Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/438 E. 2022/25 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/438 Esas
KARAR NO : 2022/25 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ——— işyerinde perakende satış sözleşmesi düzenlemeden, mühür fekki ile kesilen — numaralı elektrik hattında kaçak elektrik kullandığı, davalı hakkında tutulan davaya konu tutanaklar ve tespitlerin; — tüketimi tespit tutanağı,— tüketimi tespit tutanağı ile 31.501,55.-TL fatura tahakkuk ettirildiği, —- tespit tutanağı ile 14.135,30.-TL fatura tahakkuk ettirildiği, davalının — sicil numaralı tacir olduğu, davalının —- göre kaçak elektrik kullandığının kesin olduğu, ayrıca davalının T.C.K. 163/3 maddesinde yazılı Karşılıksız Yararlanma suçunu işlediğini, davalının kullandığı elektrik bedelinin 45.636,85.- TL ve gecikme zammının ise 2.380,44.-TL olduğu, dava konusu alacağın ödenmemesi üzerine davalı hakkında —- dosyası ile icra takibine başlandığı, davalının borcun tamamına itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğu belirtilmiş ve icra takibinin devamına karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı,—. sayılı dosyasına yaptığı itirazda ise, şirketin Konkordato sürecinde olduğunu, bu sebeple İcra Hukukundan kaynaklanan hiçbir işlemin yapılamayacağı savunması öne sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kaçak elektrik alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalının — sözleşmesi bulunmaksızın — kullandığını, davalı hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, kaçak elektrik alacağının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- İcra dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, —– Esas sayılı dosyasından komiser atanmasına ilişkin tedbir kararı ve son duruşma tutanağı celp edilmiş, —- —– sayılı dosyası —– üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmış, celp edilmiş, — raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
08/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle,”…1. Aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli —- tespit tutanaklarına göre;—- olmaksızın kullanıldığı, hem de mühürlenmiş— yapılarak kullanıldığı ve her iki durumun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesi gerektiği kesin olarak anlaşılmış olmaktadır. 2. İlgili Yönetmelik hükümlerine göre, kaçak elektrik kullanımı tespiti halinde kullanım yerinin elektriğinin kesilerek,—– suç duyurusunda bulunulması gerektiği halde dava dosyasında,—– tespitlerinden sonra —– bulunulduğu gösteren herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. 3. Kaçak elektrik tüketimi miktarı hesabında Yönetmeliğin ilgili hükümleri doğrultusunda—- kullanılabileceği, keza davacı tarafından yapılan kaçak —-hesabında da tüketimi doğru kaydetmiş —– değerlerinin kullanıldığı, bu yöntemle yapılan hesaplama sonucunda, icra takibine konu —- ilişkin kaçak —- tutanağa—- hesaplanmıştır. 4. Yönetmeliğin kaçak elektrik tüketimi hesabında tüketimin yapıldığı varsayılan dönem birim fiyatlarının kullanılması gerektiği yönündeki hükmü gereği, —- kaçak elektrik miktarı için —- tutanağa istinaden— — Hesaplanmıştır. 5.Sonuç olarak; Yargıtay kararları uyarınca aksi kanıtlanmadıkça— göre, ilgili —- sözleşmesiz kayıtsız — mühür fekki yapılarak —- kullanıldığı ve bunun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirildiği açıkça anlaşılmakla, davacı — olduğu davada, davalı — itibariyle — talep edebileceği ve davalının dava konusu –. sayılı icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— incelenmesinde; davacının — tarihinde 45.636,85 TL kaçak elektrik bedeli ve ferileri yönünden icra takibine geçtiği, davalının yasal süresi içerisinde — Esas sayılı dosyasında konkordato taleplerinin bulunduğu, gerek konkordato geçici mühleti içinde, gerekse de konkordato kesin mühleti içinde, müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapılmasının mahkeme kararı ile önlendiği gerekçesi ile takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, davanın 1 yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı hakkında — sayılı dosyasında— tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, –geçici mühlet kararının 2 ay daha uzatıldığı, — tarihli celsede de 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiği yanlar arasında çekişmesizdir.
Uyuşmazlık, davalı hakkında verilen konkordato geçici ve kesin mühlet kararlarının takibe etkisi ile davalı hakkında takip yapılmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Konkordatoya ilişkin hükümler İİK’nun 285. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, Geçici mühletin sonuçları, ilanı ve bildirimi başlıklı İİK’nun 288. Maddesine göre; (Değişik madde: 28.02.2018-7101 S.K./16. Md); “Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur.”
Kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları başlıklı İİK’nun 294. Maddesine göre (Değişik madde: 28.02.2018-7101 S.K./22. md); “Mühlet içinde borçlu — sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı — getirilmiştir.
Somut davada, borçlu şirket aleyhine başlatılan takip tarihinin —– Esas sayılı dosyasında davalı şirket hakkında—– süre ile geçici mühlet kararı verildiği, —- tarihli celsede geçici mühlet kararının 2 ay daha uzatıldığı, —–tarihli celsede de 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiği bu haliyle takip tarihinin mahkeme mühlet kararından daha sonra olduğu, takibin konkordato geçici mühlet süresi içinde başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda İİK 288. maddesi hükümleri uyarınca verilen geçici mühlet kararı sebebiyle uygulanması gereken İİK’nun 294. maddesine göre borçlu hakkında takip başlatılamayacağı ve alacaklı tarafından başlatılan takip alacağının İİK’nun 206. maddesinde belirtilen nitelikte alacaklardan da olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından konkordato mühlet süresi içerisinde takip başlatılması sebebiyle usulüne uygun bir takip bulunmadığı anlaşılmakla İİK 294. maddesine göre mühlet içinde hiç bir takip işlemi yapılamayacağından HMK 114/2, 115/2 maddeleri gereğince davanın özel dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.—-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İİK 294. maddesine göre mühlet içinde hiç bir takip işlemi yapılamayacağından HMK 114/2, 115/2 maddeleri gereğince davanın özel dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 585,34-TL harcın mahsubu ile artan 504,64-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-. 7/1 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.