Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2020/929 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/269 Esas
KARAR NO : 2020/904

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 15/07/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşidecisinin—– müvekkili—– keşide edilmiş, —- bedelli bononun müvekkili şirket malikliği ve zilyetliğinde iken iradesi dışında elinden çıktığını ve kaybolduğunu, müvekkili şirketi bir araç kiralama şirketi olduğunu, araç kiralama formlarıyla birlikte söz konusu bonoyu kiracıdan teslim aldığını, kaybolan işbu bononun, kötüniyetli üçüncü şahısların eline geçmesi halinde müvekkilinin büyük mağduriyetine sebep olacağını iddia ederek; öncelikle ödeme yasağı kararı verilip ardından bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; TTK. 818/s. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 757-765. maddelerine göre açılmış bir zayi nedeniyle bono iptali davasıdır.
TTK.757-765.maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye, yerleşik uygulamaya ve ilmi açıklamalara göre zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı TTK.651/2.maddesi uyarınca hamile aittir. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi olması halinde hak sahibine iptal kararı alarak, hakkını senetsiz olarak ileri sürme ya da yeni bir kıymetli evrak tanzimini isteme olanağı tanınmak istenmiştir.(TTK.652.m.)
Dava konusu senetle ilgili TTK.760-762.maddeleri uyarınca ilanlar yapılmış, ilanda belirtilen 3 aylık yasal süre içerisinde senet mahkememize ibraz edilmemiş ve senet borçlusuna çıkarılan muhtıraya olumlu olumsuz yanıt verilmemiştir.
Yargıtay ———-. Sayılı kararında: “…6102 sayılı TTK’nın 778. maddesinin atfıyla aynı Yasa’nın 680. maddesine göre bir bononun tamamen doldurulmamış olarak tedavüle çıkarılma olanağı mevcut olduğundan mahkemenin iptali talep edilen senedin bono vasfını taşımadığına ilişkin gerekçesi yerinde olmadığı gibi esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının yetkili hamil olduğu konusunda mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gerekir…Davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle bono iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile kambiyo senedinin iptali kararının iptali talep edilebilecektir.” şeklinde karar verilmiştir. Sonuç olarak davacının zayi olduğunu iddia ettiği bono yönünden gerekli muhtıra tebliği ile ilanlar yapılmış, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu keşidecisinin ———- tarihli bononun davacı yedinde iken zayi olduğu sonucuna varıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE
Düzenleyeni .—–düzenleme tarihli —– bedelli bononun zayi nedeniyle İPTALİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 54,40-TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi kendisine iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.