Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/34 E. 2020/349 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/34 Esas
KARAR NO : 2020/349

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile —— ————————- niteliğindeki taşınmaz üzerine —————– bedelli ipotek tesis edildiği, davalı şirket yetkilisi ——————-uğraşan bir tacir olduğu, ———– taşınmazını davalıya ——— sonra davalıya gel ——————————-kaç ay sonra ödemeli olacak diyerek ———— istediği, ancak davalı her defasında davacıyı oyaladığı, sonra konuşalım diyerek ve türlü türlü bahanelerle davacıya ile ——– yanaşmadığı, ipoteğin kurulduğu tarihten bu yana müvekkile bir tane dahi tüp gönderilmediği, davacı —– kaldırılmasını —————– talep etmesine rağmen davacı taşınmazı üzerindeki ———– kaldırmadığı, davalı ipoteğin bedelsiz kaldığını bilmesine rağmen ipoteği kaldırmaması hususunda açıkça kötü niyetlidir. Türk Medeni Kanunun 2.maddesine göre ——, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkca kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumaması gerektiği, davacıya bugüne kadar bir tane dahi tüp gönderilmediği, davacının borcu olmadığı mahkemece tespit edildiğinde —————————- bedelli konulan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ettiği, davacının söz konusu ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının açıkça kötüniyetli olması sebebiyle, ipotek bedelinin % 20’si nisbetinde kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini, İpoteğin fekkine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin kaldırılması davasında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup yetkili mahkemesi ise taşınmazın bulunduğu yerin mahkemesi olduğu, davacı ile —— tarihli imzalanan sözlemenin teminatı olarak alınmış ve bahse konu sözleşmeye istinaden davacı tarafından yerine getirilmesi gereken edimler yerine getirilmediği, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hususlar yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün olmadığı, davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olduğunu hatırlatmak isteriz, dava dilekçesinde delil olarak belirtilen bilgi ve belgelerin hiç biri, usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığı, davacı vekili ile davalı şirket arasında, dava dilekçesinde iddia edilen hususlar, hiç bir zaman gerçekleşmemiş olup, davacı vekilinin talepleri, tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiği, açıklanan nedenlerle yetki ve görev itirazımızın kabulüne, usule ilişkin bu itirazlarımız kabul edilmez ve mahkemece uyuşmazlığın esası incelendiği takdirde haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE-
Dava hukuki niteliği itibariyle ipotekten dolayı davacının davalıdan borçlu olmadığının tespitine yönelik açılmış bir menfi tespit davasıdır.
6100 sayılı HMK’nın 12.maddesinde “taşınmaz üzerinde ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinden değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmaz zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü ve HMK 119/ç bendinde kesin yetkinin dava şartı olduğu düzenlenmiştir.
Taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki davasının ayni hakka yönelik davalardan olduğu, HMK’nın 12.madde ve HMK 119/ç bendi gereğince, kesin yetki kuralı gereğince mahkeme tarafından görevli olup olmadığının resen dikkate alınması gerektiği, İpotekli taşınmazların— dosyadaki belgelerden anlaşılmakla yetkili mahkemenin——-Mahkemesi olması gerektiği kanaati ile mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı
1-Davalıca yapılan yetki itirazının HMK 12.maddesi gereğince kabulü ile, mahkememizin yetkisiz olduğunun ve yetkili Mahkemenin ————————– Mahkemesi Sıfatıyla) olduğunun tespitine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili —– Ticaret Mahkemesi (——– Mahkemesi Sıfatıyla)’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK 20/1 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içerisinde gönderme başvurusu yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmsaına,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.