Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/482 E. 2023/193 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/482 ESAS
KARAR NO : 2023/193

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin giyim sektörü için etiket imal ettiğini, davalı şirket ile arasındaki ticari ilişki kapsamımda davalının siparişleri üzerine çeşitli zamanlarda davalıya etiket imal edip teslim edildiğini ve faturalar tanzim edildiğini, ancak davalının ekte sunulan cari hesap ekstresinde görüldüğü üzere davalının müvekkiline 19.254,77 TL borcu kaldığını, Faturaların ödeme sürelerinin geçmiş olmasına rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının takibe haksız itirazı neticesi takibin durduğunu, davalının takibe haksız itirazı nedeniyle 020 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi gerektiğini, Davalı ile arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, ancak anlaşamama ile sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Davanın kabulü ile davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamını, Davalının itirazının kötü niyetli olması sebebiyle asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, takibe konulan alacağın neye dayanılarak hesap edildiğine ilişkin taraflarına ulaşan bir belge olmadığını, Öte yandan davacının icra dosyasındaki takibe dayanak olarak gösterdiği cari hesap alacağına ve söz konusu faturalara ilişkin olarak müvekkilinden bir alacağının olmadığını, Ticari defterlerin yerinde incelendiğinde bu hususun ortaya çıkacağını, bu açıdan takibi ve davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın sunduğu delilleri kabul etmediklerini, deliller taraflarınca incelendikten sonra delillerini ve tanıklarını bildireceklerini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle,——esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacı tarafın davalı taraf ile arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağı olduğu iddiası ile başlattığı takipte, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağın bulunup bulunmadığı varsa miktarı, bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar/kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, ——-esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu, 25/06/2020 tarihinde 19.254,77-TL asıl alacak üzerinden takibin başlatıldığı, alacağın cari hesaba dayandığı görülmüştür.Mahkememizin 15/03/2022 tarihli ara kararı gereği taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın 2020 yılına ilişkin tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 21/11/2022 tarihli raporda özetle; “…İzlendiği gibi davacı tarafın ibraz ettiği usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterlerine dayalı davalı ile olan —— Kodlu Alıcılar Hesabının 01.01.2020 tarihinde 2019 yılından gelen 18.498,78 TL borç bakiyesi ile açıldığı, 2020 yılında Ocak ayı içinde davalıya 755,99 TL tutarında 4 fatura kesildiği ve 25.06.2020 takip tarihi itibariyle davalı tarafın talep gibi 19.254,77 TL borçlu olduğu görülmüştür. Davalı taraf gerek icra dosyasına yaptığı itirazda, gerekse davaya cevap dilekçesinde fatura içeriklerine ve mal ve hizmet almadığı yönünde itirazda bulunmamıştır—– Vergi Dairesi 20.10.2020 tarihli yazısı ekinde davalı şirketin 2018-2019 yılları BA ve BS Formlarını dosyaya göndermiştir. Bilindiği üzere BA Formları mal ve hizmet satın alınan firma bilgilerini içermektedir, davalı şirketin 2018 yılı mal ve hizmet alımlarına ilişkin BA Formundan davacı şirketten 5 fatura ile KDV hariç 6.637,00 TL tutarında, 2019 yılı mal ve hizmet alımlarına ilişkin BA Formundan ise davacı şirketten 60 fatura ile KDV hariç 89.071,00 TL tutarında mal ve hizmet aldığını vergi dairesine beyan ettiği görülmüştür. Bu verilerden taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018 yılından beri devam ettiği sonucuna varılmıştır…. Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının usulüne uygun tutulduğu anlaşılan 2020 yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu açıklanan nedenlerle, davacı tarafın 25.06.2020 icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan talebi gibi 19.254,77 TL alacağı bulunduğu, bu alacağına yine talebi gibi takip tarihinden itibaren yıllık 69 oranında yasal faiz yürütülebileceği, alacağın faturaya dayandığı, belirli ve bilinebilir (likit) olduğu, davalının itirazlarının yersiz olduğu, takibin devamına karar verilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır..” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Öncelikle taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacının, davalı ile arasında mal/hizmet satışına dair iddiasını ispat etmesi gerekir. Davacının akdi ilişkinin varlığını ispatlaması durumunda ispat yükü yer değiştirir ve davalıya geçer. Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının incelenen defter ve belgeleri ile davalının BA/BS kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, bu durumda davalı faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğinden ve bu yönde bir delil sunmadığından bu kayıtların, mal/hizmet tesliminin yapıldığına karine oluşturduğu, davacının ticari ilişkiyi ve mal/hizmet teslimini ispat ettiğinden, ispat yükünün yer değiştirerek davalı tarafa geçtiği, davalının karinenin aksini veya ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiği, ancak davalının buna dair bir delil sunmadığı, ihtarlı davetiye tebliğine rağmen defter ve belgelerini sunmadığı ve defter ve belge sunmaktan kaçınmış sayıldığı anlaşılmakla; davacı davasını ispat ettiğinden davasının kabulüne karar verilmiş; alacağın likit olduğu dikkate alınarak %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
-Davalının——- esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.315,29-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 232,56-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 96,27-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 986,46‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 328,83‬-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.612,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.