Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 E. 2023/920 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/337 Esas
KARAR NO:2023/920
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/08/2020
KARAR TARİHİ:23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —– yılından itibaren davalıya ait kia markasının yetkili servis ve bayii olarak faaliyet gösterdiğini, davalı tarafından sözleşmenin ——- dayanak yapılarak —— tarihinde ihtarname gönderdiği sözleşmenin tebliğ tarihinden itibaren 24 ay sonra fesedileceğini bildirdiğini, davacının iş bu ihtarnameye itiraz ederek feshe herhangi bir nedenin olmadığı bildirdiği, davalının daha sonra 05.03.2020 tarihinde yetkili servis sözleşmenin derhalfeshedildiğini bildirdiği, davacının ihtarnameye cevap verdiğini ancak davalının iş bu cevaba cevap vermediğini, nihayetinde davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi 09.03.2020 tarihinde feshettiğini, davalı tarafın sözleşmeyi fesih için 24 ay süre verdiğini ancak başka bir ihtarname ile 6 ay sonra sözleşmeyi haksız şekilde fesettiğini, davacının davalıya yeni müşteriler kazandırdığını sözleşme bittikten sonrada davalının önemli menfaatler elde etmesini sağladığını ve denkleştirme tazminatı taleplerinin olduğunu, sözleşme ilişkisine duyulan güven ile yapılan masrafların, uğranılan zararın tazmini ve mahrum kalınan karın tazmin taleplerinin olduğunu beyanla davalı tarafından sübjektif nedenlerle, haksız olarak Sözleşme’nin feshedilmesi sebebiyle doğan 10.000,00 TL tutarındaki zararının, dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz ile tazmin edilmesine, denkleştirme istemimiz uyarınca 10.000,00 TL tutarındaki denkleştirme alacağının, dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz ile ödenmesine, davalı tarafından tanınan süreden önce sözleşmenin feshi sebebiyle müvekkilin mahrum kaldığı karın şimdilik 10.000,00-TL tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz ile tazmin edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı——–davalı Şirket arasında geçmişte yetkili servis ve bayilik ilişkisi söz konusu olduğunu, 31.07.2017 tarihinden itibaren ise—– talebi ve tarafların karşılıklı mutabakatı sonucu bayilik ilişkisi sonlandırılmış ve —– sadece yetkili servis hizmeti vermeye devam ettiğini, davacının sözleşmenin birçok yükümlülüğünü ihtarnamelere rağmen yerine getirmediğini, davacı Şirketin ticari imajının zedelenmesinin yanı sıra, pazar kaybı da yaşadığını, davalı tarafından,———— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında akdedilen Servis Sözleşmesinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 24 ay sonra geçerli olmak üzere feshedileceği ihbar edildiğini, davalı tarafından ise———-numaralı ihtarnamesi ile davalı Şirkete cevap verilmiş, davalı Şirketin fesih iradesinin yeniden gözden geçirilmesi talep edilmiş ve fesih bildiriminin kabul edilmediği bildirdiğini, davacı şirkette iki denetim yapıldığını, eksikliklerin bildirildiği ancak iki denetim sonucunun da eksikliklerinin giderilmediği, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi sebebiyle Servis Sözleşmesinin 23. maddesi uyarınca davacı Şirket tarafından tek taraflı olarak ve haklı nedenle feshedildiği bildirildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlık tahkime tabi olduğunu ve mahkemenin görevsiz olduğu, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığını, taraflar arasında delil sözleşmesi bulunmakta olduğunu, münhasıran davacı şirket delilleri esas alınması gerektiğini, denkleştirme tazminatı koşulları huzurdaki dava bakımından oluşmadığını, kimse kendi kusurlu hareketi neticesinde bir hak elde edemeyeceğini, davacı taraf koşulların oluştuğunu ispat edemediğini, davacı taraf davacı şirketten tazminat talep edemeyeceğini, tazminat hesaplaması yapılması halinde hakkaniyet indirimi uygulanması gerektiğini, taraflar, aralarında çıkacak uyuşmazlıkların çözülmesi için tahkim yolunu yani hakeme başvurmayı kararlaştırmışlardır, bu halde tahkim şartı bulunan sözleşmeler konusunda çıkan uyuşmazlıklar hakkında dava açılmasından evvel tahkim yoluna (hakeme) başvurmak