Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/384 E. 2021/46 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/384 Esas
KARAR NO: 2021/46
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/11/2015
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların yakını müteveffa—- ait ve olay sırasında davalı — sevk ve idaresinde bulunan — çarpması sonucunda —tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle vefat ettiğini, davalı — asli, davalı — talih kusurlu olduğunu, davacılardan — ölenin babası— annesi olup ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, müteveffanın ölüm tarihinde —-maaş ile çalıştığını, diğer davacıların müteveffanın kardeşleri olup ömür boyu acı yaşamak zorunda kalacaklarını bildirmiş, davacılar ——maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek avansı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davacılar — diğer davacılar için —- manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı –vekili cevap dilekçesinde; —– —- davalı şirketi sigortalı olduğunu, bu aracın sürücüsünün kusurunun kanıtlanması gerektiği, bunun için de — kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, —— plakalı aracın ise davalı şirket nezdinde kaza tarihini kapsar poliçesi bulunmadığını, kanun gereği zararların öncelikle taşımacılık sorumluluk sigortasından karşılanması gerektiğini, bu açıdan davalı şirket hakkındaki davanın reddinin gerektiğini, destek iddialarının kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, sigortalı aracın ticari olmaması karşısında, ticari faiz talep edilemeyeceğini, reddinin gerektiğini, müteveffanın gelirinin; maaş bordrosu; banka kayıtları yahut vergi levhası gibi resmi kayıtlarla ispatlanması gerektiğini, iddiaların ispattan yoksun olup gelirin ispatlanamaması karşısında asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, başvuru tarihinden sekiz gün sonrasından itibaren faiz talep edilebileceğini bildirmiş, davanın zaman aşımı ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde; — tam ve asli kusurlu olduğunu, ——– kusurunun bulunmadığını, ayrıca kazanın meydana gelmesinde ölenin de kusuru bulunduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davalı şirket adına kayıtlı otobüsün davalı sigorta şirketi nezdinde karayolları motorlu araçlar —- sigorta poliçesi genişletilmiş—– olduğunu, bu nedenle maddi tazminattan sigorta şirketinin sorumlu bulunduğunu, davacı tarafın ölenin gelirine ilişkin delil ve belge sunmadığını, davacı tarafın talep ettiği avans faiz miktarı ile faiz başlangıç tarihi haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde; varsa davalıya atfedilecek kusur nisabında davacıların hakka talebi olan maddi ve manevi zararlarını tazmin etmek istediklerini, maddi ve manevi zararların hukuk kıstaslarına uygun şekilde tespit ve hesaplanmasının icap ettiğini, davacıların tazminat taleplerinin haksız fiilden zenginleşmeye sebebiyet verecek mahiyette olup abartılı olduğunu, tarafların kusur durumunun tespitinin muhakemeye muhtaç olduğunu, müvekkilinin işsiz olup çoğu zaman çalışamadığını, iş bulduğunda ise asgari ücretle çalıştığını, mali ve içtimai durumunun nazarı itibare alınmasının icap ettiğini bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde; müteveffanın davalının sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı araçta seyahat ettiğini, indiğinde kazanın meydana geldiğini, olayda davalı ——-kusurlu olduğunu, bir tarafın haczine diğer tarafın zenginleşmesine yol açacak tazminat talebinde bulunamayacağını, davalının kusurunun bulunmadığını, olayın meydana geldiği yerin yolcu indirme bindirme amaçlı cep olarak tasarlandığını, davalının tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı konusunda iddialarını ispatlamaları gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın zenginleşme amacına yönelik olarak davalı tarafından ödenilmeyecek miktarda olduğunu, talep edilen faizin hukuka aykırı olup kanuni faiz talep edilebileceğini bildirmiş, davanın reddine, aksi takdirde kurulacak hükümde kusur oranı dikkate alınarak indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle vefat eden yakınlarının desteğinden yoksun kalan davacıların bir bölümü için maddi tazminat ile davacıların tamamı için manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Yargılamanın geçirdiği safahat incelendiğinde, ilk olarak davanın Mahkememiz —– maddi tazminatın kabulü, manevi tazminatın kısmen kabul kararı verildiği, kararın davalı —- Vekili, Davacılar vekili ve Davalı —tarafından istinaf edildiği, —— sayılı ilamı ile kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın —- numarası ile mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
——- tarihli celsede davacılar vekili de hazırken “Tahkikat aşaması sona ermekle sözlü yargılama ve karar aşamasına geçilmesine,” şeklinde ara karar oluşturularak tahkikat aşaması sonlandırılmasına karşın —— tarihli sözlü yargılama celsesinde davacılar vekiline ıslah dilekçesi sunmak üzere süre verilmiş ve bu suretiyle ıslah işlemi gerçekleştirilmiştir.
