Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2022/225 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/330 Esas
KARAR NO : 2022/225

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Davalı/ borçlu, davacıdan hizmet satın aldığını, davacının faturayı kesip bir suretini davalı/borçluya göndermiş ancak davalıdan anlaşma bedelini bir türlü tahsil edemediğini, davalı borçlunun sözleşmesi—– tarihli olduğunu, davacı—– davalı … —–açıldığını ve birçok teklif aldığını, davacı şirket tarafından hizmet sağlanmadığını ancak ödeme tam olarak alınamadığını, davalı/borçlu ile ödeme hususunda birçok kez görüşülmesine rağmen ödeme konusunda bir sonuca varılamadığını, bunun üzerine —— icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun icra takibine ilişkin itirazının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, davalı borçluya davacı şirket 08.02.2019 tarihinde faturanın taranmış halini —yoluyla gönderdiğini,12.02.2019 tarihinde fatura bizzat davalı borçluya tebliğ edildiğini ve davalının TTK md. 21 uyarınca bir itirazı olmayıp fatura konusu borç içeriği kesinleştiğini, dava şartı gereği arabuluculuk yoluna başvurulmuş ve taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını,11.02.2020 tarihli anlaşamama tutanağının sunulduğunu, bu nedenlerle davalı/borçlunun taraflar arasındaki ticari ilişkiye, davacının sözleşme gereği edimini yerine getirdiğine ve takip konusu fatura içeriğine ilişkin bir itirazı bulunmadığını, tüm bu sebeplerle, davalı/borçlunun haksız ve hukuka aykırı tüm itirazlarının reddi ile takip tutarının % 20’ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tüm istemlerinde ve davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu, açılan davanın hiç bir dayanağı olmadığını, davacı tarafın sözleşmeyle hüküm altına aldığı vaatlerinin tamamının sözde kaldığın, davacı tarafın iddia ettiği gibi, davalı şirketin —davacı tarafın sitesinde ya da—- sözleşmeye uygun şekilde yer almadığını , davalının şirket yetkilileri ile defalarca irtibat kurmuş,kendisine durumun düzeltileceği ve sözleşmede vaat olunan hizmetin verileceği beyan edilmediğini firma yetkilisi, davalıya verilmeyen hizmetten ötürü,sözleşmenin bir sene daha ücretsiz olarak uzayacağını beyan ettiğini, davacı şirketten, davalı gibi hizmet alamayan,müvekkilin tandığı şirket ve kişiler de mevcut olduğunu , davalı adına,kendisi hakkında başlatılan icra takibine süresi içinde itiraz ettiğini ,davalıya verilmeyen hizmetten ötürü yapılan itiraz neticesi olarak açılan işbu dava nedeniyle davacı tarafın kötü niyet tazminatıyla cezalandırılmasını talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle,—– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında davacı tarafından davalının ticari faaliyetlerine ilişkin olarak— hizmeti verilmesine yönelik yapılan sözleşme gereğince davacının edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, varsa miktarı ile bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar tazminatı hüküm koşulları oluşup oluşmadığı taraflar arasındaki uluşmazlığın buna yönelik olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;18/10/2019 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—– borçlusunun —- alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu şirkete 15/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği , borçlu vekili tarafından 22/11/2019 tarihli borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın ——– alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların—üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş, gerekli ihtarlar yapılmış ve Bilirkişi tarafından 31/10/2021 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 31/10/2021 tarihli raporda özetle; davacı şirketin takip tarihi itibariyle 4.000,00 TL asıl alacaklı durumda bulunduğunu bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, mahkememizce ek rapor düzenlenmek için mahkememizce aynı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 04/12/2021 tarihli ek raporda özetle; davacı vekilinin itirazlarına konu ettiği işlemiş faiz talebi ,kök raporda taraflar arasında Temerrüt halini belirleyen yazılı bir sözleşme ve /veya davacı şirketçe davalı yana takip konusu yapılan alacağa ilişkin olarak keşide edilmiş hukuki nitelikli bir ihtarına dosya kapsamında rastlanılmadığı gibi iddia da edilmediği gerekçeleriyle hukuki değerlendirmeye muhtaç olduğundan takdirin mahkemeye bırakıldığını ,faturanın davalıya ulaştığı 12/02/2019 tarihini takiben 30 günlük sürenin sonunda davalı tarafın —–sayılması talebinin hukuken yerinde olduğu ve davacının takip öncesi 1530/4-a uyarınca faiz talep edebileceği yönünde hüküm kurması halinde,davacı vekilince 26.02.2021 tarihli beyan dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuş bulunan — çıktısından görülebileceği gibi 12.02.2019 tarihinde davalı …– teslim edildiği görülmüş olup ,30 günlük sürenin 14.03.2019 tarihinde dolduğu,15.11.2019 takip tarihine kadar değişen oranlı ticari avans faiz oranı tatbik edilmek suretiyle hesaplanan faizin,520,90 TL olabileceği ancak yapılan işlemin bir hesaplamadan ibaret olduğu ,davacı şirketin takip öncesi işlemiş faiz talep edip edemeyeceği hususunun değerlendirmeye muhtaç olduğunu bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketçe davalı taraf adına düzenlenmiş ve davaya konu edilen—–; davalının davacı Şirket adına kaydetmiş olduğu, dolayısıyla taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde davacı tarafça verilen hizmetin sözleşmeye uygun olmadığının iddia edildiği, ancak ayıp iddiasının davalı tarafça ispatlanamadığı buna ilişkin delilin olmadığı, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 4.000,00 TL asıl alacaklı durumda bulunduğunu bildiren raporun mahkememizce hükme esas alınabileceği değerlendirilerek davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiş ayrıca her ne kadar davacı tarafın TTK 1530. madde gereğince davalıdan işlemiş faiz talebi olmuş ise de taraflar arasındaki davanın hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, TTK 1530.maddenin konuluş amacına baktığımızda, mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük şirketlere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu, tacirler arası hizmet alım sözleşmelerinde uygulanmasının söz konusu olmadığı, İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerektiği için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur—
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-Davalının—- Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline takibin 4.000,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 273,24‬-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 218,42-TL’in davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,82-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı,171,75‬-TL tebligat ve müzekkere gideri,1.500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.671,75‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.471,14‬-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen 538,52‬-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilnin yüzüne karşı davalı taraın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.