibarenin kefilin el yazısı ile belirülmiş olmasının gerekmekte olduğu, ayrıca kefalet sözleşmesinin yazılı olmasının da ayrıca bir geçerlilik şartı olduğu, davalı Borçlu ile düzenlenen tüm —– Davalı—— davalı şirket lehine müteselsil kefil olarak kefalet imzasının yer aldığı, davalı —–kendi al yazısı ile kefil olduğu azami miktarın gerek rakam gerek yazı ile belirtildiği ve ayrıca kefalet tarihi ile” müteselsil kefil” ibaresine de açıkça yer verildiğini, talep edilen faiz oranının ——bildirilen oranlar olup yerinde olduğu, itirazın iptaline konu edilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak düzenlenerek borçlulara tebliğ edildiğini, açıklanan nedenlerle, borçlular tarafından yapılan tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalıların %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde .
Davacı yanın muhtelif —– belirtmiş olmasına rağmen alacağın hangi —— kullandırıldığının net olarak belirtilmediği, dava dilekçesinde belirtilen —– hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığının açıklanmadığı, davacının —– ihtamamesine karşı —- yevmiye no’lu ihtamamesi ile itiraz edildiği, —- yönünden tebligatın yapılıp yapılmadığının belirsiz olduğu, muacceliyet gerçekleşmeden %14.95 oranındaki fahiş temerrüt faizi ve masrafların talep edilmesinin hukuka aykırı olduğu, —- yönünden sunulan —– kefaletin azami miktarı ve kefaletin belirlilik ilkesi gereği asıl borçlunun hangi borcu için hangi kredi sözleşmesi için kefil olduğunun ferden belirlenmediği, —–maddesinde daha önceden düzenlenmiş sözleşmelerin, doğmuş borçlar içinde sorumluluk altına sokan, kanuni sorumluluk sınırlarını aşan hükümlerin kefaletin belirlilik ilkesine aykırı olduğu bu nedenle —– yer alan kefalet kayıtlarının hükümsüz olduğu, davacı iddiasını kabul manasına gelmemek kaydıyla; davalı —– kefil sıfatıyla atılmış imzasının bulunmadığı, Genel İşlem Koşullarını içeren müzakere etme imkanı sağlanmadan yapılan müvekkilleri aleyhine ağır hükümler içeren —-sözleşme hükümlerinin geçersiz olduğu, —– koşullarının TBK 20. Maddesinde düzenlendiğini, bu nedenle —-kefil aleyhine olan hükümlerin —– mahiyetinde olup özellikle —- madde hükmü müvekkil —- yönünden imzası bulunmadığı dikkate alındığında hüküm ifade etmeyeceği, —– kredi hükmünde olan 13.350,- TL çek taahhüdünün de talep edilmesinin mümkün olmadığı, menkul rehni mevcut iken rehnin paraya çevrilmesinden örce kefile müracaat edilmesinin TBK 586. maddesi düzenlemesine aykırı olduğu, hesap kat ihtamamesinde yapılan hesap katın da akdi faiz oranı ve temerrüt faiz oranlarının anlaşılır bir şekilde yapılmadan talep edildiği, davacının faiz talebinin TBK 88 maddesi ve TBK 120 maddesi ile getirilen sınırlandırmaları aşmakta olduğu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Dava, —— uyarınca başlatılan takibe karşı vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, davacı ———- tarafından değişik tarihlerde asıl borçlu olan davalı —— kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığı ve davalılardan—– da söz konusu sözleşmelere kefil sıfatıyla imza attığı gerekçesi ile —– kat ihtarnamesine rağmen ödenmemesi üzerine başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.——sayılı dosyasının incelenmesi sonucu davacı ——tarafından davalı asıl borçlu ile kefil aleyhine değişik tarihli— dayalı olarak 4.306.837,53-TL asıl alacak ile işlemiş faiz ve diğer talepleri yönünden toplam 4.601,479,54 TL için ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür. Dosya içerisine 19/07/2021 tarihli rapor ile itiraz üzerine 11/01/2022 tarihli bankacı bilirkişiden rapor alınmış ancak alınan bilirkişi raporlarında gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı, hüküm kurmaya elverişli olmadığı tespit edilmekle mahkememiz tarafından bu defa hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu alınmıştır. İkinci heyet raporu ile 15/02/2023 tarihli ek rapor alınmıştır. Yapılan yargılama sonucu; davacı banka tarafından davalılardan asıl borçlu ——– tarihli kredilerin kullandırıldığı, davalılardan—- da bahse konu —– müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, sözleşmelerin imzalandığı tarihlerde şirket ortağı ve aynı zamanda münferiden yetkilisi olduğu anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından —- ödenmemesi üzerine davalılara —— tarihli Kat İhtarnamesi gönderilmiş olup davalı şirket yönünden adresin değiştirilmesi nedeniyle tebligatın merciye —– tarihinde iade edildiği ancak taraflar arasındaki yazılı sözleşme niteliğindeki adres değişikliğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığından tebligatın yapılmış sayılacağı, verilen 1 günlük mehil süresinin bitimi olan 10/07/2020 tarihinde temerrüte düştüğü tespit edilmiştir. Diğer davalı kefil ——— kendisine gönderilen Kat İhtarnamesinin site görevlisinin beyanı üzerine bildirilen adresten ayrıldığının anlaşılması üzerine tebligatın 08/07/2020 tarihinde merciye iade edildiği taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca yeni adres bildirmeden belirtilen adresten ayrılması nedeniyle tebligatın yapılmış sayılacağı, verilen 1 günlük mehil müddeti sonunda 10/07/2020 tarihinde temerrüte düştüğü tespit edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan —— TBK 583.maddesi uyarınca şekil şartlarına haiz olduğu ve bu haliyle geçerli olduğu tespit edilmiştir. Teknik bilirkişi heyeti tarafından davacı banka ile asıl borçlu davalı —– arasında imzalanan değişik tarihli ——– uyarınca ödenmesi gereken asıl borcun 4.306.837,53-TL olduğu, bu oran üzerinden işlemiş faiz hesabının yapıldığı ve bunun dışında davacı tarafın bir kısım taleplerinin olduğu görülmekle denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli teknik bilirkişi heyeti raporu uyarınca Kat İhtarnamesin rağmen ödenmeyen Genel Kredi Sözleşmeleri gereği aşağıdaki şekilde davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Açılan Davanın KISMEN KABULÜ İLE
——— sayılı Takip Dosyası yönünden ,
4.306.837,53 TL Asıl Alacak, 220.675,28 TL İşlemiş Faiz, 6.361,63 TL ———, 717,32 TL Gecikme Komisyonu, 1.627,68 TL Noter İhtarname ve Takip Masrafı, 144,00 TL İhtiyati Haciz Yargılama Gideri ve 755,00TL İhtiyati Haciz Vekalet Ücreti olmak üzere toplam 4.537.118,44 TL alacağın devamına, takip tarihinden tahsil tarihe asıl alacak olan 4.306.837,53 için yıllık değişen oranlarda Avans Faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin İstemin REDDİNE
Alacak likit olduğundan %20 İcra İnkar Tazminatının KABULÜNE
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken davanın kabul edilen 4.537.118,44-TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 309.930,56-TL nisbi karar harcından 55.574,37-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 23.007,40-TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 231.348,79‬-TL harcın davalılardan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 336.742,37-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 55.574,37-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı toplamı 55.628,77-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 4.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 368,32-TL posta ücreti olmak üzere toplam 4.368,32-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 4.307,22-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan 61,10-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 1.340,98-TL’sinin davalılardan, kalan 19,02-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/10/2023