Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/45 E. 2021/1138 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/45 Esas
KARAR NO: 2021/1138
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20.02.2020
KARAR TARİHİ: 30.11.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin —- resmi yedieminliğini yaptığı, trafik ihlali ve benzeri sebeplerden dolayı araçların davacıya ait yediemin otoparkında muhafaza edilmek üzere çekildiği, —– tutanaklar ile davacıya yediemin olarak teslim edildiği, söz konusu aracın halende davacıya ait otoparkta muhafaza altında bulunduğu, otoparkta muhafaza altında bulunan araçların davalı tarafından usulsüz bir şekilde hurdaya çıkartıldığı, söz konusu araçların —- tarihinde çekme belgeli tescili yapılarak davalı şirket üzerine tüm alacak ve borçları ile birlikte tescil edildiği, davalı şirket aracı tüm alacak ve borçları ile birlikte satın alındığı, dolayısıyla davalı şirketin, araç için işleyen yediemin ücretinden sorum olduğu, davalı şirket aracının hurda işlemine tabii tuttuktan sonra davacı şirkete ait otoparkta bulunan dava konusu aracı teslim alması gerekirken yediemin ücreti borcundan kaçmak için aracı teslim almadığı, aracı usule aykırı olarak hurda işlemine tabii tutarak —- faydalandığı, bundan ötürü—–bildirim yapıldığı, davalı tarafın bugüne kadar söz konusu borcu ödemediği için hakkında—— sayılı dosyası ile takibe geçildiği, borçlu tarafından borç ödenmediği gibi haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz edildiği, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla; borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’simden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin karşı yana tahmilini dava ve talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın muhattabının idare olduğu davacı firma açısından husumet itirazımız bulunduğu, davalı firmaya ait olan ——plakalı araçlara ilişkin ödenmeyen yediemin ücretinden, işbu araçların muhafazasını talep eden idarenin sorumluluğu bulunduğu, —- doğrultusunda, davacı yanın davalı firmadan yediemin ücret ve masrafı talep etmesinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmamakla birlikte davanın bu açıdan reddi gerektiği, davacının, yediekminlik sorumluluğunu yasaların belirttiği şekilde yerine getirmeyerek hatalı davrandığı, yedieminlik işini meslek edinen davacının mevcut mevzuat kapsamında kendisine teslim edilen araçların satışının yapılarak otopark hizmet ücretinin ödenmesi için gerekli girişimlerde bulunması ve çaba sarfetmesi gerektiği, aracın yasada belirtilen —- aylık süreyi aşacak şekilde uzun süre teslim alınmaması sonucu otopark ücretinin aracın değerini aşacak boyutlara kadar ulaşmasında davacının kusurunun bulunduğunun kabulü gerektiği, yasal düzenlemeler itibariyle araç otopark ücreti olarak ödenecek bedelin, aracın satış bedelinin %25’ini geçemeyeceği, bu kanuni düzenlemeye rağmen, davacı firma tarafından alınan her iki plakalı aracın bedeli ayrı ayrı—– bedelindeki tutar usul ve yasaya aykırı olup sebepsiz zenginleşme amacı güdüldüğü, yine araçların davacı otoparkına ——– tarihinde çekilmiş olmasına rağmen bunca zaman sonra hiçbir satış işlemi gerçekleştirilmemiş, abeste iştigal şekilde yıllar sonra işbu huzurdaki davanın ikame edildiği, davanın araçların davalı firmaya satışını gerçekleştiren ——- ihbar edilmesini talep ettikleri, açıklanan nedenlerle; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, tarafın davaya fer’i müdahil olarak katılmasını sağlama amacıyla, derdest olan davada adı geçen üçüncü kişiye ihbar edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,——– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
—– sayılı icra dosyasının fiziken dosyaya celp edilmiş, davalı şirketin —– celp edilip, davacı tarafça dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İlgili icra dairesi dosyası, dava konusu araçların tescil bilgileri mahkememiz dosyasına celp edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—– asıl alacağına ilişkin ilamsız takip yoluyla yapılan haciz olduğu, ödeme emrinin borçluya ——- tarihinde müdürlüğün dosyasındaki takip konusu yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —- asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen —- plaka sayılı aracın — tarihinde davacı yediemine teslim edilmiş olduğu, dava konusu araçlardan —– plaka sayılı aracın yıllara sari olarak yönetmelikler kapsamında belirlenen günlük otopark ücretleri kapsamında birikmiş otopark ücretinin —– plaka sayılı aracın yıllara sari olarak yönetmelikler kapsamında belirlenen günlük otopark ücretleri kapsamında birikmiş otopark ücretinin — olduğu; yediemin otopark ücretinin mevcut yönetmelikler ve —- kapsamında aracın rayiç bedelinin %25’ini geçemeyeceği için davalının sorumlu olduğu otopark ücretinin her bir aracın satış bedeli olan ——–ancak yedieminlik işini meslek edinen davacının mevcut mevzuat kapsamında kendisine teslim edilen araçların satışının yapılarak otopark hizmet ücretinin ödenmesi için gerekli girişimlerde bulunması ve çaba sarf etmesi gerektiği, dava konusu araçların yasada belirtilen —- aylık süreyi aşacak şekilde uzun süre teslim alınmaması sonucu otopark ücretinin aracın değerini aşacak boyutlara kadar ulaşmasında davacının da müterafik kusurunun bulunduğu görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Aracın otoparka çekilmesi, bu durumdan haberdar olmayan davalı ile davacı arasında