Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/290 E. 2021/401 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/290 Esas
KARAR NO : 2021/401

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2014
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle——— sorumluluğu altında —- esnasında taşımaya —hasara uğradığını, emtialarda meydana gelen hasara istinaden — ekspertiz raporunun tanzim edildiğini, rapora göre davalının sorumluluğu altında yapılan taşıma esnasında hasarlanan —-hasar ödemesi yapıldığını, taşıyıcının CMR Konvansiyonu 17. madde gereğince sorumlu olduğunu, gerçekleşen zarardan —— bedelinin ödendiğini, dilekçe ekinde sunulan ibranamede görüleceği üzere sorumlulara karşı rucu haklarının kayıtsız ve şartsız olarak müvekkiline devredildiğini, böylece icra takip ve dava açma hakkının ——müvekkiline geçtiğini, sigortalıya ödenen bu bedelin rücuen tahsili ile davalılara rucu ihtarnamesi gönderildiğini, cevap verilmemesi üzerine ——dosyası üzerinden icra takibinin başlatıldığını, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz nedeniyle takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına davalının %20’den aşağı olmayan icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya CMR hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, davanın CMR.m. 32 gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, öncelikle davanın bu nedenle reddinin gerektiğini, gönderici dava dışı——– tarafından —–gönderilen malların — müvekkili tarafından yerine getirildiğini, — — tarafından yapıldığını,– işini yapan aracın bir kazaya karışmadığını, — zarar verebilecek bir olayın da meydana gelmediğini, meydana gelen hasarda müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadığını, davacı tarafından sunulan ekspertiz raporunda hasarın—– belirtildiğini,— olduğu için — yüklenmesi sebebiyle meydana gelen hasarlarda CMR.m. 17 gereğince taşıyıcının sorumlu olmadığını, mahkemenin müvekkilinin sorumlu olduğu kanaatinde olması halinde, yükün araca yüklenmesi gönderici tarafından yapıldığı için müterafik kusur uygulanmasının uygun olacağını, —- üzerinden hesaplanarak yapılarak sorumluluk tutarının belirlenmesinin gerektiğini, hasara uğrayan emtiaların sovtaj bedelinin tespit edilerek müvekkilinin kusuru oranındaki tazminattan indirilmesi gerektiğini, davacının taleplerini kabul etmemekle beraber, davacının talep ettiği rakamın iç—- bedelinin bulunduğunu, CMR sözleşmesi kapsamına ancak mala gelen zararların girdiğini, davacının yapmış olduğu ödeminin bir hatır ödemesi olduğunu, icra inkar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmayan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, davacıya nakliye — poliçesi ile sigortalı emtianın zarar görmesi nedeniyle davacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin halefiyete istinaden taşımayı yapan davalı şirketten tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın safahatı incelendiğinde, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair kurulan hüküm davacı tarafından istinaf edilmesi sonrasında—- kararının kaldırıldığı görülmüş ve iş bu karar kapsamında yargılama devam edilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı vekilinin talebi üzerinde —- edilmiştir.
İcra dosyası, hasar dosyası ve poliçe ile dava —- plakalı aracın —- celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu—–sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takibin öncelikle—- üzerinden başlatıldığı ve 14/01/2013 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik— tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından — dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; icra müdürlüğü tarafından 04/02/2013 tarihinde takibin durdurulmasına ilişkin karar verildiği, alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi sebebiyle dosyanın——- üzerinden borçluya çıkarılan ödeme emrinin 06/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından usulsüz tebligat iddiasıyla 23/05/2013 tarihinde itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere usulsüz tebligata istinaden yapılan şikayette ——– dosyasından verilen karar ile tebligat her ne kadar çalışana yapılmış ise de şirket yetkilisinin bulunmadığı hususunun tebligata yazılmadığı dolayısı ile tebligatın usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine ve şikayet edenin bildirdiği üzere 22/05/2013 tarihinde tebliğ alındığının kabul edilmesine karar verildiği, —— tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği; davanın 12/05/2014 tarihinde ve İİK 67/2 maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava dışı—- bedeli üzerinden düzenlenen —– —– sigorta bedeli üzerinden ve dava konumuza ilişkin — bakımından ——teminatının verildiği görülmüştür.
