Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/422 E. 2021/1158 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/422 Esas
KARAR NO : 2021/1158

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ——– müvekkil banka arasında imzalanan— Sözleşmesine istinaden söz konusu borçlu firmaya kredi kullandırıldığı ,aynı zamanda şirket yetkilisi ve ortağı olan davalı .—– iş bu Kredi Genel Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, imzalanan krediden kaynaklanan borcun borçlular tarafından ödenmemesi üzerine, borçlulara—- keşide edilerek borcun ödenmesi ihtar edildiği, ihtarnameye rağmen borcu ödenmemesi üzerine—–kapsamında İcra takibi başlatıldığı, borçlu- kefil tarafından 25.02.2020 tarihinde borca, faize ve ferilerine, yetkiye itiraz edildiği ,tarafımızca öncelikle dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yapılmış olup; toplantı tutanağı aslı ekte Mahkemenize sunulduğu ,davalı borçlu tarafından yapılan itirazların tümünün yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde haksızlığı ortaya çıktığı, davalı tüm bu itirazları, takibi sürüncemede bırakarak; borcu ödemekten kaçınmak amacıyla yapıldığı, yukarıda yer alan Yargıtay kararında da belirtildiği üzere HMK madde— Genel Sözleşmesini müşterek ve müteselsil Kefil sıfatı ile imzalayan kişiler hakkında da uygulandığı, Müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan davalılar, tacir olmasa bile, tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6102 Sayılı TTK’nun 7.maddesinde öngörülen teselsül karinesi gereğince kefiller yönünden de bağlayıcı olacağı Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması gereği olduğu zira Kredi Genel Sözleşmesinin 19. Maddesinde davalı borçlu —- Mahkemelerinin yetkili olacağı hususu belirlendiği, bu nedenle borçlu davalılar tarafından —-yapılan Yetki İtirazının Reddine, akabinde Bilirkişiler tarafından yapılacak inceleme neticesinde alacağımızın tespitine ve davanın kabul edilerek İtirazın iptaline, ayrıca söz konusu kredi “— Ticari Kredi olduğu, bu kapsamda ekte Mahkemenize de sunulan —-arasında imzalanan Protokol gereği — tarafından borçlunun Bankamıza olan riskinin — ödenen tutarı kadarını borçludan —adına rucü etme hakkına sahip olduğunu, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile; yukarıda arz ve izah edilen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle; öncelikle Yetki İtirazının Reddini talep ettiği itirazın iptaline, haksız itiraz nedeniyle icra inkâr tazminatına, muhakeme harç ve masraflarıyla ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA :Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; Huzurda ikame eylenen davada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu genel yetki kurallarını düzenleyen 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme ,davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğu, yukarıda açık adresler bölümünde yer alan adreste ikamet ettiği bu durumda —— İcra Mahkemeleri ile icra daireleri ile mahkemeleri değil, — Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, oysa davanın —Ticaret mahkemesinde görüldüğü, arz ve izah edilen nedenle esasa dair itiraz ve beyan hakları saklı kalmak kaydı ile süresinde mahkemenize beyan ettikleri yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini mahkemeniz aksi kanaatte ise davaya beyan ve cevaplarını hazırlamaları için ek süre verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,— —-esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
——–esas sayılı icra dosyasının fiziken dosyaya celp edilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;13.01.2020 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının … borçlularının — alacağa işleyen faiz olarak toplam 308.878,71-TL ilişkin ilamsız takip yoluyla yapılan haciz olduğu, ödeme emrinin borçluya 25.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 25/02/2020 tarihinde müdürlüğün dosyasındaki takip konusu yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın 18.09.2020 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 308.878,71-TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın mahkememizce resen seçilen Mali müşavir bilirkişi — ediliği, bilirkişi tarafından 19.06.2021 tarihinde düzenlenen raporda özetle; davacı .—- tarihinde —- limitli Kredi Genel Sözleşmelerinin akdedildiği davacı —- arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmeleri uyarınca, —– nakit kredilerin kullandırıldığı ,davacı .— tarihinde, — Protokolü’nün imzalandığı ve dava dışı şirketin kredi borçlarının, —– numaralı taksitli ödeme planına bağlandığı, dava dışı —-numaralı taksitli ticari yapılandırma kredisine ait ilk üç taksitin, ödeme planında belirtilen, —– ödenmemesi sebebiyle, taksitli ticari yapılandırma kredisinin, davacı banka tarafından, ——- yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide Edildiği, ihtarnamenin tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine, davacı banka vekili tarafından,—- tarihinde, dava dışı – asıl borçlu —— davalı – müteselsil kefil … aleyhine ilamsız icra takibinin başlatıldığı, borçluların,— ferilerine” itiraz ettiğinden;—- esas sayılı dosyası ile ilgili, takibin durdurulmasına karar verdiği, icra takibinin durması üzerine davacı vekili tarafından, 18.09.2020 tarihinde Huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı, davacı …—- tarihi itibariyle, davalı müteselsil kefil ..—- taksitli ticari yapılandırma kredisinden kaynaklanmış, ———–alacağının Olduğu, davacının hesaplanan alacağının, imzalanan Kredi Genel Sözleşmesi’nin kapsamına uygun olduğu ve Banka kayıtlarının incelenmesi suretiyle tespit edildiği, dava dışı – asıl borçlu ———-,—- Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına —- Kurumlarına Sağlanan Hazine desteğine İlişkin —–kararının 6. maddesinin 1. Bendine göre, “temerrüt sonrası takip işlemleri kredi verenlerce yürütülür” ve aynı maddenin 6. Bendine göre, “temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilat, tazmin edilen kefalet oranında—- aktarılır.” düzenlemeleri mevcut olduğundan, hesaplamalarda, kredi borcuna mahsup edilmemesinin gerekmekte olduğu, tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. Maddesi Uyarınca; takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmi tahsilatların öncelikle faiz ve borcun ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla, 298.381,45 TL asıl alacak tutarına, yıllık % 28,60 faiz oranı üzerinden, takip tarihinden itibaren asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle, takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceğine dair kanaatini içerir rapor tanzim edildiği görülmüş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora itiraz edilmemiş, alınan rapor mahkememiz denetimine elverişli ve dosya kapsamına uygun görülmekle hükme esas alınmış ve karar verilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı Banka ile dava dışı borçlu—- tutarında — Sözleşmesi düzenlendiği davalı ..—— anılan sözleşmede sözleşme tutarı üzerinden olmak üzere toplam 1.400.000,00- TL tutarında müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğu, davacı bankanın kat ihtarnamesinin davalıya 02.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname gereğince davalının 04.12.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, hesap kat tarihi itibariyle İcra Takip tarihi itibariyle, davacı bankanın, taksitli ticari kredi alacağından dolayı davalıdan, 298.381,45-TL asıl alacak, 9.262,02-TL işlemiş faiz toplamı, 403,10-TL işlemiş faiz toplamının %5 BSMV.si ve 772,14-TL noter masrafı olmak üzere toplam 308.878,71-TL üzerinden iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiş, ayrıca alacaklı likid olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının —- dosyasına yapmış oldukları itirazının iptali ile takibin 298.381,45-TL asıl alacak, 9.262,02-TL işlemiş faiz toplamı, 403,10-TL işlemiş faiz toplamının %5 —- ve 772,14-TL noter masrafı olmak üzere toplam 308.878,71-TL üzerinden iptali ile takibin aynen devamına,
-Hükmedilen asıl alacağın (298.381,45-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 21.099,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —-arabuluculuk dosyası gereği) 1.320,00 TL’sinin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 105-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 905-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —— esaslara göre belirlenen 30.071,51-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
.