zorunda olduğunu, izah edilen nedenle sayın mahkemenizin görevsizliğine, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine, aksi halde davacı tarafa dava değeri açıklatılarak eksik harcın tamamlanması için kesin süre verilmesine bu süre içerisinde harcın ödenmemesi halinde davanın reddine, aksi halde davanın bu halde esastan reddine, izah olunan hususlara rağmen mahkemeniz aksi kanaatte ise hesaplanacak tutar üzerinden hakkaniyet indirimi yapılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki “Yetkili Servis İşletme Sözleşmesinin” feshi sebebiyle oluşan denkleştirme, haksız fesih sebebiyle uğranılan zarar ve kar kaybı tazminatının tahsili talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarında “Yetkili Servis İşletme Sözleşmesinin” imzalandığını, işbu sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirketin müşterilerinin arttırıldığını ve tanınırlığına ciddi katkılar sağladığını, davalının sözleşmeyi haksız bir şekilde feshettiğini, TTK m.122 de düzenlenen denkleştirme isteminden (portföy tazminatı), haksız fesih sebebiyle uğranılan zarar ve kar kaybı taleplerinden davalının sorumlu olduğunu, davalının haksız fesih sebebiyle oluşan zararların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— yevmiye nolu ihtarnamesi ile —- yevmiye nolu ihtarname aslı,—– yevmiye sayılı ihtarname aslı—–ihtarname aslı celp edilerek dosya arasına alınıp incelenmiş, —–tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış, —- tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ve ——tarihli bilirkişi heyeti 2.ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli raporunda özetle, “…Tüm delillerin değerlendirilmesi, her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme`ye ait olmak üzere, dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelere göre ve davalı şirketin —-ticari defter ve dayanaklarının incelenmesi neticesinde, ayrıntıları yukarıda açıklana nedenlerle; Yukarıda (5) sayılı bentte tanıtılan dosya delillerine nazaran, uyuşmazlığın irdelenmesi başlığı altında (6,1) maddesinde tanıtılan uyuşmazlık konusunun bağlandığı teorik soruna göre somut olay özelinin (6.3) sayılı bentte yapılan—– Ek – A olarak tanıtılan 187 sayfadan ibaret Yetkili Servis Standartlar Kılavuzundaki belirlemelere göre davacı serviste yaptırılan 04.10.2018 tarihli denetim raporu bilahare örneği görülememekle beraber 2019’da yaptırılan denetim raporlarına göre aykırılığın gerçekleşip gerçekleşmediğinin teknik değerlendirmeye bağlı bulunduğu; davacının tesisindeki yapılanmasının kılavuzda öngörülen şartları taşımadığı anlaşılması halinde, derhal yapılan feshin haklı olacağı; aykırılığın niteliğine/ağırlığına nazaran, feshin haksız olduğu sonucuna varılması halinde, portföy tazminatı ve kar kaybı tazmin talebinin gündeme geleceği; Feshin haksız olduğu sonucuna varılması ihtimalinde; Davalı şirket tarafından ibraz edilen ———-yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’ ve 1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu görülmüştür. Yukarıda dökümü yapılan ticari defterlerin davalı şirket lehine delil kabiliyetleri bulunduğu, Davacı şirketin ticari defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle davacının ticari defterlerinde inceleme yapılamadığı, Sözleşmenin sona ermesinden sonra üreticinin menfaat sağlamaya devam etmesi koşulu ile hakkaniyete uygun miktarda port föy tazminatı isteyebileceği; davalı defterlerinde yapılan incelemeye nazaran, davacının isteyebileceği portföy tazminatının üst sınırının 216.863,66 .