Belirlenen ihtilaf noktalarının tartışılmasının teknik değerlendirmeyi gerektirmesi sebebiyle dosya, — edilmiş anılan bilirkişiler tarafından sunulan 08/07/2015 tarihli rapora taraf vekillerinin itiraz ve beyanları ile eksiklikler giderildikten sonra aynı heyete tevdi edilerek ek rapor alınmış; (sigortacı bilirkişinin mazereti sebebiyle yerine aynı—- bilirkişi heyeti tarafından sunulan 03/08/2018 tarihli raporda ise alacağın zamanaşımına uğradığı hususundaki takdir sayın mahkemeye bırakılmakla zararın oluşmasında davalının bilerek kötü hareketi veya böyle kabul edilebilecek kusurunun dosya kapsamı itibari ile ispat edilemediği, zararın istifleme hatasından kaynaklandığı, davalının kusur oranının % 25 olduğu ve ödenen zarar miktarına göre hesaplanan 3.849,36 TL ile sorumlu olduğu, ödemenin lütuf ödemesi şeklinde olduğu ve temerrüdün 26/04/2013 tarihinde gerçekleştiğine ilişkin kanaatin bildirildiği görülmüş, söz konusu rapor denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, davacının—- poliçesi ile sigortaladığı dava dışı sigortalısına ait emtiaların bir kısmının davalı şirket tarafından— zarar gördüğü iddiası ve zararın sigortalıya ödendiği kapsamında sigortalının haklarına halef olunduğu belirtilerek başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali kapsamında davalının oluşan hasardan sorumlu olmadığı, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve zararın miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, davacının — poliçesi ile sigortaladığı dava dışı sigortalısına ait malların davalının sorumluluğunda —— taşınması esnasında bir kısmının hasara uğradığı, hasara istinaden sigortalının başvurusu üzerine davacı tarafından aldırılan ekspertiz raporunda yapılan tespite istinaden davacının dava dışı sigortalısına 27/09/2012 tarihinde 6.830,00 Euro zarar ödemesi yapıldığı ve iş bu tutara ilişkin olarak aldığı ibraname kapsamında ödediği bedeli davalıdan talep ettiği, ekspertiz raporu içeriği ve sunulan deliller kapsamında hükme esas alınan ———bilirkişi raporundaki tespitte belirtildiği üzere davalı tarafından taşınan———— sureti ile hasarın meydana geldiği dolayısı ile———– bulunduğu, CMR.17/4. Maddesi gereğince sadece yükleme ve —— bulunan taşıyıcının gönderen kusuruna eşit derecede bir sorumluluğunun bulunmadığı ve yerleşik içtihatlar uyarınca——– ——- borcu gereği oluşan zarardan % 25 oranında sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, teknik bilirkişiler tarafından CMR m.23/1 maddesi uyarınca hasar kalemleri üzerinde yapılan inceleme ve araştırma neticesinde davacının sigortalısına ödediği bedelin kadri maruf olduğu ve söz konusu bedelin TL karşılığı olarak icra takibi ile istenen 15.397,44 TL’nin % 25’ine takebül eden tutar olan 3.849,44 TL’yi davalıda talep edebileceği, yine bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda——- hakkı) hesaplamasına da gerek olmadığı, davacı tarafından sigortalıya yapılan fazlaya ilişkin ödemenin lütuf ödemesi niteliğinde olduğu, davacının söz konusu bedele CMR.m.27/1 hükmü gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar % 5 oranında faiz yürütülmesini talep edebileceği, bedelin ödendiği hususunun taşıyıcıya bildirildiği böyle bir bildirim bulunmuyor ise takip tarihi ile temerrüt oluştuğunun kabulü gerektiği, bu sebeple fazlaya ilişkin istemin alacak ve faiz istemleri yönünden reddi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile —————— dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 3.849,36 TL yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 5 oranında faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olmadığı kabul edilerek icra inkar tazminatı isteminin reddine, reddedilen miktar yönünden davacının kötüniyetli takip başlattığına dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebiyle davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü——— dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 3.849,36 TL yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 5 oranında faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın likit olmadığı kabul edilerek icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Reddedilen miktar yönünden davacının kötüniyetli takip başlattığına dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebiyle davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
4-Karar harcı 262,94 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 237,74 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,20-TL ilk masraf, 430,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.384,30 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 596,07 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde ——– göre belirlenen 3.489,36 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde ——– esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı