Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2023/938 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/391 ESAS
KARAR NO:2023/938
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08.09.2020
KARAR TARİHİ:28.11.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 01.04.2016 tarihli çerçeve sözleşmesi imzalandığını ve bu çerçeve sözleşmesi ile müvekkili şirket tarafından davalının talebi halinde davalıya mal satılması hususunun anlaşıldığını, müvekkili şirketin sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlüğünü eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, ancak davalının sözleşme nedeniyle doğmuş cari hesap ilişkisinden kaynaklı borcunu müvekkiline ödemediğini, eksik ödeme yapıldığını, bu nedenle davalı aleyhine ——-sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalını yetki itirazı üzerine —– gönderildiğini ve —- sayılı dosyasına kaydının yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı kalmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirketin 01.04.2016 tarihinde çerçeve sözleşmesi imzalandığını, sözleşme çerçevesinde davacıdan mikser, elektrik süpürgesi ve su ısıtıcısı alındığını, satın alınan malların ödeme tarihlerinin ——- yılı içerisinde olduğunu, teslimi yapılacak mallar için —— tarihli resmi gazete ile yürürlüğe girdiğini, bu nedenle müvekkilinin borcunun doğmadığını, özel koşulların sözleşmenin “ödeme koşulları” başlıklı maddesinde yer alan ödeme vadelerinden teslim tarihlerinin üzerinden 75+7 gün geçtikten sonraki ilk çarşamba günü olduğunu, ödemelerin—– yılı içerisinde yapılması konusunda anlaşıldığını, anlaşmanın ardından —- tarihinde —— oranlarında çeşitli değişiklikler yaptığını ve bunun sonucunda özellikle elektronik aletlerin fiyatlarında düşüler yaşandığını, sözleşme konusu malların da içinde olduğu çeşitli malların — %0’a indirilmesi hususunda —- tarihli kararı sonucunda sipariş edilen malların—- oranın %0 ‘a indirildiğini, bunun sonucunda müvekkil şirket tarafından satın alına mallar için —- ödemesi yapılmadığını, alınan —– kararı uyarınca müvekkilinin ———-ödememesi gerektiğini, müvekkilinin haksız ve dayanaksız bir şekilde zarara uğratılmasına ve davacının haksız kazanç sağlanması sonucu sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu, ticari işletmesinin bir işinen kaynaklı fatura tebliğ alan kişinin faturaya dair itirazları var ise faturaya 8 gün içinde itiraz etmek zorunda olduğunu, aksi halde itiraz edilmeyen faturanın içeriğinin kabul edilmiş olacağını, işbu sebeple faturanın içeriğinin kesinleştiğini, müvekkili şirketin ——– indirimi kaynaklı olarak iade faturalarını davacı şirket adına keserek tebliğ ettiğini, davacının kararnamenin resmi gazetede yayınlanmasına rağmen işbu bedeli müvekkilinden istediğini, davacının kötü niyetle icra takibine giriştiğinin açık olduğunu beyanla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya mal satılıp teslim edildiğini, ancak davalının cari hesaptan kaynaklı borcunu ödemediğini, cari hesap alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; mağazalarında satmak için davacıdan 9000 adetin üzerinde küçük ev aletleri aldıklarını, teslim tarihinden önce, satışa konu mallarla ilgili 03/02/2017’de —- indirimi geldiğini, – —–%0’a düştüğünü, buna rağmen davacının —– tahsil etmeye çalıştığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– sayılı İcra Dosyası UYAP üzerinden dosya içerisine alınıp incelenmiş, —- tarafların —– kayıtları celp edimiş, —— tarafların ticari sicil kayıtları dosya arasına alınmış, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Taraflar arasında kurulan sözleşmeler kapsamında davacı tarafından davalıya mal teslimi yapıldığı hususu ihtilafsız olmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile taraflar arasında kurulan özel koşullar sözleşmesi kapsamında satış sözleşmesine konu malların teslim tarihleri ve ödeme tarihleri dikkate alındığında, ötv indirimine tabi olup olmadığı, davalının iade faturalarının davalıya tebliğ edilmesi sonrasında süresi içerisinde itiraz edilmemesi hususunun alacağa etkisinin olup olmadığı bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar/kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.——-sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde; takibin alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, alacaklının —–cari hesap alacağının tahsili talepli olarak ilamsız icra yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.Dosya taraf şirketlerin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir.Bilirkişinin 13/07/2021 tarihli kök ve 17/07/2023 tarihli ek raporunda özetle; “..Davacının ——- takvim yıllarına ait incelenen resmi defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının incelenen resmi defter ve belgelerinde, 07.01.2020 icra takip tarihi itibarıyla davalıdan 199.635,35 TL alacaklı olduğu, davalının resmi defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacının icra takibindeki 199.635,35 TL lik asıl alacak talebinin yerinde olduğu, davacının 07.01.2020 icra takip tarihi itibarıyla işleyecek ticari temerrüt faizi talep edebileceği…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——–İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ——- kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ticari defter ve kayıtlaın usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen alacağının (faturaların) davalı —— kayıtlarında ve davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen fatura alacağına ilişkin hizmeti/malı kabul edip, bununla ilgili vergi dairesine bildirim yaptığı kendi ticari defterlerine işlediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki davalı malların teslim edilmediğini değil, teslim tarihinden önce — oranındaki indirimin kendisine yansıtılması gerektiğini iddia etmiştir.Tüm dosya kapsamına göre; davacı ve davalı arasında 01/04/2016’da satış konulu çerçeve sözleşme ve özel koşullar sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye göre, su ısıtıcısının teslim tarihinin —– olarak, süpürgenin teslim tarihinin —- olarak ve mikserin teslim tarihinin —- olarak kararlaştırıldığı,—-sözleşmeye konu ürünlerdeki —– oranının %0’a düşürüldüğü, ancak tarafların satışa konu eşyaların adedi, teslim tarihi ve bedeli konusunda anlaşma sağlanan —- indiriminin bulunmadığı, davacının da faturalarını sözleşme tarihindeki anlaşmaya uygun olarak düzenlediği, — %0’a düşürülmesine dair —–kararında, bu indirimin devam etmekte olan ticari ilişkilere uygulanacağına dair hüküm bulunmadığı, davalının sözleşme tarihinde var olmayan, ancak ürünlerin teslim tarihinden önce yapılan—– indiriminden faydalanamayacağı değerlendirilmekle davanın kabulüne karar verilmiş, dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebi kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
———- takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 13.637,09-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 2.366,70-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 998,18-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 10.272,21-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 3.364,88-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından başvurma harcı, vekalet harcı, bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.137,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 31.941,66-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin e duruşma ile yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.28.11.2023