sözleşme bağı kurmaz. Taraflar arasında bir sözleşme bağı kurulmadığı sürece davalı otopark ücreti talep edemez. Bu davada, tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ——- düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümlerine göre çözülmesi gerekir. Davalının talep hakkı ancak, vekâletsiz iş görme hükümlerine dayandırılabilir. Yapılan iş, iş yapanın menfaatine yapılmış olması itibarıyla davalı TBK’nın 530. maddesi uyarınca talepte bulunabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. maddesinde, trafikten men edilerek alıkonulan araçların sahipleri tarafından —- ay içinde teslim alınmayan ve aranmayan araçların hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınarak, bu işlemler sırasında yapılan masrafların satış bedelinden mahsup edileceği düzenlenmiş olup, bu yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu” başlıklı 121/b-2. maddesine göre araç sahiplerinin, araçlarının kaldırılıp götürülmesi sebebiyle yapılmış olan bütün masrafları ödemek zorunda olduğu yönünde benzer bir hükme yer verilmiş ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. Maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve işlemler hakkında doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla çıkarılan ——- maddesinde satışı yapılan araçların otopark ve çekici ücretlerinin satış bedelinden düşüleceği ve otopark ücreti olarak ödenecek bedelin araç satış bedelinin %25’ini geçemeyeceği belirtilmiştir.
Dava konusu araçların otopark ücretinin ödenmesinde akdi ilişki bulunmasa da davalı vekâletsiz iş görme hükümlerine göre dava konusu yedieminlik ücretinden sorumlu olmakla birlikte, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında asıl sorumluluğun araç sahiplerine ait olması ve yedieminlik işi ile iştigal eden davacının hizmet bedelini en son çare olarak hizmete konu araçların satışı sonrasında, elde edilecek paradan tahsil edebilmesi gerekir. Ne var ki; uyuşmazlığa konu olayda araçların satışı için tanınan yasal —– aylık süre geçmesine rağmen yediemine tevdi edilen aracın satışının davacı tarafından yapılmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Bu durumda yedieminlik işini meslek edinen davacının mevcut mevzuat kapsamında kendisine teslim edilen araçların satışının yapılarak otopark hizmet ücretinin ödenmesi için gerekli girişimlerde bulunması ve bu konuda çaba sarfetmesi gerekir. Aracın yasada belirtilen —– aylık süreyi aşacak şekilde uzun süre teslim alınmaması sonucu davacının da müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca araç otopark ücreti olarak ödenecek bedel, aracın satış bedelinin %25’ini geçemeyecektir.——
Her ne kadar, ——- açılıp işletilen yediemin depoları hakkında uygulanmakta olan ücret tarifeleri sadece —– işletilen yediemin depoları için geçerli ise de, özel yediemin depolarına ilişkin ücret uyuşmazlıklarında da bu tarifedeki kurallardan yararlanılarak sonuca ulaşılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği, —–kabul edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki tespitler yerinde olmakla birlikte resen yapılan hesaplamada;—-olduğu davacı yanca ——- edebileceği belirlenmiş olup takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz isteminin talep edilemeyeceği, hesaplanan bedelin aracın satış değerinin %25’ini geçmediği dikkate alınarak bu bedele karar vermek gerekmiş, davacı tarafça icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ise de; taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi olmadığı, alacağın likit olmayıp yargılama ile belirlendiği dikkate alınarak koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddi gerekmiştir.
Davaya konu —— plakalı araca yönelik talep bakımından dava dilekçesi ekinde sunulan araç çekme tutanağında aracın site yönetim kararı ile esnafın çalışmasına engel oluşturduğu iddiasıyla davacıya ait otoparka çekildiği, davaya konu aracın davacı tarafça işletilen otoparkta, araç malikinin rızası dışında saklanmış olması karşısında, borcun kaynakları bakımından taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği gibi davacı yedieminin zararı; araç malikinin hukuka aykırı ve kusurlu eylemi sonucu da doğmamıştır. Yine, aracın otoparkta saklanmasının davalı yönünden bir sebepsiz zenginleşme oluşturmadığı da duraksamadan uzaktır. Hâl böyle olunca; taraflar arasında hukuki bağ bulunmadığından, davalının otopark ücretinden sorumlu olmadığının ve aracın bedelsiz olarak davacıya iadesinin kabulü gerekeceğinden fazlaya ilişkin talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir——
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-Davalının ———- asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu tutar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Şartları oluşmadığından tarafların icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 590,89‬-TL harcın mahsubu ile artan 531,59‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti———— haklılık oranına göre 17,17-TL’sinin davalı tarafından, 1.302,83-TL’sinin davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 104‬,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 958,40-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 12,46-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 450,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.122,50-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal ————– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30.11.2021