Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/320 E. 2022/917 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/320 Esas
KARAR NO : 2022/917

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacının——– faaliyet gösterdiğini, davalı şirket ile taşıma sözleşmesi akdedildiğini, davalı firmanın gönderilerini ————- gerçekleştirdiğini, yapılan——— karşılığında cari hesap sözleşmesi kapsamında davalıya bir kısım faturalar keşide edildiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını,—— ———- dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiğini beyanla davalının itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı şirketin asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; daval—————— tecrübenin ————-kurulmuş olan, ——– kapasitesi binlerce ——- çıkabilen, kendi ——— ve ——–satışları dışında, ————- müşterilerine—– yapmakta, sipariş üzerine çeşitli —– gerçekleştirmekte ve ———– birçok farklı ————- satışa sunmakta olan bir şirket olduğunu, davacı tarafından —– aleyhine toplam ———- tutarında faturadan kaynaklı cari hesap alacağına istinaden———– kapsamında başlatılan ve işbu davaya konu icra takibinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı ——– dava dilekçesinde Müvekkili Şirket ile aralarındaki ——–gereği düzenlenmiş olan faturaları dayanak göstererek borcun ödenmediği iddiasında ise de ————— gönderilen bir fatura bulunmamakta olduğunu, bir an için davaya konu edilen alacağın mevcut olduğu varsayılsa —– faturanın tebliğ edilip edilmediği hususunu, fatura muhteviyatını ve faturaya konu hizmetin sunduğunu ispat yükünün Davacı üzerinde olduğunu, davacının söz konusu faturaları ne zaman ve ne şekilde müvekkili şirkete gönderdiğini, tebliğ tarihini ve şeklini, tebliğ edildi ise nasıl (elektronik veya fiziken) teslim edildiğini, özellikle fatura muhteviyatı hizmetin yerine getirilip getirilmediğini, hizmet verildi ise taahhütlerine uygun şekilde yerine getirilip getirilmediği hususlarını ispatlaması gerekmekte olup, bu hususta dava dilekçesinde herhangi bir beyan sunulmadığı gibi yazılı somut bir delil de sunulmamış olduğunu, faturaların alacağın varlığına delil olabilme—— arasında geçerli bir borç ilişkisinin, bir akdin olması gerekmekte olup, Sadece faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesinin akdi ilişkinin varlığının kanıtı olmadığını, bu nedenle akdi ilişkinin inkârı halinde faturayı düzenleyen kimsenin bu ilişkinin varlığını kanıtlaması gerektiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında —- ———- imzalanmış olup davacının dava dilekçesinin ekinde bu sözleşmenin sunulduğunu görmekte olduklarını, İlgili sözleşmenin taşıma şartları başlıklı 3. maddesinde; “taşıyıcı, bir malı makul süreler içerisinde, ilgili ——- uygun olarak ve izin verdiği ölçülerde kapıdan kapıya veya ————- ve teslim eder” şeklinde bir düzenleme bulunmakta olduğunu, bu maddeden anlaşılacağı üzere taşıyıcı (davacı) bu sözleşme kapsamında davalı —– arasındaki——-alacağı malları gönderileceği yere teslim etmekle yükümlü olduğunu, bu teslimlerin gerçekleşmemesi durumunda davalının, davacıdan gerekli hizmeti almamış olacağı aşikâr olup, Müvekkili Şirket, davacıdan alması gereken hizmeti hiçbir şekilde alamamış olduğunu ve bu hususun ekte sunulan belgeler ve yapılacak bilirkişi incelemesi ile görüleceğini, davalının şirket tarafından davacıya verilen malların büyük bir çoğunluğunun davalı şirket’in ulaştırmak istediği yerlere davacı tarafından teslim edilmemiş olduklarını, bu hususta da bir şüphe bulunmamakta olup, aksine bu ürünler teslim edilmediği gibi geri de gönderilemediğinden davalı şirketin bu durumda büyük bir zarara uğramış ve mağdur olmuş olduğunu, faturanın düzenlenebilmesi için satıcı tarafından, müşteriye bir malın satılmış olması veya bir hizmetin verilmiş olması gerekmekte olup, Dava dilekçesinde taraflar arasındaki —— ilişkin söz konusu faturaların kesilmiş olduğu, söz konusu hizmetin nasıl ve ne şekilde verilmiş olduğu vb. hiçbir açıklamaya yer verilmemiş ve daha önce de belirtildiği gibi Müvekkili Şirketin, Davacıdan hizmet alamamış olduğunu savunarak, haksız olarak ikame edilen davanın reddine, karşı taraf aleyhine ———— icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılarak lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında yazılı taşıma sözleşmesi kapsamında kurulan ticari ilişki istinaden davacının fatura alacağına dayalı cari hesap alacağı için başlattığı takip tarihi itibari ile davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı, davacının sözleşme ve ek protokolleri ile üstlendiği edimleri yerine getirip getirmediği bu kapsamda itirazın iptali icra inkar ve kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,————— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —– başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz davacısı, borçlusunun ise mahkememiz davalısı olduğu;———asıl alacak ve asıl alacağa işlemiş faizin tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; davanın —– alacak üzerinden 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması gözetilerek mahkememizce TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın —— ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, davalı şirket merkezinin —— olması nedeniyle —-Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi ——tarafından düzenlenen ——- özetle; mahkemenin görevlendirmesi kapsamında davalı şirketin ticari defterleri ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu; davalının incelemeye konu yukarıda listelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yaptırıldığı, inceleme kapsamı ile sınırlı olmak üzere defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, yevmiye defterinde yevmiye madde numaraları yazılı olmadığı ancak defteri kebir ve —– döküm kayıtlarında yevmiye maddelerinin yazılı olduğu, davalı defter kayıtlarında, icra takibine konu dosyaya sunulu cari hesap dökümünde yer alan faturalara rastlanmadığı, davalının defterlerinde davacı firma adına takip edilen bir cari hareket ve —- kaydının olmadığı, icra takip tarihi itibariyle davacının, davalı adına iddia etmiş olduğu cari hesap borcuna ait Ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda cari hesap borcuna ait bir veriye rastlanmadığı, yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, davacının fatura alacağına dayalı cari hesap alacağı için başlattığı icra takip tarihi itibari ile davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarına ilişkin değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğuna dair rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Davalı defterlerinin incelemesi sonrası davacı şirket defterleri üzerinde mali müşavir tarafından inceleme yapılması yönünde mahkememizce karar verildiği, resen mahkememizce ———– tarihli raporda özetle; her ne kadar, taraflar arasında imzalanmış —- hesap sözleşmesi ile taraflar arasındaki Hesap Uyuşmazlıklarında Davacı Şirketin Ticari Defter ve Kayıtları” nın esas alınacağı kararlaştırılmışsa da, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki sözleşme ile kurulan Ticari ilişkinin ifa edilmediği, Davacının Ticari Defterlerinde kayıtlı hizmet fatura bedellerine hak kazanıp, kazanmadığı hususlarında; davacı Şirketin Davalı Şirkete düzenlemiş olduğu Faturalar ve içeriği hizmetlere ilişkin dayanak belgeler ile Davacı —- Defterlerinde yer alan Davalı —— dosyaya sunulması halinde, hükme ve denetime elverişli ek rapor hazırlanabileceği sonuç ve kanaatlerine varıldığına dair rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor içerikleri ve dosya kapsamı göz önüne alınarak dosyanın aynı mali müşavir bilirkişi ile bir taşıma uazmanı bilirkişi de eklenmek suretiyle oluşacak yeni heyete tevdi ile davacı vekilinin itirazları ve tüm dosya kapsamındaki beyan ve itirazlar değerlendirilmek suretiyle rapor alınmasına dair karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05/07/2022 tarihli ek raporda özetle; davacının davalı ile olan sözleşme ilişkisine ve yapılan yazışmalar ile sunulan delil dosyasına göre—— olduğunun değerlendirildiği, öte yandan cari hesap Ve ticari defter kayıtlarına göre davacının —— olduğu, davacının ticari defter kayıt ve belgeleri ile sunulan taşıma evrakına uyumlu taşıma faturalarına dayandığı ve ticari defterleri ile uyumlu olduğu, bunun ticari defterlerin usul ve yasalara uyguün tutulduğuna işaret ettiği, davalının ise kendi ödemelerini dahi ticari defterlerine işlemediği gözetildiğinde, davacının ticari defterlerinin lehine delil olabileceğinin nihai takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere, davacının ——asıl alacak üzerinden takibe girişmesinin haklı olduğunun değerlendirildiği, takip tarihinde işlemiş faiz talebi olmadığı için temerrüt faizi hesabına yer olmadığı, ek sonuç ve kanaatlerine ulaşıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı sözleşmeye dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının davalı şirkete ——- verdiği, davacının taşıma —– fatura, taşıma——- dosyaya sunduğu, taşıma hizmetinin kendilerince yerine getirildiğini ispatladığı, yine davacı tarafça sunulan davalı şirket yetkilisi —-yazışmalarda davacı tarafın toplam —- bakiye alacak miktarının davalı tarafa ilettiği, davalı şirket yetkilisinin de bu hususa hiç bir itirazda bulunmadığı gibi ——– üzerinden ödeme yapacak şekilde konuşmaların geçtiğinin tespit edildiği, davalının takip tarihinden önce de davalı tarafça —–kadar kısmi ödemede de bulunulduğu ve tarafların aralarındaki sözleşmede taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda davacı defterlerine itibar edileceğinin de kararlaştırıldığı görülmekle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, alacağın likit olduğu değerlendirildiğinden hükmedilen alacağın takip tarihindeki kur üzerinden hesaplacak bedelinin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının————– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali takibin —— asıl alacak üzerinden aynen devamına,
-Hükmedilen asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden hesaplacak bedelinin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli — harçtan başlangıçta alınan 1.223,61-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.670,79-TL’in davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan —– peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —–ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 140-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.994,40-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-esaslara göre belirlenen 11.463,98-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.