Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/48 E. 2022/274 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/48 Esas
KARAR NO : 2022/274

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21.02.2020
KARAR TARİHİ : 05.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı ——— satın aldığı ————-emtianın davacının düzenlediği ———- alındığını, söz konusu emtianın ———- davalı şirketin üstlendiğini, davacının sigorta korumasına aldığı davalının da taşıma sorumluluğunu üstlendiği ürünlerin ——–firmadan sağlam ve noksansız bir şekille —- plakalı araca yüklendiğini, ancak davalının araç ——-ürünleri davacının sigortalısı konumundaki —–teslim edemediğini, ürünlerin ——-sürecinde —————- çalındığını, sigortalının——– tarihli ihbar yazısında davalının taşıma sorumluluğunu üstlendiği, —— plakalı araçtaki ————— farklı bir yükleme adresinde beklerken — tamamının çalındığının davalı ——- tarafından bildirildiğini ——- hırsızlık olayına bağlı——–beyan ettiğini, yapılan ——üzerine davacının ———– dosyasını açtığını ve sigortalının sunduğu bilgi ve belgeler kapsamında, davalının üstlendiği taşıma işinin tabi olduğu kurallara göre tazmininden sorumlu ——–ödeme günündeki —— ödediğini ve böylelikle de sigortalısının somut olaya bağlı zararını tazmin eden davacının ——– esaslarına göre davalıya rücu hakkı doğduğunu, ödenen tazminatın ——-itibaren —— birlikte rücuen tahsilini teminen davalıya keşide edilen ihbardan netice alınamaması ve aleyhine başlatılan icra takibinin de durdurulması üzerine davalı aleyhine işbu davanın açıldığını, davanın dayandığı icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin aynı şartlarda devamına karar verilmesini, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile —— davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava konusu taşıma işinin başladığı ———gerçekleştiği tarihten sonraki ——– düzenlediği geçersiz bir poliçeye dayanarak sigortalısına ödediği tazminatı rücu konusu yapamayacağını, —— Sigortası Genel Şartlarının 4. Maddesine göre —— tutulduğundan davacının sigortalısına somut olay için —— ödemesi yaptığını, bu yönüyle de davanın dayandığı takibe konu edilen ödemenin davalıdan talep edilemeyeceğini, davacının—– husumet ehliyeti olmadığından davanın reddi gerektiğini, davacının sigortalısına hatır ödemesi yapmadan önce aldığı ——- temlikname başlıklı belgeye dayanarak sigortalısına ödediği tazminatı, alacağın temliki hükümlerine göre de müvekkilinden talep edemeyeceğini, bu belgenin davacıya davalıdan talep hakkı sağlamayacağını, kaldı ki dava konusu taşıma işinin tabi olduğu CMR Konvansiyonu’nun 30. Maddesinde öngörülen hak düşürücü sürelerde somut olay için taşıyıcıya yapılması gereken ihbarın da yapılmadığını, bu durumda davalıya somut olaya bağlı zarar için zaten rücu edilemeyeceğini, araç sürücüsünün —– verdiği ifadede; ——yükleme adresinde bekleme yaptığı ————– çekildiğini, ——- —–kesildiğini fark ettiğini beyan etmek suretiyle şikâyetini belirttiğini, sürücünün araç içerisinde gerekli önlemleri alıp, aracı terk etmeden istirahat ederken yükün çalınmasını önleyemeyeceğinden CMR md.17 hükmüne göre somut olayda taşıyıcıya tazminat bağlamında ——– yüklenemeyeceğini, davanın reddine yönelik talepleri esas olmakla birlikte, her —– somut olayda davalının tazminat bağlamında sınırlı sorumluluğunun ve talep edilebilecek faizin davacının sigortalısına ödediği miktara ve talebe göre değil CMR Konvansiyonu’nun 23. ve 27. Maddelerindeki düzenlemelere göre belirlenebileceğini, icra inkâr tazminatı talebinin ise hukuka aykırı olduğunu, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından ve davalının da zarar sorumlusu olmadığından işbu davanın reddine karar verilmesini, tüm yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ettiği görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle dava dışı şirkete —— üstlenen davalı ——–tarafından, emtianın taşınması sırasında meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde, sigortalının zarara uğradığı ve davacının sigortalısına ödediği bedelin, davalı —– sorumlu olduğu iddiası ile tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——takip dosyasının —–tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ——–borçlusunun ——— alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde 11.10.2019 tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı dolayasıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı ve —– üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının akabinde, uyuşmazlığın ——- için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler——-düzenlenmiştir. bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Düzenlenen —————- tarihli bilirkişi raporunda özetle,” Davalı—— somut olayda (CMR md.29 nazarından) ağır kusurlu olduğuna ve tazminat bağlamında mesuliyetine sınırlama getiren haklardan yararlanamayacağına hükmedilmesi halinde, “davacı …——– dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinin tamamını”, derdest davanın dayandığı icra takibine konu ettiği asıl alacak miktarı üzerinden ——“davalı ——– rücuen” talep edebileceği, davalı ——– dava konusu olayda ağır kusurlu sayılmasının yerinde olmayacağının ve mesuliyetine sınırlama getiren haklarını kaybetmediğinin kabulü halinde ise “davalı—— dava konusu ——- kaybından dolayı” (CMR md.23`de yer alan düzenlemelere göre) tazminat bağlamında sorumlu tutulabileceği miktarın, karşılığı karar tarihinde geçerli —– belirlenmek üzere “—–ile sınırlı kalacağı ve davacının sigortalısına tazmin ettiği bedelden bağımsız olarak davalı taşıyıcıdan bu miktarı rücuen talep edebileceği, aşan miktarı (dava dışı sigortalısı davalı taşıyıcıdan talep edemeyeceğinden, sigortalısının — veya temlik alacaklısı olarak davacı sigortacının da) rücu konusu yapamayacağı, itirazın iptali istemi ile ikame edilmiş olan işbu davanın kabul edilmesi durumunda, davacının hükmolunacak