Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/354 E. 2023/502 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/354
KARAR NO : 2023/502

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25.08.2020
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı borçlu şirkette bulunan fatura alacağının ödenmemesi sebebiyle, 28.01.2020 Tarih —–.İcra Müdürlüğü—— Esas sayılı dosyası üzerinden 29.500,00-TL asıl alacak ve faiz talebi ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edilmiş olduğunu, ancak davalı borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durdurulmuş olunduğunu, davalı borçlu şirketin itiraz dilekçesi ekinde herhangi bir bilgi ve belge yer almamakta olduğu, itirazın sadece zaman kazanmak ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla yapılmış olduğunu, itiraz nedeniyle başlatılan arabuluculuk görüşmelerine davalı şirketçe katılınmaması nedeniyle anlaşma sağlanamadığını, söz konusu olayda davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için yasal şartların gerçekleşmiş olduğunu iddia ederek, davalı şirketçe takibe yapılan vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı şirket aleyhine en az %20 icra inkâr tazminatı mahkümiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA: Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,—İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın HMK 140/2.maddesi uyarınca taraflar arasında kurulan fatura alacağına istinaden başlatılan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali, alacağa uygulanacak faizini nevi, icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —-.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının —– Şirketi, borçlusunun —– Şirketi olduğu; takibin 29.500,00-TL alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, davanın 25.08.2020 tarihinde 29.500,00-TL asıl alacak üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Orman Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı, vergi dairesi ve icra müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 23.02.2021 tarihli celsesinin—– nolu ara kararında defter incelemesine karar verilmiş olup bilirkişi mali müşavir ——tarafından 05.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı şirketin tek bir faturaya dayalı olarak 29.500,00- TL asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında mevcut olan, ancak davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı için taraf defterlerinin birbirini teyit etme şartını sağlamayan ve davalı şirket 2018 yılı BA formunda beyan konusu da olmayan 29.500,00-TL fatura alacağına, ispat yükü altında olan davacı şirketçe hak kazanılıp, kazanılmadığı, davalı şirketten bu bedeli talep edip, edemeyeceği hususlarında takdirin mahkemeye ait olabileceği sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor tanzim ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, kurum yazışmaları, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıya faturaya konu hizmeti verdiği, faturayı defterlerine işlediği, bu alacaktan kaynaklı 29.500,00-TL alacak kaydının bulunduğu, her ne kadar davalı taraf ödeme emrine itirazda bulunmuş ise de iddiaların soyut kaldığı, davaya cevap vermediği gibi varsa bir ödeme bunu da ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının—–. İcra Dairesi’nin—— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.015,15-TL harçtan başlangıçta alınan 356,29-TL harcın mahsubu ile kalan 1.658,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 356,29-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 80,75-TL tebligat ve posta gideri ve 850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 985,15‬-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.