HMK’nın 177/1.maddesine göre “Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. “
Bu durumda mahkemece tahkikatın tamamlanmasına ve sözlü yargılamaya geçilmesine ilişkin ara karardan rücu edilerek tahkikat aşamasında davacı vekiline ıslah dilekçesi sunmak üzere mehil verilip bu ıslah dilekçesi göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken, tahkikat aşamasının bitirilmesinden sonra ——
Dosya kapsamında davaya konu trafik kazasının destek — yönünden trafik iş kazası olup olmadığı, yakınlarına —— kazası nedeni ile ölüm aylığı bağlanıp bağlanmadığı, bağlandı ise ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi olup olmadığının saptanması gerekli olup mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığı görülmektedir. Bu husus tam olarak netliğe kavuşturulmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece hükmedilen manevi tazminatın miktarının hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varılmıştır.” denilmiş, mahkememizce istinaf ilamı gereğince ——-müzekkere yazılarak davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, davacı tarafça ıslah talebinin süresinde olmadığı değerlendirilerek davanın maddi tazminat yönünden taleple bağlılık ilkesi gereğince kabulüne ve manevi tazminat yönünden istinaf ilamında da mahkememizce verilen önceki kararın yerinde olduğu değerlendirildiğinden aynı şekilde hüküm kurulmuş olup maddi tazminat bakımından kurulan hükümlerde davanın dava dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden tam kabulüne karar verilmesine rağmen ”fazlaya ilişkin istemin reddine” kısımları sehven bırakılmış olduğu gerekçeli karar yazım aşamasında anlaşılmakla maddi hata düzeltilerek yargılama ve vekalet ücreti buna göre belirlenmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat istemleri yönünden;
-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a-Davacı —- destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden –tarihinden, diğer davalılar yönünden — tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– verilmesine,
b-Müteveffa davacı —- destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden — tarihinden, diğer davalılar yönünden —- tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ———yevmiye nolu mirasçılık belgesinde belirtilen oranlarda davacılara verilmesine,
c-Maddi tazminat yönünden alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
d-Davacı tarafından peşin harçtan maddi tazminat yönünden 59,30-TL mahsup edilen harcın davalılar ——— alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı taraf Maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat istemleri yönünden;
-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a-Davacı — yönünden belirlenen— davacılar —-yönünden her biri için — müteveffa davacı — yönünden –olmak üzere toplam — manevi tazminatın — tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —-müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar——-verilmesine,
-Müteveffa davacı — hükmedilen manevi tazminatın —– yevmiye nolu mirasçılık belgesinde belirtilen oranlarda davacılara verilmesine,
b-Davacılar — fazlaya ilişkin — manevi tazminat istemiyle davacılar —- olmak üzere toplam —— manevi tazminat istemlerinin reddine,
c-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 9.563,40‬-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.099,80-TL ve 1.040-00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.139,8‬0-TL nin maddi tazminat yönünden 59,30-TL mahsup edilerek kalan 2.080,50-TL harcın‬ mahsubu ile kalan 7.364,30-TL harcın davalılar ——— müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
d-Davacı tarafından yatırılan peşin ve sonradan yatırılan toplam 2.139,8‬0-TL davalılar ———- müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
e-Davacı taraf manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen üzeriden 17.250,00-TL vekalet ücretinin davalılar, ———-müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
f-Davalı —- manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ret edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.350,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
g-Davalı——– manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ret edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
h-Davalı ——–manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ret edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.350,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak anılan davalıya verilmesine,
3-Davalı —– vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik talebinin reddine,
4-Davacı tarafından maddi ve manevi tazminat davasında bozma öncesi ve sonrası yapılan; 27,70-TL başvuru harcı, 1.010,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.887,7‬0-TL yargılama giderinin davacının haklılık oranına göre 1.565,09-TL’nin davalılardan ————müştereken ve müteselsilen taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ————– tarafından yapılan yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 93,57-TL davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalı tarafa ödenmesine, geri kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Diğer davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021