-TL olduğu; indirim yapılması gerekip gerekmediğinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Kar kaybı tazmin talebinin ise, davacı ticari defterleri Talimat Mahkemesine ibraz edilmediğinden değerlendirilmediği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 09.09.2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle, “…Yetkili servis standartları kılavuzundaki olması gereken kriterlere, davacının saptanan aykırılıkları gidermemesi, denetim raporunda yer alan aksaklıkların niteliğine nazaran sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği; davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği; Yetkili servis sözleşmesinin haklı olarak feshi halinde TTK.m.122/3 hükmü uyarınca davacının portföy (denkleştirme) tazminatı talep edebileceği; sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak feshedilmesinin benimsenmesi halinde kâr kaybı talep koşulunun da gerçekleşmeyeceği; Buna göre davadaki taleplerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı Sayın Mahkemeye ait olmak üzere heyetimizin kanaatlerini bildirir işbu ek rapor üç nüsha halinde saygılarımızla arz olunur…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi heyetinin 08.06.2023 tarihli 2.ek raporunda özetle, “…Ek raporumuzda da belirttiğimiz üzere tespit edilen bu eksiklikler ve standartlara uygunsuzluklar, yetkili servisin hizmet kalitesini düşüren ve yapılan bakım ve tamirleri tam olarak yapılmadığını göstermektedir. Yetkili Servisin Temel Ekipmanı Olan Kaporta, boya ve mekanik ekipmanları eksik ve standartlara uygun olmaması YETKİLİ SERVİS için çok çok önemlidir. Bu durum KIA markasının imajını etkiler ve müşteri kaybına neden olmaktadır. Ayrıca, sözleşmenin 1. Maddesine ——— 13, 18 ve diğer bir çok maddesine uyulmadığını da göstermektedir. Bütün bu tespitlere göre davalı—– davacı ile yaptığı Yetkili Servis İşletme Sözleşmesini FESH EDEBİLECEĞİ sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak mevcut dosya kapsamında davacının tespit edilen sözleşmeye aykırılıkları dikkate alındığında kök raporda belirtilen davacının talebinin şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmaktadır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——-Eldeki dosyada, davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmesinin haksız olarak fesh edildiğinin ve maddi zarara uğranıldığının ispat edilmesi gerekmekte olup ispat yükü davacı taraftadır.Davacı tarafça taraflar arasındaki “Yetkili Servis İşletme Sözleşmesinin” feshi sebebiyle oluşan denkleştirme, haksız fesih sebebiyle uğranılan zarar ve kar kaybı tazminatının tahsili talep edilmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 122.maddesinde denkleştirme tazminatı düzenlenmiştir. “TTK 122/1 Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; (1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra ;
a) Müvekkil, acentenin bulunduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olay özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasında ki ortalama esas alınır
(3) Müvekkilin, fesihi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
(4) Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içerisinde ileri sürülmesi gerekir.
(5) Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkisinin sona ermesi halinde de uygulanır. ” denilmektedir.Denkleştirme tazminatı talep edebilmek için TTK 122.maddede ki bütün şartların bir arada bulunması gerekmektedir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 2011 yılında “Yetkili Servis İşletme Sözleşmesinin” imzalandığı, bu sözleşmenin davalı firma tarafından sözleşmede belirtilen şartların sağlanamaması gerekçe gösterilerek tek taraflı olarak feshedilmiştir. Dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında davacının taraflar arasındaki Yetkili Servis İşletme Sözleşmesi şartlarını yerine getirmediği, bu yönde teknik eksikliklerin bulunduğu, bu hususun dosya kapsamında alınan ek bilirkişi raporları ile sabit olduğu dolayısı ile davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiği, sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenle fesih edilmesi sebebiyle TTK 122. maddesindeki denkleştirme tazminat şartlarının oluşmadığı davacının süresi içerisinde defter ibrazından kaçınması da (HMK 222/3 md) dikkate alındığında davacı tarafından denkleştirme tazminatı, haksız fesih sebebiyle uğranılan zarar ve kar kaybı talep edilemeyeceği anlaşılmış, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL’nin davacı tarafça peşin ve ıslah olarak yatırılan toplam 4.199,33-TL harcın mahsubu ile artan 3.929,48-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 34.529,55-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2023