Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/40 E. 2020/371 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/40 Esas
KARAR NO : 2020/371

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin göndermiş olduğu dava dilekçesinde; davacı davalı ——– markalı araçları satın aldığının ve ödemelerini nakden yapıldığının, sözleşme konusu araçlar için davacıyla davalılar arasında————– tarihli protokol yapıldığının ve bu protokole göre, davalılar , satış konusu araçları —— tarihinde davacıya mülkiyeti verip araçları fiilinde teslim edileceğini, yapılan iş bu protokole göre davalılar, protokol konusu araçları mülkiyetini davacıya devredemezlerse, araçların aynı model ve aynı segmentteki piyasa değerlerini davacıya nakit olarak ödeyeceklerini, araçların teslim tarihinden sonra davacı davalıları defalarca şifahen ve telefonla aramasına rağmen, davalılar tarafından araç satışı yapılmadığının ve herhangi bir ödeme yapılmadığının, söz konusu alacak için—– dosya numarası ile başvuru yapıldığının, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığının, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla ; davanın kabul edilerek, bilirkişice tespit edilecek alacağın sözleşme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilinin, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, araç alım satımından kaynaklı alacak davasıdır.
Dava açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan usul hükümleri kapsamında basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra yargılamanın her aşamasında reesen değerlendirilebilecek dava şartları ve özellikle göreve ilişkin hususlar öncelikle incelenmiştir.
Tarafların gerçek kişi olması sebebiyle tacir olup olmadıkları ve tacir değillerse bile faaliyetlerinin esnaf faaliyeti sınırını aşıp aşmadığı hususundaki bilgiler ticaret sicil müdürlüğünden ve vergi dairesinden celp edilmiş ve taraflarca sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Celp edilen—– kayıtlarında tarafların gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, davacının mal alım satım toplamının VUK. 177. Maddesinde belirtilen sınırın altında kaldığı, işletme esasına göre defter tuttuğu,—- bilanço esasına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın araç alım satım ilişkisinden doğduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın mutlak ticari dava olmadığı ve görevli mahkemenin belirlenmesinde genel hükümlerin uygulanması gerektiği, 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerektiği, tüm dosya kapsamı, sunulan dilekçeler, toplanan deliller doğrultusunda; taraflar arasında araç alım satımı olduğuna dair ilişki kapsamında, uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi ——yazılan yazılara verilen cevaplarda davacı … ve davalı …’ın tacir olmadığı anlaşılmakla; nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı dolayısıyla HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Görevli mahkemenin ——olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli ——— Hukuk Mahkemesi’ne Gönderilmesine,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; davacı vekili ve —– yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..