alacağına; davacı sigortacının derdest davada tartışılan hasar için sigortalısına tazminat ödedikten sonra davalı taşıyıcıya keşide ettiği —- tarihli “rücu yazısının” davalıya tebliğ edildiğinin belgelenmesi halinde, miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere 24.06.2019 tarihinden (rücu yazısının tebliğ şerhinin ibraz edilememesi halinde ise takip tarihinden) itibaren (——- taşıyıcıya yöneltilen tazminat talepleri için CMR Md.27`de öngörülen %5 oranında maktu faiz yerine) 3095 SK. Md.2/2`ye göre avans faizi de işletilebileceği, ” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, anılan raporun mahkememiz denetimine ve uyuşmazlığın çözümüne elverişle olduğu anlaşılmakla anılan rapor ve aşağıda açıklanacak gerekçeler ile karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları ile mahkememiz denetimine ve uyuşmazlığın çözümüne elverişle bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, az yukarıda açıklandığı üzere uyuşmazlığın hırsızlık nedeniyle zayi olan emtia sebebiyle davalının sorumluluğunun olup olmadığı ve sorumlu ise sorumluluğunun sınırlı olup olmadığı noktasında toplandığı, taraflar arasında dava dışı sigortalı —- dava dışı —– —-ile satın —–işini, davalı şirketin —— plakalı aracı ile üstlendiği anlaşılmış olup, belirtilen noktalarda taraflar arasında da bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Yine dosyanın tetkikinde davacı .—— tarafından ——- hasar ödemesinin yapıldığı , makbuzunun dosyaya sunulduğu ve sigortalıdan —– tarihli devir ve temlik beyanı aldığı sabit olup, davacı ….—— tarafından —— Sözleşmesine” bağlı olarak, davaya konu —— plakalı —– emtianın —- tarihli teklif üzerine, %10 ilave bedel dâhil —- ————- bedeli üzerinden, ——–olarak “———uygulanabilir —— giren ve son düzenlemesi de —— düzenlediği, taşıma işinin davalının sorumluluğu altında ve onun tarafından düzenlenen CMR eşliğinde icra edilmeye başladığı —-tarihinde, davacı … şirketi tarafından düzenlenen poliçenin geçerli olduğu dönem içerisinde vuku bulduğu ve yine sigortalı ile arasında devir ve temlik bulunduğu anlaşılmakla davacının davada aktif husumeti bulunduğu anlaşılmıştır. Taşımaya konu emtianın yüke —— gönderenden —- tarihinde teslim alındığı, —- plakalı ——-taşınması gereken —–emtianın sürücünün aynı güzergâhta taşınacak başka yükü teslim almak için bekleme yapıp, —-içerisinde istirahat halindeyken 17.05.2019 tarihinde çalındığı ve araç sürücüsünün—–çekildiğini, —– çalındığını gördüğünü;——– tamamının alındığını ve şikâyetçi olduğunu” beyan etmiş olduğu, yine ——-aracın yol üzerinde park halinde iken ve araç sürücüsü içinde istirahat halinde iken hırsızlık hadisesinin meydana geldiği anlaşılmıştır. Hal böyle olmakla davaya konu hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davalıdan yüke —— kapsamında basiretli bir —– yakışacak ——— —-, öncelikle yükün güvenliğini sağlayacak tedbirleri alması, en basitinden aracın ————etmesi gerekmektedir. Taşıma konusu —— halindeki araçtan çalındığı dosya kapsamına göre sabit olup, davalının şoförünün emtia yüklü aracını yol üzerinde park etmesinde CMR 29. maddesi hükmüne göre ağır kusurlu sayılacağından——– sorumluluğunu kaldıran, sınırlayan veya ispat yükünü diğer tarafa yükleyen hükümlerinden davalı taşıyıcı yararlanamayacaktır. —– belirtildiği üzere, bu tür hırsızlıklar nedeni ile oluşan zararın Türk Ticaret Kanunu’nun 886. maddesi kapsamında kaldığı, anılan madde hükmünde , zarara —- davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağının belirtildiği göz önüne alındığında davalı — zararlardan sorumlu olacaktır. Netice itibariyle ————– anılan yasanın 876. ve devamı maddelerindeki hallerin hiç birinin mevcut olmaması karşısında açıklanan hukuki gerekçeler ve anılan madde hükümleri doğrultusunda davalı —- meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğu anlaşılmakla savunmalarına itibar edilmemiştir. Bilirkişi raporu ile de uğranılan hasar miktarı —– elverişli ve usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından işlemiş faiz ve icra inkar talebinde bulunulmuş ise de ödeme sonrası davalıya —- tarihli rücu yazısının keşide edildiği ancak bunun tebliğine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delil mevcut olmadığından ve CMR Konvansiyonu’nunda da ödeme anından itibaren faize hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmaması karşısında işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı , yine davacının davalıya rücu hakkının bulunup bulunmadığı, rücu hakkı varsa rücu edebileceği miktarın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.——gerekçeler ile davanın kısmen kabulü ile, davalının —– dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 32.819,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinde belirtilen faiz oran ve cinsi uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının ——sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 32.819,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinde belirtilen faiz oran ve cinsi uygulanmak suretiyle aynen devamına,
Davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine,
2-Davacının yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Karar harcı 2.241,87-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 423,27‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.818,60-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 423,27‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca — arabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre —- davacıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 49,5‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.003,9‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 940,11-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —– —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde —- belirlenen 2.226,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.