Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/410 E. 2022/248 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/410 Esas
KARAR NO : 2022/248

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından davalı —-tutarında fatura düzenlendiğini, buna mukabil davalı yan tarafından— yapıldığını, davalı yanın cari hesap —olduğunu, — davalı yan tarafından 104.803,78 TL tutarında — bakiye borçtan kabullerinde olan —ödemesinin düşülmesi ile davacı yanın davalı yandan 112.938,22 TL alacaklı olduğunu, davalı yan tarafından bu tutarın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı yanın kötü niyetli itirazı ile takibinin
durdurulduğunu belirterek davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davalı yana herhangi bir fatura ve sevk irsaliyesinin tebliğ edilmediğini, davacı yan tarafından, bahse konu faturalara istinaden mal ve hizmet tedarikinde bulunulmadığını, mal teslimatlarının gerçekleşmediğini, bahse konu irsaliyelerde ismi geçen kişilerin sorgulanmasının gerektiğini ve kişilerin davalı yan bünyesinde çalışmadığını belirterek davanın reddine, davacının icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, — üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—- bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı tarafından incelemeye- sunulan —-defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan incelmeye gelmemiş, ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Takdir
Sayın Mahkemenize aittir. Tarafımızdan incelenen davacı yanın ticari defterlerinde; Davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibarıyla — alacaklı olduğu, tarafımızdan görülmüştür. Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların teslim alan kısımlarında imza olmadığı, Tüm faturaların aylık olarak ——- sınırı üzerinde kaldığı, dosyada davalı yana ait — mevcut olduğu, — davacı yan tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı yan tarafından kayıt altına alındığın tarafımızdan görüldüğü—- faturalarında davalı yan tarafından kayıt altına alındığı, fakat yukarıda —-faturanın davalı yan tarafından bildiriminin yapılmadığının tarafımızdan görüldüğü, Davacı yanın — davalı yan tarafından bildirimi yapılmadığı anlaşılan — düşülmesi ile davacı yanın takip tarihi itibarıyla alacağının —tarafımızdan tespit edilmiştir. Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan — alacaklı olduğu, (bu alacağı oluşturan faturaların davalı yan tarafından — bildiriminin yapıldığı, Davalı yan tarafından bildirimi yapılan faturalar için, davalı yanın kendi ticari defterlerinde de kayıt altına alındığı kanaatine varılabileceği. Diğer bir ifade ile davalı yanın da takip tarihi itibarıyla davacı yana 120.301,40 TL tutarında borçlu olduğu,) Davacı yanın ticari defterleri, davalı yanın— dosyaya sunulu belgeler incelendiğinde davacı yanın davalı yandan 120.301,40 TL alacağını ispatladığı, fatura muhteviyatındaki taşıma hizmeti ifa edilirken davalı yan tarafından 104.803,78 TL tutarında — ödeme yapıldığının ve bu ödemenin ticari defterlere yansımadığının, davacı yanın kabulünde olduğu, davacı yanın kabulünde olan davalı yanın mazot ödemesinin mahsubu sonucu davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan — alacağının (—
Davacı yanın 15.497,62 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.1) istinaden icra takip tarihi olan; 20.02.2020 tarihinden itibaren yıllık % 9 oranlarda yasal faiz talep edebileceği (talep yasal faiz), Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.06/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…Kök raporumuzdan sonra davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen ama davalı yanın kayıtlarında yer almayan 80.417,00 TL tutarlı faturaların taşıma irsaliyelerinin dosyaya sunulduğu, Sunulu belgeler üzerinde yapılan incelemede, davalı yana ait malların
davacı yan tarafından, davalı yanın müşterilerine teslim edildiğinin tarafımızdan görüldüğü bu noktada, tarafımızdan kök raporda tespit ettiğimiz davacı yanın takip tarihi itibarıyla davalı yandan alacağına (15.497,62 TL) kök raporda davacı yanın alacak hesabından tenzil ettiğimiz, 80.417,00 TL tutarlı faturanın ilave edilmesi gerektiği, Yine kök raporda taraflar arası ihtilaf olmayan —ödemesinin mahsubunun tarafımızdan yapıldığı, fakat davalı yan tarafından düzenlen —– defterlerinde davalı yanın — diğer bir ifade ile ——-davalı yan tarafından faturalandırıldığından 104.803,78 TL’nin düşülmesi halinde bu bedelinin de davacı yanın takip alacağına eklenmesi gerektiği, bu noktada davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibarıyla alacağının 108.433,72 TL olduğu, — Verildiğinde İhtilaf Olmayan—Düzenlenen Fatura —- düşüldüğü için, defterde davalı ödemesi olarak gözüken fatura davacı alacağına eklenmiştir.)) Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 20.02.2020 tarihi itibarıyla alacağının 108.433,72 TL olduğu,
Davacı yanın 108.433,72 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.1) istinaden icra takip tarihi olan; 20.02.2020 tarihinden itibaren yıllık % 9 oranlarda yasal faiz talep edebileceği (talep yasal faiz), Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem
Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat — davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların —- ve kayıtları ile— formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların –yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davalı tarafından –bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip — anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. — Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı, 0/10/2021tarihli ek rapor gereğince davacı tarafça talep edilen alacağın davalı tarafından —ilişkin faturalar — formu ile— bildirilmemiş ise de, dosyaya sunulan taşıma irsaliyeleri ve alınan ek rapor gereğince davacının 06/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda belirtilen alacak miktarı yönünden alacağını ispat ettiği, — mahsubuna ilişkin ek rapor tespitlerinin yerinde olduğu, davacının ek raporda belirtilen tutarı aşan taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 108.433,72-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. — ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı— davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının—- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 108.433,72-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 7.407,11-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.364,02-TL harcın mahsubu ile bakiye –davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan — peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 161,25-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam– haklılık oranına göre 1.174,65-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife — haklılık oranına göre 1.267,35-TL’sinin davalıdan, kalan 52,65-TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —-. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.504,50-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.