Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/38 E. 2021/1067 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/38 Esas
KARAR NO : 2021/1067

DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Davacı ——- olduğunu, —– sigorta poliçelerinin kesilmesi yönünde müvekkili şirketten talepte bulunmuş olduğunu, yapılan anlaşma gereği müvekkili şirketin bu şirket aracılığı ile çeşitli zaman—-düzenleyerek kendilerine teslim etmiş olduğunu, bu poliçe bedellerinden büyük kısmının müvekkili şirkete ödenmiş olmasına rağmen yaklaşık—– şirkete ödenmemiş olduğunu, yapılan görüşmeler sonrasında —– bu bedeller karşılığında müvekkili şirkete çek verilmiş ise de karşılığı çıkmamış, yapılan icra takibinin de sonuçsuz kaldığını, açılan davalar nedeniyle arabuluculuk görüşmeleri esnasında birçok poliçe sahibinde, müvekkili şirket tarafından — edilmiş örnekleri olduğunun görüldüğünü, bu nedenle de müvekkili şirketin Poliçe sahiplerine rücu etmek zorunluluğunu duyduğunu,—– —- kesilen poliçeler olup, müvekkili şirketçe poliçenin düzenleme tarihinde——-Poliçesi olması nedeniyle iptali mümkün olmayan Poliçeler olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket tarafından kesilen ve bedeli davalı tarafından müvekkiline ödenmeyen sigorta poliçe bedellerinin davalı araç sahibi sigortalıdan, TBK.” nun Vekaletsiz İş Görme Hükümleri uyarınca tahsilini talep etme zorunluluğunun doğduğunu iddia ederek, müvekkili — itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalının —-vasıtasıyla davacı şirkete —– yaptırmış olduğunu, müvekkili davalının —- Davacı şirket yetkililerine peşin olarak ödeyerek kaşeli ve imzalı Poliçe asıllarını satın aldıkları — ile birlikte satın aldıklarını, davacı şirket ile 3.Şahıs arasındaki bahse konu Ticari ilişki ve Poliçe Bedellerinin 3.Şahıs tarafından ödenmediği iddiasının Davalı müvekkilini ilgilendirmemekte olduğunu—- ilgili Yönetmelik gereği peşin olarak tahsil edildiğini ve poliçenin teslim edilmesiyle poliçe bedelinin tahsil edilmiş kabul edileceğinin ve poliçe iptalinin ise mümkün olmadığını, izah edilen bu hususların aksi doğru kabulse bile Davacı ile 3.Şahıs arasındaki alacak/verecek ilişkisinin ödeme ile sona erdiği hususunun açık olduğunu, davacı şirketin iddia ettiği üzere 3.Şahsın yaptırmış olduğu ——- peşinen ödenmiş, sadece 40 adet poliçe bedeli için çek ile ödeme alındığının belirtilmiş olduğunu, ancak hangi poliçe bedelinin peşin ödendiği, hangi poliçe bedelinin ise çek ile ödenmiş olduğu hususu açık ve belirgin olmadığından işbu davaya bu yönüyle de itiraz ettiklerini, ayrıca 2 yıllık zamanaşımı süresinde bir işlem yapılmadığından zamanaşımı itirazlarının da bulunduğunu, davacı şirketin poliçe tarihlerinden itibaren istemiş olduğu faiz talebinin de hukuka ve üsüle aykırı olduğunu savunarak, öncelikle zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın bu yönden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı —– tarafından düzenlenen poliçe primlerinin dava dışı sigorta şirketine ödemesi sonrasında davalı sigortalıdan tahsili için açılan alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı —–aracılığı ile —- poliçesi düzenlenip teslim edildiği, düzenlenen —-poliçe bedellerinin büyük bir kısmının ödendiği ancak —— bedelinin ödenmediği ve verilen çeklerin karşılıksız çıktığı iddia etmekte ve ödenen poliçe bedelinin davalı sigortalıdan tahsilini talep etmekte; davalı ise —– kendisi tarafından ödendiğini ve poliçelerin teslim alındığını savunmaktadır. Öncelikle davacı şirketin —-kazandırılan —– sözleşmesinden sabit olmasına göre, davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğu sabittir. Bilindiği üzere, — borcunun genel ilkeleri Türk Ticaret Kanunu’nun 1430. ile 1434. maddeleri arasında düzenlenmiş, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/2. maddesinde de— olarak ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları’nın C-1. maddesinde ise —-, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında peşinen ödeneceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla —yapılıp sigorta ettirene teslim edildiği anda prim borçlarının ödenmiş olduğunun kabulü gerekir. Aksinin ispatı da bunu iddia eden sigortacı davacıya düşer.— Ancak davacı tarafından prim borcunun ödenmediğini gösterir herhangi bir delil gösterilmemiştir. Kaldı ki davacı tarafından poliçelerin teslim edildiğini, müşteriler tarafından bedellerinin ödendiğini ancak dava dışı —- edemediklerini beyan ettiği gözetildiğinde ve poliçelerin sigorta ettiren davalıya teslim edildiği ihtilafsız olmasına göre, bu durumda prim tahsil edilmeden poliçelerin teslim edildiğini ve poliçe priminin ödenip ödenmediğini araştırmaya gerek dahi bulunmamaktadır (——Açıklanan nedenler ile açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 112,68 TL harcın mahsubu ile artan 53,38‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.