Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2021/996 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/424 Esas
KARAR NO: 2021/996
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21.09.2020
KARAR TARİHİ: 02.11.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı firma ile davalı firma arasında —- kapsamında projesi hazırlanması, onaylanması, raporlamaların yapılması ve kapanış aşamasına kadarki sürecin takip edilmesi için sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı firma —- isimli projeyi hazırladığı, başvurusunun yapıldığı, sunulan projenin — numaralı destek karar yazısı ile onaylandığı, —- peşin geri kalan tutarın ise projenin onaylanması — içinde ödeneceği kararlaştırıldığı, proje onaylandıktan sonra—- görüleceği üzere davacı şirketin talep ettiği bilgi ve belgelerin —- bitimine kadar davacı şirkete ulaştırılması gerekmekteyken bilgi ve belgeler davacı şirkete ulaştırılmamış aynı zamanda sözleşmedeki bu şartlara rağmen —-tarihinden önce değiştirildiği, davacı şirkete yeni şifrelerin verilmediği, —-yararlanıcının yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceği ve alacakların muaccel hale geleceğinin belirtildiği, açıklanan nedenlerle yükümlülüklerin yerine getirilmediğinden haklı sebeplerle sözleşme feshedilmiş olduğu, alacakların muaccel hale geldiği, sözleşme gereği ödenmesi gereken—- ödenmediği, sözleşme gereği davalının ödemesi gereken bakiye miktar —-ihtarname ile ödenmesinin istenildiği, davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; davanızın kabulü ile — dosyasındaki alacak miktarı üzerinden takibe yapılan itirazın iptalini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı aleyhine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesiNnin ve delil listesi hmk’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığı, yetki itirazlarının bulunduğu, davalı şirket ile davacı şirket arasında —- kapsamında projenin hazırlanması, onaylanması, raporlamaların yapılması ve kapanış aşamasına kadarki sürecin takip edilmesi bakımından —– çerçevesinde davacı şirket; gerekli analizlerin yapılması, firma menfaatleri ön planda tutularak destek planlanması ve organizasyonun yapılması, proje ile ilgili başvuru dosyası evraklarının hazırlanması, proje hazırlanması, sunulması ve onaylanma sürecinin takip edilerek sonuçlandırılması, raporlama yapılması, destek sürecinin sonlandırılması yükümlülüğü altına girmiş olup özetle taraflar anılan —- davacı şirketin davalı şirkete söz konusu —- başından sonuna kadar tüm süreçleri bakımından gerekli desteği sağlaması amacıyla akdettiği, yine anılan sözleşme ile davalı şirket ise davacı şirketin yukarıda sayılan yükümlülüklerinin yerine getirilmesi karşısında —- proje onaylandıktan sonra ödenmek üzere —-desteğin—— tarafından müvekkil şirket hesabına geçmesinden sonra ödenmek üzere—- tarafından anılan proje kapsamında onaylanan tutarın — davacı şirkete ödenmesinin kararlaştırıldığı, anılan sözleşmenin imzalanması akabinde davalı şirkete bahse konu projenin yürütülmesi bakımından verilen danışmanlık hizmeti kapsamında, davacı şirket tarafından davalı şirkete —- onay gelmeden önce proje hazırlıklarına başlanmaması yönünde tavsiyelerde bulunulduğu, somut durum ve koşulların gerektirdiği takdirde projenin ertelenmesi için —- başvuruda bulunulacağının belirtildiği, davalı şirketçe de bu doğrultuda hareket edildiği, projeye yönelik olarak herhangi bir hazırlık yapılmadığı, yine davacı şirketin bu beyanlarına istinaden davalı şirketin projenin onaydan itibaren kalan 3 aylık süre içerisinde projeyi tamamlamasının mümkün olmadığı davacı şirkete defalarca bildirildiği, davacı şirket tarafından ise proje başlangıç süresinin ertelenmesi için gerekli başvuruların yapılacağı belirtilmiş olmasına rağmen bu başvuru sürekli olarak ertelenmiş sonrasında da davalı şirkete sözleşmenini feshetmek istenildiğinin mail yoluyla bildirildiği, davalı şirketin hiçbir suretle beklemediği bir anda, zira davacı şirket tarafından halihazırda sözleşme hükümlerine uygun olarak gerekli işlemlerin yürütüldüğü ve yürütüleceği yönünde beyanlarda bulunulmaya devam edilirken, davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesine yönelik irade beyanı ile taraflar arasındaki güven ilişkisi davacının kusuru ile geri dönülemeyecek şekilde zedelendiği, bu nedenle davalı şirket bahsedilen proje evrak ve detaylarının bulunduğu sistem olan—- —değiştirerek yeni şifreyi davacı tarafa iletmediği, davacı şirket taraflar arasındaki —-gereğince üstlendiği yükümlülüklere tümüyle aykırılık teşkil eden davranışlar sergilemiş ve davalı şirketin hiçbir kusuru bulunmamasına rağmen sözleşmeyi feshetmiş olmasına rağmen, sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirmişcesine sözleşme ile kararlaştırılan bedellerin tümünün kendisine ödenmesi yönünde fatura tanzim ederek davalı şirkete gönderdiği, davacı şirket tarafından bu suretle tanzim edilen —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gönderildiği, davacı şirket tarafından hiçbir şekilde hak edilmemiş olan bedellere ilişkin bu faturalar tarafımızca —–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiği, davacı şirketin proje sürecinin devamında görev almayacağından sözleşme ile —- düzenlenen komisyon tutarına hak kazanamayacağı, işbu husus sözleşme hükümleri kapsamında sabit olduğu, kabul manasına gelmemekle birlikte davacı taraf alacağını ispat etmek zorunda olduğu, açıklanan nedenlerle; şartları oluşmayan, haksız ve hukuka aykırı davanın ve davacı tarafın tüm taleplerinin reddini, davacı taraf aleyhine %20’ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,—– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,— takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının — borçlusunun —olduğu; takibin — işlemiş faiz toplam —- toplam alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —- tarihinde icra müdürlüğün dosyasındaki asıl alacağa, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın — tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, —-asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın niteliği gereği taraflar arasında kurulan ——- olarak kararlaştırıldığı, bu sözleşme ile tarafların bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda sadece —– Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı göz önünde bulundurularak mahkememizin davaya bakmada yetkili olmadığı ve uyuşmazlığın —– Asliye Ticaret Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğinden, mahkememizin yetkisizliğine yönelik aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanca yapılan yetki itirazının HMK. 17. maddesi gereğince kabulü ile, Mahkememizin yetkisiz olduğunun ve yetkili mahkemenin —-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili —- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02.11.2021