Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2022/181 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/302 Esas
KARAR NO : 2022/181

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı), İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı), İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:
DAVA: Davacı vekili tarafından gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketi—— bizzat hizmet verdiğini ,davacı şirketin bugün itibariyle— yetiştirdiği insan kaynağı ve —– kendisine emanet edilen ürünleri en hı hızlı ve en — teslimat adresine götürdüğünü ,davacı şirketin en büyük sermayesinin— olduğunu ,davacı —- şirkette —verdiğini , davalı /borçluya verilen — karşılığında fatura düzenlediğini , söz konusu faturanın davalı /borçlu şirkete tebliğ edilmesine rağmen davalı/ borçlu şirket tarafından davacı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını ,davalı/ borçlu taraf ile olan ticari ilişkisi sebebiyle cari hesabında davalı/ borçlu şirketten toplam 12.213,63 TL alacaklı bulunduğunu , davacı şirketin davalı şirkete verdiği —- hizmeti karşılığında fatura düzenlediğini, faturanın karşı tarafa tebliğ edilmesine rağmen davacı şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, davacı şirketin davalı taraftan toplam 12.213,63 Tl alacağı olduğunu, davalının —yapmış olduğu itirazın reddini ve icra takibinin devamını ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın mahkemece belirlenen 1 haftalık kesin süre — sunmamakla dava şartını yerine getiremediğini , bu sebeple dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini , davacı şirketin — adresinde faaliyet göstermesi sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini esas bakımından ise davacı tarafın faturanın hangi — istinaden düzenlendiğinin ve içeriğindeki malın/hizmetin verildiğinin ispatlaması gerektiği , dava değerinin 12.213,63 TL olması dikkatiyle istemin tanıkla ispatı mümkün olmadığını, dava dilekçesinin ve delil incelenmesinde; davacı taraf icra dosyasına,—- ve kendisi tarafından düzenlenmiş olan faturaya dayandığını , anılan belgelerin delil başlangıcı mahiyetinde olmayıp bu sebeple huzurdaki davada istemin tanıkla ispatı mümkün olmadığını , davacı tarafın alacak iddiasını kendisi tarafından düzenlenmiş olan —faturaya dayandırdığını , faturanın tek başına borç doğurucu bir belge faturanın hangi —- düzenlendiğinin ve içeriğindeki—- verildiğinin ispatlanması gerektiğini ,bununla birlikte fatura düzenlenmiş olması ile ispat yükünün yerine getirildiğinden söz etmek mümkün olmadığını, davacı tarafın davalı şirketin — siparişini getiren araçta — görünmeyen fazla mal olmasına istinaden alacak iddiasına yöneldiğini , alacak iddiasının –veya gönderici şirkete yöneltilmesi gerekmekte olduğunu ,bu nedenle sorumluluk izafe edecek somut bir hukuki ilişki, sözleşme veya edim yükümlülüğü bulunmadığını , bu nedenlerle davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVA :
DAVA: Davacı borçlu şirketin icra müdürlüğünün yetkisine karşi yapmiş olduğu itirazi haksiz ve hukuka aykırı olduğunu ,itirazın iptali davasına konu icra takibinin dayanağı, davacı şirketin taşıma ücreti alacağına ilişkin fatura ve cari hesap ekstresi olduğunu , ücreti alacağı para borcu doğurmakta olup, para borcunın, alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden, davacı şirket merkezinin de bulunduğu—, bu nedenden dolayı davalının yetki itirazı haksız ve mesnetsiz olup reddinin gerektiğini ,davacı şirketin ticari kayıtları ile de sabit olduğu üzere, davalı şirkete — davacı şirketin bu ürünlerin uzun süre — alınmaması nedeniyle imha ettiğini, imha bedelinin faturasını düzenlediğini, davalı borçlu şirketçe, dava konusu takibe itiraz edilmekle davacı şirketin alacağını engellediğini ,davalı borçlunun itirazı haksızi mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle davalı sigorta şirketinin —icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icranın devamına karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA : Davalı tarafa usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Asıl Dava hukuki niteliği itibariyle, — esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazların İİK. 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar/kötüniyet tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Taraflar arasında —-ilişkin bir sözleşmenin bulunup bulunmadığı, davacının söz konusu taşıma hizmeti kapsamında gümrüğe bildirilmeyen mallar ile ilgili olarak davalıya depolama hizmeti verip vermediği, bu mallara ilişkin — ücreti ödeyip ödemediği bu kapsamda davacının davalıdan cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile itirazın iptali icra inkar ve kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu tespit edildi.
