Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/468 E. 2022/114 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/468 Esas
KARAR NO: 2022/114 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/10/2020
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin —-olduğunu, davalı — mal sattığını, taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki sonrasında davalı tarafın — borcu kaldığını, davacının alacağını tahsili amacıyla davalı aleyhine ——-dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu,” beyan edip davalı şirketin——dava dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin anapara olan —-üzerinden devamına, faizin takip tarihinden sonra işletilmesine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirketin davacı şirkete borcu olmadığını, davacı tarafından detaylı cari —-sunmadığını, davalı şirketin ödemelerini düzenli yaptığını, davacı şirket yetkilisi—– isimli şahısla iş diyolaklarının yürütüldüğü, teslim alınan malların bedellerinin ödendiğini,” beyan edip haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—–üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —- davacı —— celp edilerek dosya içerisine alınmış, — davacı ve davalı şirkete ait — celp edilmiş, Davacının — yıllarına ilişkin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için — talimat yazılarak talimat sonucu — tarihli talimat bilirkişi raporu alınmış—tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
–tarihli bilirkişi talimat raporunda özetle; —görüleceği üzere; tarafıma tevdii edilen — kararı ile istenen hususlar tespit edilmiş olup, davacı tarafın ticari defterlerine göre davalı tarafın—borçlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle, —-Tüm delillerin münakaşası, her türlü hukuki —- tamamıyla —– ait olmak üzere, Dosyasına sunulu belgeler ile davalı tarafın —yılları ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; —— Davalı şirket tarafından ibraz edilen — yıllarına ilişkin ticari defterlerin;—- açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından —- uygun olduğu,— itibariyle davalı şirketin davacı şirkete —- olduğu,—- iptali ile ikame edilmiş davanın kabulü ve talebin haklılığına hükmedilmesi halinde; Davacı tarafın Davalı şirketten, takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında —- hesap edilebileceği,—-arafın icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise —— ait bulunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——-
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile—-üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Başka bir deyişle davalı, dava konusu faturaları ticari defterlerine kaydetmekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir.——
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, her ne kadar davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarında davacının alacaklı olan miktarın—– numaralı fişi ile kapatmış/sona erdirmiş ise de, davalı tarafından mahsup fişine ve geçerliliğine ilişkin dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir delil bulunmaması sebebiyle mahkememizce itibar edilmediği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin başkaca bir bilgi ve delilin sunulmadığı, HMK 94/3 maddesi gereğince süresi içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmaması sebebiyle bilirkişi raporuna itiraz hakkının ortadan kalktığı ve alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olması sebebiyle hükme esas alınması gerektiği anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile,—- asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —- Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, —– asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 432,95-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 108,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 324,71-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 108,24 -TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 169,50 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.831,70 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2022