Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/407 E. 2022/98 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/407 Esas
KARAR NO: 2022/98
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ : 31/08/2012
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin—– havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, —- ortak olarak kayıt edildiğini, —–müvekkiline tahsis edildiğini,— nolu dairenin tahsis hakkının müvekkiline ait olduğunu, ——olduğunu,—–kesinleşme tarihli karan ile tespit edildiğini, tarafların dava konusu edilen —– ilgili hukuki ve fiili durumu —- ve bu dosya ile birleşen —– dosyası ile birlikte tüm deliller ışığında tartışıldığını,—-sonra davalı tarafın üstün hak olduğu talebi karşısında, dava dosyasının yeniden bilirkişi heyetine gönderildiğini, bilirkişi heyetinin —- dairenin tahsis hakkının müvekkiline ait olduğunun tespit edildiğini, ayrı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan —-ek raporla davacının — nolu —- üstün hak sahibi olma hakkının tespit edildiğini, bu hususun —— kararı ile hüküm altına alındığını, davalı tarafın kararı temyiz etmediğini, davacının üstün hakkının bilincine varmış oldukları kanaatinde olduklarını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemesinin—-. dosyası ile söz konusu daire için dava açtığı, açılan dava kapsamında—- tarihinde KÖK rapor ve daha sonrada iki adet EK rapor alınarak dosya üzerinde Bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, birleşen davanın davalılarından —- tarihli dilekçesinde—- tarihinde ortak olduğunu beyan ettiğini, dosya içindeki —- kayıtlarından alınan belgede davacının —- tarihinde ortak olduğunu, ancak birleşen davadaki diğer davalıların hangi tarihte ortak oldukları belli olmadığını, dolayısı ile davacı veya davalıların hangisinin üstün hak sahibi olduğu konusunda bir tespit yapılamadığını, gelecek tazminat davalarına esas olmak üzere davacının —– tahsis hakkı sahibi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı — davalı — aleyhine müdahelenin men-i ve ecrimisil talepli mahkememizin —-yönünden yargılamanın iadesi talebine ilişkindir.
Davacı, halen ortağı bulunduğu —- tarafından inşa edilen tapunun —— üzerinde inşa edilen binanın —- kendisine tahsis edildiğini, bunun —- kesinleştiğini,——-yevmiye numaralı taahhütnamesi gereğince yargılamanın iadesi ile dava konusu taşınmazın yargılamanın iadesi talep eden aleyhine oluşturulan —–sayılı dosyasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılamanın iadesi talebi sonrasında yapılan yargılama sonucunda;
Mahkememizin—- sayılı ilamı ile; “Davanın KISMEN KABULÜ İLE, —–bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine.——– karar verilmiştir.
Davacı ve davalı vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerine dosya—– gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi sonucunda —-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise KABÜLÜNE, —-davalının MÜDAHELESİNİN MENİNE, b)—–ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde kaldırılmıştır.
—-kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya—- sayılı esasına kaydı yapılmış ve —- ilamı ile; —–Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ——-kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA…” şeklinde karar verilmiştir.
—- yazılan talimat ——– yevmiye sayılı taahhütnamesinin tasdikli birer fotokopi suretleri dosyaya celp edilmiş, —— dosyasının gerekçeli karar ve kesinleşme şerhi —– üzerinden celp edilmiş ve karar verilmiştir.
HMK 374. maddesinde yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebileceği belirtilmiş olup, yargılamanın iadesi sebepleri ise—–sayılmıştır.
Somut dosyada, davacı vekili tarafından sunulan davanın yenilenmesi talepli dava dilekçesinde, Mahkememizin —–Karar sayılı dosyasında verilen kararın HMK 375/1-a,ç,ı bentleri kapsamında değerlendirilerek kaldırılmasını talep etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizin—- sayılı dosyasın davacısı —-Davacı tarafından aktif husumet itirazı kapsamında ileri sürülen —- dosyasının davacısı ise —- Dolayısı ile Mahkememiz dosyası bakımından husumetle ilgili herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. Ayrıca davacı vekili aktif husumet yönünden ileri sürdüğü aynı itirazları, Mahkememizin—–dosyasında incelenmiş ve söz konusu itirazın eldeki dava dosyası davalısı olan— karşı ileri sürülemeyeceği belirtilmiş olup bu değerlendirme ve gerekçeler—— sayılı onama ilamı ile kesinleşmiştir. Başka bir deyişle, davacının ileri sürdüğü aktif husumet itirazı sonradan ortaya çıkmış bir husus değildir. Bu sebeple aktif husumet itirazı kapsamında yargılamanın iadesinin talep edilmesi mümkün değildir.
Yine davacı vekili, sunmuş olduğu davanın yenilenmesi talepli dava dilekçesinde; —- yevmiye numaralı —– tarafından düzenlenen taahhütname ile—- dairenin kendisine tahsis edildiğini —– davalı —- ise —–yılında tahsis kararı verildiğini, taşınmazın daha önce kendisine tahsis edildiğine ilişkin noter belgesine yeni ulaştıklarını bu sebeple dava konusu taşınmazı kendilerine tahsis edilmesini ve bu belge nazara alınarak yargılamanın iadesi talep edilmiş ise de; —-dosyasında—- düzenlenen taahhütnameye ilişkin ——- bilgiler dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. —– bir deyişle, yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın —— olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirildiğinden bahsedilemeyeceği anlaşılmış, davacının yargılamanın iadesi talebinin yerinde olmaması sebebiyle HMK 375 vd maddeleri gereği süre ve esas yönünden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.880,50-TL harcın mahsubu ile artan 1.799,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 8,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ndeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2022