Asıl davada İtirazın iptali istemine konu,— başlatılan takibin— alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu ,ödeme emrinin tebliğ edildiği ,davanın — açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada itirazın iptaline konu, — takip dosyasının incelenmesinde; —- alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin tebliğ edildiği ,davanın — asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın mali müşavir– oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği; 29/03/2021 tarihli raporda özetle; davacının ,incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinin kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu , yevmiye ve kebir defterlerinin açılış onaylarının — tarihine kadar yaptırılması gerekirken 08.05.2019 tarihinde yaptırıldığı, yani yasal süresinden 2 gün sonra yaptırılmış olduğu , — defterinin açılış onayının yasal süre içerisinde yaptırılmış olduğu ,— kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu , defter kayıtlarının birbirini doğruladığını , davacının incelenen — defterlerinin açılış onaylarının yasal süre içerisinde yaptırılmış olduğu—– tutulan yevmiye defteri ve defteri kebirin incelemenin yapıldığı tarihte ——- kapanış onaylarının yaptırılmış olması gerektiği bu defterlerin kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu ,yevmiye defterinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu — kayıtlarının birbirini doğruladığı , —– defterinin davacı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği ancak — defterinin yazdırılma süresinin henüz dolmadığı , davacı tarafından davalı adına— tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu ,davalı tarafından söz konusu iade faturasının düzenlenmesinden sonra tekrar davacı tarafından davalı adına icra takibine konu alacağın dayanağı olan — düzenlenmiş olduğu ,ikinci defa düzenlenen söz konusu fatura ile ilgili olarak davalı tarafından davacı adına iade faturası düzenlendiğini ,tüm faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının cari hesap kayıtları ile davalının ticari ——- arasında takip tarihi itibarıyla — bulunduğunu ,bu farkın nedeninin davalının ticari defter — yer alan davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş — tutarlı iade faturasının ticari defter kayıtlarında bulunmaması olduğu ,davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini ,davacının davanın dayandığı icra takibine — üzerinden konu ettiği cari hesap alacağının—ücretinden kaynaklandığını, davalı tarafın adına gönderilen ve—- plakalı araç ——- işlemleri tamamlanan—– tescil sıralı—– kapsamındaki emtianın davacının işlettiği —- çekilmediğine davalı tarafından davacının işlettiği — bırakıldığına dair dosyada herhangi bir bilginin olmadığını, bu durumda davalının sipariş etmediği, faturasını dahi tedarik edemediği üzerinde tasarruf hakkı bulunmadığından davacının işlettiği — alamadığı dava dışı taşıyan tarafından fazladan getirtilip davanın işlettiği — tahliye edilen eşyanın—–olarak talep edilen tasfiye giderlerinden davalının davacıya karşı sorumlu tutulmasının yerinde olmayacağını bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ile savunmaları, toplanan tüm deliller, mahkememizce alınan hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının asıl davada davanın dayandığı icra takibine 12.213,63 TL üzerinden konu ettiği “cari hesap” alacağının “—- —-.————– kayden tamamladığı; gümrük —kapsamındaki emtianın davacının işlettiği — çekilmediğine, davalı tarafından davacının — bırakıldığına dair dosyada herhangi bir bilginin olmadığı, dava konusu — plakalı araçtan taşıma evraklarına ve sevk faturasına göre fazla çıkan ve dava dışı taşıyıcı tarafından davacımın işlettiği — edilen——” davalı tarafından herhangi bir işlem yapılmadığı, bu durumda davalının sipariş etmediği, faturasını dahi tedarik edemediği, üzerinde tasarruf hakkı bulunmadığından davacının işlettiği— alamadığı; dava dışı taşıyan tarafından fazladan getirtilip davacının işlettiği — tahliye edilen eşyanın— ücretinden ve/veya müstenidi sunulmadan 750,-TL. olarak talep edilen “– davalının davacıya karşı sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağı, yine birleşen dava yönünden ise davanın dayandığı icra takibine —- üzerinden konu ettiği “cari hesap” alacağının — hizmeti-imha bedeli” ücretinden kaynaklandığı, davalının kendisine—almadığı herhangi bir emtiası bulunmadığından söz konusu borçtan sorumlu olamayacağı anlaşılmakla asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat taleplerinin yasal koşullar oluşmadığından reddine,
Asıl Davada;
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 147,51 TL’den mahsubu ile bakiye 66,81 -TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,——– göre hesaplanan — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Birleşen Davada;
6-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 53,90 TL’den mahsubu ile eksik 26,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden— hesaplanan 1.156,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı asıl dosya yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere ve birleşen dosya yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.