Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/428 E. 2023/914 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/428 Esas
KARAR NO:2023/914
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/09/2019
KARAR TARİHİ: 23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- tarihinde ——– önünde arkadaşı —- birlikte yolun karşısına geçmekte iken davalı —-sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın çarpması sonucu ağır derecede yaralandığını, hareket kabiliyetinin oldukça zayıfladığını ve görme kaybına uğradığını, bunun üzerine bir süre ———- tedavi olduğunu ve daha sonra tedavisine evde devam edildiğini, evde tedavi sırasında kazaya bağlı olarak görme kaybı oluştuğunu ve yapılan tetkikler ve incelemeler sonucu müvekkilinin gözünden ameliyat olması gerektiğine karar verilerek —- sevki yapıldığını, müvekkili adına —- tarihinde kazaya konu ———- plakalı aracın —- sigortası kapsamında tedavi giderleri, kalıcı sakatlık ve çalışamama, teşhis ve tedavi masrafları ile refakatçi giderleri, hukuksal koruma ve diğer tüm teminatların giderilmesi için davalı ——– başvurulduğunu ancak herhangi bir netice alınmadığını, kaza nedeniyle müvekkilinin görme dahil fiziksel birçok fonksiyonunu kaybettiğini veya fonksiyonlarında azalma olduğunu hatta ihtiyaçlarını bile tek başına karşılayamadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte 1.000,00 TL maddi tazminat ve 75.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacının talebinin konusunun trafik kazasından kaynaklanan 6098 sayılı TBK md. 54 gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle ——– maddi tazminat istemine ilişkin olduğunu, 6098 Sayılı TBK’nın 50. maddesi hükmü uyarınca, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğunu, haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesinin zorunlu olduğunu, davacı tarafından genel şartlara uygun geçerli bir rapor sunulmadığını, yasal mevzuata göre başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için, gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesinin ve ödeme süresi dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olmasının gerektiğini, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, davacı yayanın kazanın meydana gelmesine asli kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin manevi tazminat sorumluluğu bulunmadığını, davacının manevi tazminat taleplerinin haksız ve hukuku aykırı olduğunu, bu nedenle HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın usulden reddine, adil bir yargılamanın yapılması için maluliyet raporu alınmasına, her halükarda maluliyet tazminatı hesabının —— ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasına, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için kusur bilirkişi raporu alınmasına, davacının geçici iş görmezlik taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, trafik sigortasını yapan şirkete açılacak tazminat davasına bakmaya görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, çünkü sigorta şirketinin sorumluluğunun ticari bir işten kaynaklandığını, kazada kusurlu tarafın davacı olduğunu, kaza sonrası ——–Soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını ve bu dosyadaki bilirkişi raporunda müvekkilinin “tali kusurlu”, davacının ise “asli kusurlu” olduğunun belirtildiğini, soruşturma sonucunda ——– sayılı dosyası ile müvekkilinin yargılanmasına başlandığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, 23/06/2017 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, davalıların TBK, KTK ve sigorta poliçesi gereğince oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının maddi ve manevi zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dosyanın safahatı incelendiğinde; ———- sayılı ikinci görevsizlik kararı ile de ———-Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmiş olmakla mahkememizin işbu esasa kaydının yapıldığı görülmüştür.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davacının adli yardım talebi kabul edilmiş, ———- soruşturma sayılı dosyası ile ——-sayılı dosyasının uyap üzerinden celp edilmiş, dava konusu sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, ——–davacının gelir bilgisi celp edilmiş, ——davacının gelir durumu ve ödeme bilgisi celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, —– tarihli ——- raporu alınmış, 26.06.2023 tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.———- 16.01.2023 tarihli ———- raporunda özetle, “…Mevcut belgelere göre; —– doğumlu ———- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre, Görme Sistemi, Görme Sistemi Yetersizlik Oranına göre; 1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %12 (yüzdeoniki) olduğu, 2. İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, 3. Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi heyetinin 26.06.2023 tarihli raporunda özetle, “…KUSUR TESPİTİ BAKIMINDAN : Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir Bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında; Yayalar ——- ve —– % 75 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU oldukları, —– plaka sayılı araç sürücüsü —- olduğu, % 25 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu, Dava konusu kazada aracın maliki/ işleteni yönünden davacı açısından KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk hususunun Sn.
Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu,

TEDAVİ GİDERLERİ BAKIMINDAN:Davacının 23.06.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı olan tedavi giderlerinin: Acil tedavisinin yapıldığı ———- Hastanesindeki giderlerinin —– karşılanmış olduğu, Daha sonra devam eden sağlık olaylarında, yapılan ameliyat ve buna bağlı muayene, tetkik gibi
giderlerin SUT dışında kalan 23.288,34 TL olduğu, Bakıcı gideri yönünden 1.777,50 TL lik bir zararı oluştuğu hesaplanmıştır. Davacının SUT dışında kalan toplam 25.065,84 TL tutarındaki tedavi giderinin sorumluluğu davalı araç sürücüsü (kusuru oranında) ile aracın sigorta şirketindedir.

CİSMANİ ZARARLAR TESPİTİ BAKIMINDAN:
—— Tarihinden meydana gelen trafik kazası sonucu cismani zarar gördüğü bildirilen davacı ———tarafından davalılar aleyhine olarak açılan iş bu davada :
1) Davacı ——— (6) Aylık Geçici, İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 1.906,13 TL,
2) Davacı ———- % 12Oranındaki Sürekli İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 79.961,95 TL,
3) Davacı —–(1) Aylık Geçici Bakıcı Gideri Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 444,38 TL,
4) Davacı ——- Tedavi Gideri Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı + 5.822,09 TL, 5) Davacı ——– 23.06.2017 Tarihli Trafik Kazası Sebebiyle Maddi Zararları Toplamı = 88.134,54-TL, Hukuki durumun değerlendirmesi ve delillerin taktiri Sayın Mahkemeye olmak üzere…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin 25/07/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 88.134,54-TL’ye arttırdığını, buna ilişkin harcı ikmal ettiği görülmüştür.2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.Somut olayda, davacı 23/06/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, 23/06/2017 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve ——— raporuna istinaden %12 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, sürekli bakıma muhtaç olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay geçici bakıcı ihtiyacı olabileceğinin belirtildiği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı——– asli ve %75 oranında, davalı —–plakalı araç sürücüsünün tali ve %25 oranında kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporlarının kusur oranlarının tespiti yönünden denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu, davalıların ——– plakalı araç sürücüsünün kusuru olan %25 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, 26/06/2023 tarihli bilirkişi raporunun aktüerya ve tedavi giderleri yönünden hesaplamalarının güncel ———uygun ve denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alındığı, her ne kadar dava konusu aracın kullanım amacı kamyonet ise de aracın ticari faaliyette kullanıldığına ilişkin dosya kapsamında delil olmadığından davacının yasal faiz talep edebileceği anlaşılmış, anılan gerekçelerle davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.906,13 TL geçici iş göremezlik, 79.961,95 TL sürekli iş göremezlik, 5.822,09 TL tedavi gideri ile 444,38-TL geçici bakıcı gideri taleplerinin davalı Sezer Bolat yönünden kaza tarihi olan 23/06/2017 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden 09/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Manevi tazminat talebi yönünden;Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———— gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.———–Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 18.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——— alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin———kapsamında manevi tazminattan sorumluluğu bulunmadığından davanın sigorta şirketi yönünden esastan reddine arar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 1.906,13 TL geçici iş göremezlik, 79.961,95 TL sürekli iş göremezlik, 5.822,09 TL tedavi gideri ile 444,38-TL geçici bakıcı gideri taleplerinin davalı ———- yönünden kaza tarihi olan 23/06/2017 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden 09/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden;
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 18.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——– alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davalı sigorta şirketi yönünden davacının manevi tazminat talebinin esastan REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar harcı 7.284,21-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 170,00-TL (tebligat ve müzekkere gideri) yargılama giderinin 111,12-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin; 862,83-TL davalılardan müştereken ve müteselsilen, 457,17-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Adli yardım kapsamında yapılan 218,05-TL tebligat ve müzekkere gideri, 6.000,00-TL bilirkişi ücreti, 2.810,00-TL Adli Tıp Fatura ücreti olmak üzere toplam 9.028,05‬-TL yargılama giderinin; 5.901,28-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 3.126,77-TL’sinin davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Maddi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10. maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat talebi yönünden davanın reddedilen kısmı için davalı ———-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı—– verilmesine,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2023