Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/324 E. 2022/387 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/324 Esas
KARAR NO: 2022/387
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/08/2020
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı firma davalı —–bağlantılı ticari işlerini görmüştür. varılan anlaşma neticesinde kesilen faturalar davalı yana tebliğ edilmiş, defterlerine işlenmiş olmasına rağmen toplam — ulaşan fatura borcu müvekkil ödenmediği, alacağın tahsili için —-dosyasından başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edilerek takibin durmasına neden olmuş ve tahsile mani olunmuştur. amaç tahsili geciktirmektir. halbu ki alacak likit ve taraflar arasında da tartışmasız olduğu, mail yazışmasından ve cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere taraflar müvekkilin alacağı üzerinde mutabık oldukları, bu nedenlerle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, diğer yandan alacağın tahsil edilip edilemeyeceği belirsizdir, mevcut delil durumuna göre ihtiyati haciz kararı da verilmesi kanaatimizce uygun olacağı, açıklanan nedenlerle —– sayılı dosyasının celbi, tarafların ticari defterleri, faturalar, mali kayıtlar, sözleşme, —–, ekli cari hesap dökümü, ekli arabuluculuk evrakı, gerekirse tanık —-gerekirse bilirkişi incelemesi, gerekirse keşif, gerekirse yemin ve her türlü hukuki delil olmak üzere fatura/mutabakat tutarı bedeli tutarında —davalı mal varlığı üzerinde ihtiyati haciz tatbikine,—- sayılı icra dosyasında vaki itirazların iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; —-sayılı dosyasından başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin müvekkil şirkete tebliğ edilmesinin ardından müvekkil şirketin takipte alacaklı görünen şirkete herhangi bir borcu olmadığından borca itiraz etme zorunluluğu doğduğu, takipte alacaklı görünen tarafın takip konusu ettiği — asıl alacak kaleminin neye istinaden talep olunduğu ödeme emrinden anlaşılamadığı, borcun sebebine ilişkin herhangi açıklama olmadığı, müvekkil şirket ile alacaklı şirket arasındaki hukuki ilişki bu nitelikte ve bu tutarda bir borca müteallik olmadığı, öte yandan, müvekkil şirketin takipte alacaklı görünen şirkete bu tutarda muaccel bir borcu da bulunmadığı, bunun yanı sıra alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf sözleşmeden kaynaklanan borçlarını, müvekkile kiraladığı fotokopi makinelerinin sık sık arızalanması nedeniyle kullanılamaması, makinelerin çoğu durumda kağıt sıkışması nedeniyle verimli kullanılamaması, kullanılan tonerlerin yeterli kalitede olmaması ve uygulamadan kaynaklı sorunlar nedeniyle baskı kalitesinin vaat edilen kalitede olmaması ve sık sık kaymalar oluşturmaları, makinenin çekim sayısını ölçen düzeneğinin tuttuğu kayıtların elle tutulan kayıtlarla sürekli olarak uyumsuz olması ve gerçekte çekilen fotokopi sayısından daha fazla sayıda sonuçlar çıkardığından şüphelenilmesi gibi nedenlerle ayıplı ve eksik ifa ettiği, bir tarafın kendi yükümlülüklerini yerine getirmeden karşı tarafının yükümlülüklerini yerine getirmesini talep etmesi mümkün olmadığı, bu bağlamda, yukarıda açıklanan ayıplı ve eksik ifa nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı zararlar ise alacaklı olunduğu iddia edilen tutarı da aşacak nitelikte olduğu, takip konusu borç likit olmadığı için icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebi dayanaksız olduğu, her ne kadar davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuşsa da takip konusu alacak likit nitelikte olduğu, belirli vadeli bir alacak söz konusu olmadığı gibi müvekkil şirketin temerrüte düşürülmesi de söz konusu olmadığı, dahası icra takibinde alacağa dayanak belgeler de sunulmadığı, Genel nitelikli bir fatura açıklaması bu açıdan yeterli olmdığı, dahası herhangi bir alacak mutabakatı yapılmamış olduğu ve arada bir cari hesap sözleşmesi de olmadığına göre müvekkil şirket temerrüte düşürülmeden faiz istenmesi de hukuka uygun olduğu, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı müvekkil şirkete verilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,—- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasında davacı tarafından davalının ticari faaliyetlerine ilişkin olarak fotokopi makinesi kiralama ve tamiri ile ilgili hizmet verilmesine ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle muaccel bi alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davacının eksik ifa veya ayıplı ifa ile edimini yerine getirip getirmediği, süresi içerisinde (ayıplı ifa yönünden) davalının ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, eksik ifa iddiasına ilişkin ise de davalı tarafından sunulan deliller kapsamında hizmetin davacı tarafından gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar tazminatı hüküm koşulları oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,—-sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz davacısı, borçlusunun mahkememiz davalıları olduğu, takibin — olmak üzere asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu —tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —– üzerinden açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, —- bilirkişi ve Makine mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan—tarihli raporda özetle; dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların Usul ve Yasaya uygun tutulmuş ve birbirlerini teyit eden Ticari Defterlerindeki Kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı Şirketin —- asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında şirketten talebi gibi—- asıl alacaklı durumda bulunduğunun mahkememize bildirilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller ile hükme ve denetime elverişli alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayandığından mahkememizce ticari defter ve dayanakların incelenmesine yönelik ara karar oluşturulduğu, taraf şirketlerin defterleri bilirkişi incelemesine sunduğu, yapılan incelemede her iki şirket defterlerinin de lehine delil kabiliyetine haiz olduğu, davacı şirket defterlerine göre takip tarihi itibariyle faturaya dayalı cari hesap kaynaklı —- davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı şirket defterlerine göre ise hizmet faturalarının ticari defterlerinde davacı şirket alacağı olarak kayıtlı bulunduğu, davacı şirkete takip tarihi itibariyle —- borçlu bulunduğu, taraf ticari defter ve kayıtlarının borç/alacak bakiyesinin birbirini doğruladıkları ve teyit ettikleri tespit edilmiş olup her ne kadar davalı şirketçe davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği, fotokopi makinesinin sık sık arızalandığı kullanılamadığı yönünde savunması bulunmuş ise de ayıp/eksik ifa savunması iddiadan öte gitmemiş, davacı tarafça düzenlenen hizmet faturalarına ilişkin ödemeler yaptığı görülmüş yine bu faturalara herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin davacı şirket alacağı olarak ticari defterlerine kaydetmiş olduğu anlaşılmış olup mevcut haliyle davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalının —— sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın taktiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.033,04-TL harçtan başlangıçta alınan 182,66-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 850,38-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti ——1.320,00 TL’sinin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 182,66-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 220,50-TL tebligat ve posta gideri ve 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.874,9‬0-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ———–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..10/05/2022