Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/451 E. 2021/1231 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/451 Esas
KARAR NO : 2021/1231
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/09/2020
KARAR TARİHİ: 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait—-çalındığı, davalı ile müvekkili arasında iş makinelerine yönelik —–bulunduğunu,davalı tarafından çalınan ağırlıkların kilit altında bulundurulmamış olması nedeni ile zararın karşılanamayacağının belirtilmiş olduğu,söz konusu ağırlıkların tonajlarının —- olması nedeni ile kilit altında bulundurulmasının mümkün olmadığı, söz konusu ağırlıkların çalınması ile müvekkilinin kullanmış olduğu —- zarara uğramış olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işletilecek faizi ile birlikte şimdilik —– tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava konusu olaya ilişkin —- olduğunu, yapılan ekspertizde söz konusu ağırlıkların — takılı olmadığı,açık sahada depolandığı ve kilit altında olmadığı, ayrıca olay —– bekçinin bulunduğu hususlarının tespit edilmiş olduğu, poliçe şartlarında çalınan ağırlıkların kilit altında bulundurulma şartının bulunduğu,ayrıca kilit altında bulundurulma klozunun kaldırılmasına yönelik davacı tarafından talebin bulunmadığı, bu nedenle mevcut klozun hilafında davranılamıyacağı için söz konusu davanın reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava konusu iş makinasında oluşan zararın davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, davaya konu ——— çalınması sebebiyle oluşan zararın sigorta poliçe kapsamındaki teminat miktarının davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—- tarihli bilirkişi raporunda özetle, —-Dava konu olup çalındığı iddia edilen —- maksatla kaldırılabilmesi ve yüklenebilmesi için ayrı bir ——- kullanılması gerektiği, Bu kapsamda —- olduğu, Ayrıca söz konusu ağırlığın yeniden teminnine yönelik —- olacağını ve ——- bulunduğu, —–arasında tam bir görüş birliği bulunmadığı, poliçe ile birlikte basılan —– sigortalı elinde olup olmadığının dosya kapsamından net olarak anlaşılamadığı, bilgilendirme yapıldığı veya aydınlatma yükümlülüğü kapsamında poliçeye —– içerisinde itiraz edilmediği ve kilit yerde muhafaza şartının sigortalı —– gerçekleşmediğinin somut olay açısından kabulü halinde, riziko sigorta tekniği açısından teminat dışı olacağı, özel şart ile ilgili bilgilendirmenin sigortalıya yapılmadığı ve bu nedenle sigortalının—— yerde muhafaza özel şartından haberdar olmadığı ——- sonucu ile bu durumun sigortalı açısından değerlendirilmesi veya vincin bu parçasının kilit altında tutulmasının teknik olarak mümkün olamayacağına yönelik bir değerlendirme yapılması halinde ise riziko teminat içinde olarak yorumlanabileceği, Nihai hukuki takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkeme’ye ait olacağı, Hukuk takdir ve değerlendirme sonrası rizikonun teminat içi olduğunun kabulü halinde ise——– Uyuşmazlık hakkında yalnızca görüş bildirildiği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Taraflar arasında dava konusu iş makinesi için makina kırılması sigorta poliçesi yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu iş makinasında hırsızlık sonucu oluşan zararın poliçe teminat kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, tazminat iptali davaları için de geçerlidir. Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Eldeki davada, davacı tarafından dava konusu rizikonun/zararın teminat kapsamında olduğu iddia edildiğinden bu hususun davacı tarafından yöntemince ispat edilmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu iş makinasının poliçe teminat kapsamında olması için kilit altında bulundurulması şartına tabi tutulduğu, dava konusu iş makinasının—–kilitli ya da muhafaza altında olmadığı, bu hususun davacı tarafından sunulan dava dilekçesi ile ikrar edildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında dava konusu rizikonun teminat dışında olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporu ile dava konusu rizikolara ilişkin davalı tarafından bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı hareket edilmiş olabileceği ve rizikonun bu sebeple teminat dahilinde olabileceği belirtilmiş ise de; davacı tarafından sunulan dava dilekçesi dikkate alındığında davacının dava konusu iş makinasının — poliçe teminatına dahil olması için kilit altında bulundurması gerektiği hususunu bildiği, davacı tarafından aşamalardaki beyanlarında dava konusu iş makinasının—- niteliği gereği kilit altına alınmasının mümkün olmadığı ve muhafaza altına alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu açıkça beyan ettiği nazara alındığında davacının dava konusu iş makinasının —– teminat kapsamında olması için kilit ve muhafaza altında olması gerektiği hususundan haberdar olduğu anlaşılmakla aksi yöndeki bilirkişi raporu tespitinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmış, bilirkişi raporundaki anılan tespitler hükme esas alınmamıştır. Ayrıca davacı tarafından, dava konusu iş makinasının — ağırlığı ve niteliği gereği kilit altına alınması mümkün olmadığı beyan edilmiş ise de; dava konusu iş makinasının —- çevrili ve muhafaza altına alınmış bir depo vb. yerlerde bulundurabileceği değerlendirildiğinde bu yöndeki davacı itirazların da yerinde olmadığı anlaşılmış, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 3.240,00-TL olmak üzere toplam 3.294,40-TL’den mahsubu ile artan 3.235,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6–Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/4 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/12/2021