Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/350 E. 2021/1024 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/350 Esas
KARAR NO : 2021/1024

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … — davalının sahibi olduğu, sürücü —— sahibi olduğu; sürücü— sahibi olduğu—– 13.02.2018 tarihinde kazaya karıştığı; sigortalı — kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu;— maddesi gereğince mağdur araç için ödenen tazminatın sigortalı araç sahibine rücu edilebileceği açıklanarak; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 6.903,00 TL kısmının ödenme– — talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —- ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır. Davacı …, davalı sigortalıs——- kaza sırasında sigortalı aracı kullanan dava dışı — ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek poliçe kapsamında ödediği tazminatı sigortalıdan rücuan tazmini talebinde bulunmuştur.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu kapsamda hasar dosyası, —– dosyası, ödemeye ilişkin — kayıtları, — dosya içine alınmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasından sonra, meydana gelen olay nedeniyle olaydaki kusur durumunun ve davacının rücu edebileceği zarar miktarının tespiti bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, —- rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle,” KTK uyarınca kazaya —– aracın davalı … şirketine —— poliçelendiği, davalı ..————— Bulunduğu dikkate alınarak hesap yapıldığı, ..—- KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan —– sorumlu olduğu, dava dışı sürücü —– dönüşü yapmaya çalışırken manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığı —– karıştığı için KTK 84/j ve KTY 157/a/10 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —— seyrederken dikkatsiz ve tedbirsizce —— karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; Davacı … tarafından ———— olduğunun belirtildiği—– yönündeki iddialarının ispata muhtaç durumda olduğu ve bu nedenle mağdur —- plakalı otomobilin hasar tutarı karşılığı ödenen toplam — davalı sigortalı ….— talep edilemeyeceği, Davacı … tarafından—- tazminatın talep edilemeyeceği, davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarının olmadığı” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapor doğrultusunda davanın reddine ilişkin beyan dilekçesi sunulmuş, davacı vekili tarafından—– edilebileceği ve yine —–tutanağında sürücünün—- tarihi itibariyle geçerli bir ehliyetin bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması yönünde beyan ve talep dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce—- yapılan sorgulamada dava dışı sürücü —————– mevcut olduğu, herhangi bir iptal kaydının olmadığı görülmüş, raporun bir örneği mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda açıklandığı üzere davanın niteliğinin —–kaynaklanan rücu davası olduğu, sigortalı aracın —- kararlar göz önüne alınarak mahkememizin görevli olduğu, kazanın meydana —— davalının ise sigortalı—– olduğu kuşkusuzdur. Rücu davalarında, sigortacı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2. maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. —poliçe genel şartlarının B.4. maddesinde —- rücu edebileceği haller düzenlenmiş olup, rücu hakkının doğduğunun ve maddede sayılan bu hallerin mevcut olduğunu ispat yükü sigorta şirketindedir.—- genel şartlar B.4. maddesinde sayılan hallerin gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. —- nedeni olarak —- iddia etmiş ise de iddiaların aksine gerek kaza tespit tutanağında gerekse dosyada yer — ehliyete sahip olduğu belirtilmiştir. Yine mahkememizce resen yapılan sorgulama——- kaza tarihi itibariyle —- anlaşılmıştır. ———- mevcut olmaması kişinin ehliyetsiz olduğu anlamına gelmeyeceği gibi gerekli araştırmayı yapmayan sigortacıya doğrudan rücu hakkı da vermeyecektir. Açıklanan nedenlerle davacının davalıya rücu hakkı doğmadığından açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 346,60 TL harcın mahsubu ile artan 287,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde— belirlenen 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.